ATAMA İLE YER DEĞİŞİKLİĞİNDE YAPILMASI GEREKEN İŞ VE İŞLEMLER

1-GÖREVE ATAMA VE BAŞLAMA

NOTERLİK KANUNU İLE YÖNETMELİĞİ GEREĞİNCE YAPILACAK İŞLEMLER

1.1 -ATAMA, NOTERLİK SIFATININ KAZANILMASI

Gerek ilk kez noterliğe başlayacakların gerekse görevde bulunanların noterliklere atanması, Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün buna ilişkin kararının Cumhuriyet başsavcılıklarınca ilgiliye tebliği suretiyle yapılmaktadır. (Ek 1).

1512 Sayılı Noterlik Kanununun 30 uncu maddesi uyarınca, noterlik sıfatı, atama kararının tebellüğü ile kazanılmaktadır. Kendi sınıfında veya yukarı sınıfta başka bir noterliğe atanan veya nakledilen noter, atama yahut nakledilme kararının tebliği tarihinden itibaren yeni noterlik sıfatını kazanır. Görevde bulunup da başka yere atanan noterlerin eski noterlik sıfatı tebliğ ile birlikte sona erer.

Noterin atandığı yerde başlaması

Bir noterliğe atanan noter, atandığı yerdeki Cumhuriyet başsavcılığına başvurarak, göreve başladığını bildirir ve Noterlik Kanununun 49 uncu maddesine göre noterlik dairesinin devir teslim işlemlerinin yapılması isteğinde bulunur.

Atandığı yere giden noterlerimizin bir kısmı göreve başlamak için devir teslim için Cumhuriyet savcısının gelmesini beklemektedir. Atanan yerde göreve başlanması için başlama yazısının Cumhuriyet başsavcılığına gönderilmesi yeterlidir. Cumhuriyet savcısının devir ve teslim işlemlerini yapması şart değildir. Bu yazının gönderilmesinden sonra noter işlemleri imzalayabilir. Diğer bir ifadeyle o yerdeki görevi başlar. Aynı gün veya daha sonra iki aylık süre içinde Cumhuriyet savcısının gelmesi üzerine de devir teslim işlemleri yapılır.

Atanan noterin bulunduğu yerden ayrılması

Başka yere atanan noter, kendisi ya da varsa imza yetkili kâtibi ayrılmayı Cumhuriyet savcılığına bildirir. Cumhuriyet savcısı geldiği takdirde vekile devir teslim yapılır. Cumhuriyet savcısının hemen devir teslim için gelmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. İki aylık süre içinde hesap ve hesapları inceleme ve devir işlemlerini yapma yetkisi vardır. Ancak genellikle hemen gelmekte ve devir teslim işlemleri yapılmaktadır.

Noterlikte, imza yetkili kâtip yoksa yetkilendirilecek adalet memurunun başlaması beklenecek ve başlaması üzerine, memurun başladığı ve noterin ayrıldığı Cumhuriyet savcılığına bildirilecek ve devir teslim işleri yukarıda belirtildiği şekilde yapılacaktır.

Devir teslim için iki aylık süresi olan Cumhuriyet savcısının gelmemesi halinde noter dilediği takdirde ayrılma yazısını Cumhuriyet savcılığına verdikten sonra ayrılabilir.

Teminatın iadesi Cumhuriyet savcısının hesapları incelemesi ve devir teslim yapmasından sonra mümkündür.

Başka bir yere atanan noterin dikkat etmesi gereken husus, atama emrinin tebellüğünden itibaren görev yaptığı yerdeki noterlik sıfatının sona ereceği, göreve devam edemeyeceği, ilişiğinin kesileceği ve dolayısıyla ayrıldığı noterlikle ilgili iş ve işlemleri yapamayacağıdır.

