1993-74 sayılı genelge

1996/7 sayılı genelge ile birlikte değerlendirilmelidir.


ANKARA, 16.9.1993

Özü : Öğrenimini tamamladığında …mecburi hizmetini ifa edeceğini, tamamlayamaz ya da mecburi hizmetini yapmazsa kurumun ..kendisine yaptığı masrafı ....ödeyeceğine, ……ilişkin taahhüt ve kefalet senedinden maktu harç alınması gerekir.

 

GENELGE 74

 

Konuya ilişkin olarak Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünden gönderilen 30.7.1993 tarih ve 32804 sayılı yazıda:

"16 Ekim 1992 gün ve 12233 sayılı yazınızla, bir eğitim kurumunun öğrencilerinden istediği, öğrenimini tamamladığında kurumun gösterdiği yerde mecburi hizmetini ifa edeceğini, öğrenimini tamamlayamazsa ya da mecburi hizmetini yapmaz ise kurumun eğitimi için kendisine yaptığı masrafı on misli fazlasıyla ve faizi ile birlikte ödeyeceğini, ayrıca bir milyon lira da tazminat ödeyeceğini kabul eden ve üçüncü kişinin de bu takdirde bu borcu ödeyeceğini taahhüt ettiği (taahhüt ve kefalet senedi) başlıklı senette belirli bir değer gösterilmediğinden ne şekilde harç alınması gerektiği Bakanlığımızdan sorulmuştu. Konu Bakanlığımızca incelenip 21 Mayıs 1993 gün ve 22306 sayılı mütalaamız ile öğrencinin yüklendiği asıl borcun mecburi hizmet borcu olduğu, üçüncü kişinin ediminin de üçüncü kişinin borcunu taahhüt olduğu her iki hukuki ilişkide de değer gösterme mecburiyetinin bulunmadığı belirtilerek, iki işlemin sadece birisinden maktu harç alınmasının gerektiği kabul edilmişti. Bu defa ise 7 Temmuz 1993 günlü yazınızla Bakanlığımızın mütalaası aksine görüşler ileri sürülerek ve üçüncü kişinin bu borca kefil olduğu belirtilerek işlemde değer gösterilmesi gerektiği ve nisbi harç alınması lazım geldiği sebebiyle yeniden incelenme istenilmekle konu incelendi.

İncelenen sözleşmede öğrenci öncelikle öğrenimini tamamladığında eğitim kurumunun göstereceği yerde mecburi hizmetini yapacağını kabul etmektedir. Asıl borç budur ve sözleşmenin ilk hükmüdür. Sözleşmenin devam eden bölümünde ise, eğer öğrenimini tamamlayamazsa ya da mecburi hizmetini yapmaz ise bu takdirde kurumun eğitimi için kendisine yaptığı masrafı on katı fazlası ile ve faizi ile birlikte ve ayrıca bir milyon lira da tazminat ödeyeceğini kabul etmektedir. Bu borç ise asıl borcun yapılmamasına bağlı fer'i bir borç olmaktadır. Asıl borcun müeyyidesidir.

Kurumun öğrenciden asıl istediği ve öğrencinin de esas borcu mecburi hizmettir. Masraflar ve tazminat borcu, asıl borcun ödenmemesine bağlı, şarta bağlı borç vadidir. 492 sayılı Harçlar Kanunun 38 nci maddesi uyarınca Aktin müeyyidesi nev'inden olan bu taahhütten ayrı bir sözleşmeye konu olmaması nedeniyle harç alınmaması gerekmektedir. Asıl borç mecburi hizmetin ifasını sağlamak olduğundan, Harçlar Kanunun 42 nci maddesinde yazılı değer gösterme mecburiyeti olan sözleşmeler içine de girmemektedir. Bu itibarla bu kısımda değer gösterilmesi zorunlu bulunmamaktadır.

Sözleşmenin devamında ise, öğrencinin taahhüdünü yerine getirmemesi durumunda masraf ve tazminatları üçüncü kişinin ödemeyi taahhüt etmesi gelmektedir. Bu ise kefalet olmayıp, Borçlar Kanunun 110. maddesi anlamında üçüncü şahsın edimini taahhüt sözleşmesi olmaktadır. Gerçekte kefalet sözleşmesi ile üçüncü şahsın edimini taahhüt sözleşmesi birbirine benzeyen sözleşmelerdir. Aralarındaki fark, asıl borçlunun borcunu ödememesi halinde kefilin onun yerine ödemesi, taahhüt edenin ise sadece tazminat ödemekle yükümlü olmasıdır. Yani sözleşmede asıl borcun ifa edileceği temin edilmişse kefalet, tazminat ödeneceği belirtilmişse üçüncü kişinin edimini taahhüt söz konusu olmaktadır. Bu itibarla bu ilişki üçüncü kişinin borcunu taahhüt sözleşmesi olup, gene Harçlar Kanunun 42 nci maddesi uyarınca değer gösterme mecburiyeti bulunmamaktadır.

Sonuç olarak, değer gösterilmesi gerekmeyen ve maktu harca tabi olan birbiri ile ilgili iki işlem bir arada yapıldığından Harçlar Kanununun 46 ncı maddesi uyarınca bunların sadece birisinden ve kanuna bağlı (2) sayılı tarifenin II/1 pozisyonu gereğince maktu harç alınması hukukumuza uygun olacaktır." denilmektedir.

Ayrıca Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğünün 29 Nisan 1993 tarih ve 27445 sayılı yazıları ile Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün bu görüşe aynen katıldığı anlaşılmıştır. Bilginizi ve buna göre işlem ifasını rica ederim. Saygılarımla,

 

Türkiye Noterler Birliği

BAŞKANI

M. Muhsin BILGE

(Beyoğlu 23. Noteri)