2002-2 sayılı genelge

2017/3 sayılı genelge ve 2016/93 sayılı genel yazı ile birlikte değerlendirilmelidir.


Ankara, 30.01.2002

Özü: İhale sözleşmelerinin ekinde yer alan ve aynı yevmiye ile işlem yapılan garanti taahhütnameleri Hk.

 

G E N E L G E

(2)

 

........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA

........................ NOTERLİĞİNE

 

Son günlerde noterliklerden Birliğimize intikal eden sorularda, genellikle askeri makamlar tarafından yaptırılan işlerle ilgili ihale sözleşmesinin eki olarak ve sözleşme dosyası içerisinde tek yevmiye numarası altında tasdik işlemine tabi tutulması talep edilen garanti taahhütnamelerinin ayrıca vergilendirilip vergilendirilmeyeceği, bu kağıtta yer alan hukuki muamelenin de asıl akit ile aynı kağıt üzerinde yer alan aynı asıldan doğma akit ve işlem olarak kabulünün mümkün bulunup bulunmadığı sorulmaktadır.

 

Bilindiği gibi 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasında, “Bir kağıtta toplanan akit ve işlemler birbirine bağlı ve bir asıldan doğma oldukları takdirde damga vergisi, en yüksek vergi alınmasını gerektiren akit ve işlem üzerinden alınır.”hükmü bulunmaktadır. 492 sayılı Harçlar Kanununun 46 ncı maddesinde ise, birbiriyle ilgili işlemlerin bir arada yapılması halinde harcın en yüksek harç alınmasını gerektiren işlem üzerinden tahsil olunacağı hükme bağlanmıştır.

 

492 ve 488 sayılı Kanun hükümlerinin ve dolayısıyla yukarıda belirtilen madde hükümlerinin uygulanmasında ortaya çıkan sorunların giderilmesi bakımından muhtelif konularda Adalet Bakanlığınca Cumhuriyet Savcılıklarına tamim edilen ve Yönetim Kurulumuzun 24.01.2002 günlü toplantısında değerlendirilen 18 Ekim 1968 günlü ve 66/8-22870 sayılı yazıda ;

 

“492 Sayılı Harçlar Kanunu ile 488 sayılı Damga Vergisi Kanunlarının noterlik işlemlerinde uygulanmasından doğan tereddütleri önlemek ve defter tasdiklerinin kanuna uygunluğunu sağlamak yönünden, Maliye Bakanlığı ile varılan görüş birliğine dayanılarak, aşağıdaki hususların açıklanmasında fayda görülmüştür.

 

A) HARÇ BAKIMINDAN:

 

1- Bir borç taahhüdü ile aynı borca ait kefaletnamenin, bir iş kağıdı üzerinde tek bir gayeye matuf olarak düzenlenmiş bulunması halinde, harcın, Harçlar Kanununun 46 ncı maddesi uyarınca, borç taahhüdü ile kefaletnameden hangisi en yüksek harca tabi ise o iş üzerinden alınması lazımdır.

 

Buna göre, aynı gayeye matuf ve bir kağıt üzerinde toplanan işlemlerde, imza sayıları da göz önüne alınarak, harcın ayrı ayrı hesaplanmasından sonra, hangi işlem fazla harç alınmasını gerektiriyorsa, harç sadece o işlem üzerinden tahakkuk ve tahsil edilecektir. Şüphesiz işlemler ayrı ayrı kağıtlarda yapılmış olsalar bile, bir noterlik işlemi olarak tek yevmiye numarasına kayıtlı bulundukça Kanundaki “bir arada bulunma” ibaresinin kapsamı içinde mütalaa edilecektir.

 

Ancak, yukarıda yazılı işlemlerin ayrı ayrı iş kağıtları üzerinde tanzim veya tasdik edilmiş ve farklı yevmiye numarası almış olmaları halinde, aynı tarihi taşısalar dahi bunların “bir arada bulunan” akit ve işlemler olduklarının kabulü mümkün görülemeyeceğinden her bir işlemin ayrı ayrı harca tabi tutulacağı aşikardır.