1.2. GÖREVE BAŞLAMA SÜRESİ

1512 Sayılı Noterlik Kanununun 30 uncu maddesi gereğince, bir noterliğe atananların veya nakledilenlerin, atama kararının tebliğinden itibaren bir ay içinde göreve başlamaları zorunludur. Noterliğe atama veya nakil kararını tebellüğ eden noter, bir aylık süre içinde haklı bir sebep olmadan göreve başlamaz ise istifa etmiş sayılır.

1.3-DEVİR İŞLEMLERİ

Gerek ilk defa noterliğe atanan gerekse bulunduğu yerden başka bir yere atanan noter, görev yapacağı noterliğin bulunduğu yerdeki Cumhuriyet başsavcılığına başvurarak, göreve başladığını bildirir (Ek 2) ve Noterlik Kanununun 49 uncu maddesine göre noterlik dairesinin devir teslim işlemlerinin yapılması isteğinde bulunur.

Noterliğin devir ve teslimi, ilgili Cumhuriyet savcısı tarafından düzenlenecek “Devir, Tespit ve Teftiş Tutanağı“ ile yapılmalıdır. (Ek 3, 4).

Devir alınan noterliğe ait soğuk damga ve mühürlerin, beratları ile seri numaralarının tek tek kontrol edilmek suretiyle teslim alınması, eksik olması halinde de durumun, Cumhuriyet başsavcılığına bildirilmesi gerekmektedir. Devir teslim tutanaklarında mühür ve beratlar eksikse bu husus tutanağa mutlaka yazılmalıdır. Beratsız mühürler yerine beratlı mühürler temini için gereken işlemler yapılmalıdır.

Noterlik Kanununun 49 ve diğer maddeleri ile Noterlik Kanunu Yönetmeliği hükümleri uyarınca, noterlik dairesinde mevcut evrak, defter, belgeler tam olarak ve emanetler de emanet defteri kayıtları görülerek, varsa kapalı zarf içinde bulunan vasiyetname örnekleri de fihrist defteri üzerinden dikkatle kontrol edilerek devir ve teslim alınmalıdır.

1.4-ANT İÇME (YEMİN)

Noterlik Kanununun 37 nci maddesi “ilk defa noterliğe atananlar, işe başlamadan önce, bağlı bulundukları asliye hukuk veya münferit sulh mahkemesinde, kendilerine verilen bu görevi doğru ve tarafsız olarak yapacaklarına dair vicdan ve namusları üzerine andiçerler.” hükmünü içerdiğinden ilk defa noterliğe atananların mahkemede yemin etmeleri gerekmektedir. Ancak maddede bu yeminin asliye hukuk mahkemesinde yapılacağı belirtilmiş ise de, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382 nci maddesine konulan hükümle bu mahkeme sulh hukuk mahkemesi olarak değiştirilmiştir. HMK’ nin “Çekişmesiz yargı” başlıklı 382 nci maddesinin 2 nci fıkrasının “Çeşitli kanunlardaki çekişmesiz yargı işleri” başlıklı (g) bendinin (2) numaralı alt bendinde “Noterlerin göreve başlarken mahkemede yemin ettirilmeleri” çekişmesiz yargı işi olarak gösterilmiş ve aynı Kanunun 383 üncü maddesi gereğince de çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi olduğu belirtilmiştir. Bu sebeple, ilk defa noterliğe atanan noterler sulh hukuk mahkemesine başvurarak (Ek 5), kendilerine verilen bu görevi doğru ve tarafsız olarak yapacaklarına dair vicdan ve namusları üzerine yemin ederler.

Tutulacak üç nüsha tutanağın bir nüshası Adalet Bakanlığına gönderilir. Diğer nüshalardan biri Cumhuriyet başsavcılığında, öbürü de noterlikteki dosyasında saklanır.

Bulunduğu yerden başka bir yere atanan veya nakledilen noterler için bu hüküm uygulanmaz.

1.5-İMZA VE MÜHÜR ÖRNEKLERİNİN GÖNDERİLMESİ

Noterler, Noterlik Kanununun 39 ve Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 64 üncü maddeleri gereğince; göreve başladıkları tarihten itibaren onbeş (15) gün içinde, noterlik mührü ile imzalarının üçer örneğini;

-İl valiliğine,

-Adalet Bakanlığına,

-Türkiye Noterler Birliğine,

-Noter odasına,

göndermekle yükümlüdür. (Ek 6).

5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 4 üncü maddesi gereğince il genel idaresinin başı ve mercii vali olup, ek 1 inci madde uyarınca yetkilerinin tamamını veya bir kısmını görevlendirdiği mülki idare amirine devredebilir.

Bazı valilikler buna istinaden apostille (tasdik) şerhinin verilmesi yetkisini kaymakamlıklara devretmektedirler. Noterlik Kanunun 39 uncu maddesi uyarınca imza ve mühür örnekleri üçer nüsha olarak sadece valiliklere gönderilmekte olup, Kanunda bu yönde bir hüküm olmadığından kaymakamlıklara gönderilmemektedir. Valiliklerin yetki vermeleri halinde, kendilerine noterliklerce gönderilen imza ve mühür örneklerinin birer örneklerini de kaymakamlıklara göndermeleri icap etmektedir.

1.6-NOTER ODASINA BİLDİRİM, TNB GİRİŞ PARASININ YATIRILMASI

Göreve başlayan noter işe başladığını, bağlı olduğu noter odası başkanlığına bildirir.

Üye kaydının yapılması için,

-2 adet üye kayıt bildirgesini (Ek 7),

-2 adet renkli fotoğrafını,

-Kimlik kartı(1) (nüfus cüzdanı) fotokopisini,

gönderir.

Noterlik Kanununun 189. maddesinin 1. fıkrası gereğince de Türkiye Noterler Birliğine giriş parası yatırılır.

(1 27.01.2016 tarihli Resmi Gazete ’de yayımlanan 6661 sayılı Kanun ile 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununda yer alan “nüfus cüzdanı/cüzdanları” ibareleri “kimlik kartı” olarak değiştirilmiştir. Aynı Kanunla 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa eklenen “Ek Madde 1” de “Diğer mevzuatta "nüfus cüzdanı", "hüviyet cüzdanı", "nüfus hüviyet cüzdanı", "hüviyet varakası", "nüfus kâğıdı" ibarelerine yapılan atıfların "Türkiye Cumhuriyeti kimlikkartı"nayapılmış sayılacağı” belirtilmiştir.

1.7-TEMİNATIN YATIRILMASI

Noterlik Kanunu 38 inci maddesi gereğince, ilk ataması yapılan veya yer değiştiren noterler, göreve başladıkları tarihten itibaren iki ay içinde, noterliğin bir yıllık gayrisafi gelirinin % 5'i nispetinde, ilk yılı takip eden yıllarda da bir evvelki yıla ait fiili gayrisafi gelirlerinin % 1 ini o yılın Şubat ayı sonuna kadar teminat olarak verirler. Bu teminat, Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 76 ncı maddesinde belirtilen bankalardan herhangi birisine yatırılır.

Bu hesap üzerine “Adalet Bakanlığı veya Cumhuriyet başsavcılığından talimat verilmedikçe bu hesaptan para çekilemez.” şerhinin konulması ilgili madde gereğidir. Ayrıca noterin, teminat hesabını açtırdığı bankanın adını ve hesap numarasını, hesabın açıldığı tarihten itibaren en geç on gün içinde; Cumhuriyet başsavcılığı aracılığıyla Adalet Bakanlığına ve Türkiye Noterler Birliğine bildirmesi gerekmektedir. (Ek 8).

Noterlik Kanunu 38 inci maddesinin son fıkrası gereğince, teminat paralarını süresi içinde yatırmayan veya noksan yatıran notere istemi üzerine (Ek 9), Adalet Bakanlığınca teminatını tamamlaması için bir ayı geçmemek üzere uygun bir süre verilir. Bu süre içinde de teminatını tamamlamayan noter istifa etmiş sayılır.