 

Bu cümleden olarak, Milli Eğitim Bakanlığı veya sair müesseseler nam ve hesabına öğrenim yapmak üzere dış ülkelere gönderilecek öğrenciler tarafından verilen taahhütnameler ile buna bağlı muvafakatname ve kefaletnamelerin, Harçlar Kanununun 46 ncı maddesi uyarınca, tek gayeye matuf olarak düzenlenmeleri sebebiyle, bunlarda en fazla harç alınmasını gerektiren kefalet işlemi üzerinden (tek) harç alınması gereklidir.”

...............

 

B) DAMGA VERGİSİ BAKIMINDAN

 

1- Damga Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinin uygulanması bakımından, aynı asıldan doğma bir taahhüt ve kefaletname işleminin aynı kağıt üzerinde toplanması halinde, borç senetlerine veya taahhütnamelere, “müteselsil kefil veya müşterek borçlu” şerhleri yazılı olduğu takdirde, Damga Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinin 2 nci fıkrası gereğince en yüksek vergi alınmasını icabettiren akit veya şerh üzerinden damga vergisi alınması gereklidir. Yukarıda (A) paragrafının (1) numaralı bendinde işaret edildiği üzere, aynı yevmiye numarasına kayıtlı oldukları müddetçe, bu akit ve şerhlerin ayrı ayrı kağıtlar üzerinde yer almaları “aynı kağıt üzerinde toplanma” durumunda bir değişiklik husule getirmez.

 

Adi kefalet, alacağın asıl borçlusundan alınamaması veya herhangi bir sebeple tahsilinin imkansız hale gelmesi halinde hüküm ifade edeceğinden, “adi kefil” şerhlerini ihtiva eden senet ve taahhütnamelerde bir kağıtta asıl işlem ve akdin taraflarından başka bir şahsın akit ve işlemi de bulunduğunu kabul etmek gerektiğinden, Damga Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinin 3 ncü fıkrası gereğince bu halde hem taahhüt, hem de kefalet işleminden ayrı ayrı damga vergisi alınması icabeder.

 

6 ncı maddenin 2 inci fıkrasına giren söz konusu akit ve şerhlerin ayrı ayrı kağıtlar üzerinde tanzim ve imza edilmiş ve ayrı yevmiye numarası almış olmaları halinde aynı tarihi taşısalar dahi bunların “bir kağıtta toplanan” akit ve işlemler olduklarının kabulü mümkün görülemeyeceğinden her bir işlemin ayrı ayrı damga vergisine tabi tutulması lazım gelir.

 

Yine bunun gibi, rehin ve borç işlemlerini bir arada ihtiva eden işlemler dolayısıyla düzenlenen iş kağıtlarından, Damga Vergisi Kanununun 6 ncı maddesi uyarınca en yüksek vergi alınmasını gerektiren (rehin) işlemi üzerinden damga vergisi alınması lazım gelir.

 

Ancak, rehin ve borç işlemleri ayrı ayrı iş kağıtları üzerine yazılarak farklı yevmiye numarası aldıkları takdirde mezkur rehin ve borç işlemlerinin kanunda gösterilen miktar ve nisbette ayrı ayrı damga vergisine tabi tutulmaları gerekeceği tabiidir.

....................”

denilmektedir.

 

Maliye Bakanlığı ile varılan görüş birliği çerçevesinde Adalet Bakanlığınca Cumhuriyet Savcılıklarına hitaben yayımlandığı anlaşılan yazıda, her ne kadar asıl akitle aynı asıldan doğma nitelikli müteselsil kefalet (müteselsil borçluluk) ve rehin işlemleri incelenmiş olmakla birlikte, aynı yevmiye numarası ile tasdik edilen ihale sözleşmesi ve bu sözleşme kapsamındaki mal ve hizmetlerin müteahhit tarafından garanti edilmesine dair garanti taahhütnamelerinin de bu manada değerlendirilmesi gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Saygılarımla,

 

 

BAŞKAN

Hasip DİNÇER

(Ankara 24.Noteri)