Teminat parası, noterin şahsi parası olduğu için vadeli hesapta tutulabilir ve vade sonunda tahakkuk eden faiz de çekilebilir.

Noterler, ilk yılı takip eden yıllarda da bir evvelki yıla ait fiili gayrisafi gelirlerinin % 1 ini o yılın Şubat ayı sonuna kadar teminat olarak verirler.

Uygulamada, % 1 teminatın noterin göreve başladığı yılın tamamı mı, yoksa o yılda fiili olarak çalıştığı süre üzerinden mi hesaplanacağı hususunda tereddüde düşülmektedir.

Göreve başlama tarihinden itibaren iki (2) ay içinde yatırılması gereken % 5 tutarındaki teminatın, noterliğin önceki bir yıllık gayri safi geliri üzerinden,

Takip eden yıllarda Şubat ayı sonuna kadar yatırılması gereken % 1 tutarındaki teminatın ise; göreve başladıktan sonra takip eden ilk yılda, göreve başlandığı tarih ile o yılın 31 Aralık günü arasındaki fiili gayrisafi gelir üzerinden, sonraki yıllarda ise bir önceki yılın tamamına ait gayri safi geliri üzerinden,

Hesaplanması gerekmektedir.

VERGİ KANUNLARI İLE SOSYAL GÜVENLİK VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU GEREĞİNCE YAPILMASI GEREKEN İŞLEMLER

1.8-VERGİ DAİRESİNE VERİLECEK BİLDİRİMLER VE YAPILMASI GEREKEN İŞLEMLER

Noter, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 153 ve 163’üncü maddeleri hükümleri doğrultusunda, ilgili vergi dairesine işe atandığı yerde başladığını bildirmekle yükümlüdür. Bu bildirim, aynı Kanunun 168 ve 169’uncu maddeleri hükümleri uyarınca işe başlama tarihinden itibaren on gün içinde ve yazılı olarak yapılır. (Ek 10) Yazı ekine; 1 adet imza beyannamesi aslı, 1 adet kimlik kartı (nüfus cüzdanı) fotokopisi, 1 adet de yerleşim yeri ve diğer adres belgesinin eklenmesi gerekmektedir. Yerleşim yeri nüfus müdürlüğüne kayıt ettirilmiş ise vergi dairesince yerleşim yeri ve diğer adres belgesi bilgilerine adres kayıt sisteminden ulaşılabilmektedir.

Noterlik dairesi adresinin, ilgili nüfus müdürlüklerine yerleşim yeri adresi olarak bildirilmesi mümkün bulunmadığından, atanılan yerdeki yerleşim yeri adresinin vergi dairesine müracaat edilmeden önce nüfus müdürlüğüne kayıt ettirilmesi icap etmektedir.

Atanılan yer vergi dairesine işe başlama dilekçesi verilmesi üzerine bu dairece “İşe Başlama Yoklama Fişi” tutulmaktadır.

Atanan noter, kayıtlı bulunduğu vergi dairesine ve sosyal güvenlik kurumu il müdürlüğüne bir ay içinde yeni bir noterliğe atandığını yazılı olarak bildirmesi gerekir. Vergi dairesine kapatma için değil nakil için yazılı başvuruda bulunmalıdır. Bu başvuru üzerine ayrılan yerde bulunan vergi kayıtları atanılan yer vergi dairesine nakil edilmektedir.

Ayrıca mevcut makbuzların da (serbest meslek ve gider makbuzu) atanılan yer noterliğinde kullanılması için durum vergi dairesine bildirilmelidir.

1.9-5510 SAYILI SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU GEREĞİNCE VERİLECEK BİLDİRİMLER VE YAPILMASI GEREKEN İŞLEMLER

Başvuru ve İşyeri Bildirgesi

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 11’inci maddesinin 3’üncü fıkrası “işveren, örneği Kurumca hazırlanacak işyeri bildirgesini en geç sigortalı çalıştırmaya başladığı tarihte, Kuruma vermekle yükümlüdür.” hükmünü içerdiğinden        http://www.sgk.sorgulama.com/sgk.form-ve-dilekceler. htlm.        adresinden

sağlanacak işyeri bildirgesini, göreve başlanıldığını bildiren ve işyerinin tescil edilmesini talebini içeren bir dilekçe ile atanılan yer SGK il müdürlüğüne veya varsa SGK ilçe müdürlüğüne, elden verilmesi veya iadeli taahhütlü mektupla gönderilmesi zorunludur. (Atanılan yerde personel var ve çalıştırılmaya devam edilecekse bu bildirge, en geç devir teslimin yapıldığı gün verilmelidir. Noterliğe ilk defa atanma veya naklen atanmalarda atanılan noterlikte çalışan personel mevcut değil ise işyeri tescili için SGK’ na işyeri bildirgesi vermeye gerek yoktur.)

Dilekçeye 1 adet imza beyannamesi, 1 adet kimlik kartı (nüfus cüzdanı) fotokopisi, 1 adet yerleşim yeri ve diğer adres belgesi, 1 adet vergi levhası, 1 adet işyeri bildirgesi eklenmelidir. (İşyeri bildirgesinin 6’ncı maddesinde, çalıştırılacak işçi sayısı hanesinin doldurulması unutulmamalıdır.)

e- bildirge

SGK’ na yapılan işyeri tescil başvurusunun akabinde e- bildirge için şifre başvurusunda bulunulması gerekmektedir. Bunun için 1 adet e-Bildirge Hizmetleri İnternet Kullanıcı Kodu ve Kullanıcı Şifresi Başvuru Formu düzenlenecek ve ekine de 1 adet imza beyannamesi ve 1 adet kimlik kartı (nüfus cüzdanı) fotokopisi eklenecektir.

Ayrıca 3 adet e-Bildirge Sözleşmesi formu ve 1 adet İnternet Kullanıcı Kodu ve Kullanıcı Şifresi Teslim Tutanağı formu da götürülecektir.

Kişisel sosyal güvenlik sigortası

Noterin, 5510 sayılı Kanun gereğince Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğüne başvurarak, kişisel sosyal güvenlik sigortasını yaptırması gerekir. Ancak noterin kendisi için ödeyeceği prim, eleman çalıştırıyorsa en yüksek maaşlı elemanının SGK priminden daha aşağı olamaz.

İşyeri sicil numarası

Noterin, ayrıldığı yerde aldığı işyeri sicil numarasının yeni yerinde kullanılması mümkün bulunmadığından, atandığı yerde işveren kaydı yeniden yapılmakta ve yeni bir işyeri sicil numarası verilmektedir. Bu numara iş yeri bildirgesinin tevdiinden sonra kurum tarafından verilmektedir.

Personel için yapılacak işlemler

İşyeri kaydının yapılması, işyeri bildirgesinin verilmesi ve e-bildirge şifresinin teslim alınmasının ardından, yapılan işyeri kaydının yeni bir tescil olarak kabul edilmesi nedeniyle önceden beri noterlik dairesinde çalışan mevcut eski personel için 30 gün içerisinde internet ortamından işe giriş bildirgesinin verilmesi gerekmektedir.

İşyeri kaydının yapılıp işyeri sicil numarası alındıktan sonra işe alınan yeni personel için en geç işe başlamadan bir gün önce internet ortamında işe giriş bildirgesinin verilmesi gerekmektedir.

Noterlik personeli için düzenlenecek sigortalı hizmet listesinin, çalışılan ayı takip eden ayın 23’üne kadar Sosyal Güvenlik Kurumuna e-bildirgeyi kullanmak suretiyle verilmesi ve tahakkuk eden sigorta primlerinin de ayın son gününe kadar ödenmesi gerekir.

(Ek 18’ de SGK İşyeri Bildirgesi, Ek 19’ da SGK İşe Giriş Bildirgesi ve Ek 20’ de SGK İşten Ayrılış Bildirgesi yer almaktadır. Bu bildirgelere SGK internet sitesinde SİGORTALILIK/Form ve Dilekçeler kısmından ulaşılabilir.)

2-YILLIK VE MAZERET İZİNLERİ İLE HASTALIK RAPORLARI

2.1-NOTERLERİN YILLIK İZİN, MAZERET İZNİ VE GÖREV İZNİ

Yıllık izin

Noterlik Kanununun 57 nci maddesinde açıklandığı üzere noterlerin izin süresi, hizmeti altı aydan 10 yıla kadar (On yıl dâhil) olanlar için 30, daha fazla hizmeti olanlar için de 40 gündür. Bu sürelere, gidiş ve dönüş süreleri dâhildir.

Birbirini izleyen iki yılın izni bir arada verilebilir. Bu takdirde önceki yıllara ait kullanılmamış izin hakları düşer.

Yıllık izin Adalet Bakanlığı tarafından verilir.

-Adalet Bakanlığı internet sitesinde yer alan yıllık izin işlemlerine ilişkin bilgiler

-Her yıl Ocak ayının ilk haftası 1512 sayılı Noterlik Kanununun 57/1 maddesinde belirtilen (“Noterlerin yıllık izin süresi, hizmeti 6 aydan 10 yıla kadar (on yıl dahil) olanlar için 30, daha fazla hizmeti olanlar için de 40 gündür. Bu sürelere, gidiş ve dönüş süreleri dahildir. Yıllık izin Adalet Bakanlığı tarafından verilir.) hükmü gereğince sistem tarafından noterlerin hizmet süresine göre otomatik olarak hesaplanmakta ve onaylandıktan sonra noterlerin ekranlarına otomatik olarak yansıtılmaktadır.

-6 ayını doldurmadığı için izin hakkı bulunmayan noterlerin 6 ayını doldurduğu tarihten itibaren, bu süreyi doldurduğu tarih itibariyle içinde bulunulan yıla ait 30 gün izni otomatik olarak sistem tarafından ekrana yansıtılmaktadır.

-10 yılını yıl içinde dolduracak noterlere ise 10 yılını doldurduğu tarihten geçerli olmak üzere 10 günlük ilave izin sistem tarafından otomatik olarak ekrana yansıtılmaktadır.

-Noterler kendi ekranından cari yıl, geçen yıldan devreden, o yıl içerisinde kullanılan ve kalan izin bilgilerini ve aynı zamanda 01.01.2015 tarihinden itibaren kullanılan yıllık izinlerin ayrıntılı bilgilerini de aynı ekrandan görebilmektedirler

-Noterlerin yıllık izin talep ve izin dönüşü başlama yazılarını 14.09.2015 tarihinden itibaren elektronik ortamda göndermektedirler.

Mazeret izni

1512 sayılı Noterlik Kanununun 57 nci maddesinin üçüncü fıkrasında açıklandığı üzere; haklı bir engeli bulunmak şartıyla noterlere, noterliğin bulunduğu yer Cumhuriyet başsavcısı tarafından, gidiş geliş dâhil olmak ve 10 günü geçmemek üzere, mazeret izni verilebilir. Bu şekilde alınan izinler toplamı 20 günü aştığı takdirde aşan miktar yıllık izinden düşülür.

Belirtilen fıkra hükmünden de anlaşılacağı gibi, mazereti olan noterlerimizin önce bir dilekçe ile ve mazeretlerini belirterek bağlı bulundukları savcılıktan izin istemeleri ve ancak savcılıkça mazeretleri haklı görülüp izin verildikten sonra görev yerinden ayrılmaları gerekmektedir.

Görev izni

Türkiye Noterler Birliği organlarında çalışmak yahut Türkiye Noterler Birliği veya Adalet Bakanlığınca verilen görevler dolayısıyla işinin başından ayrılmak zorunluluğunda kalan noter, Cumhuriyet başsavcısına haber vermek şartı ile işin gerekli kıldığı süre için izinli sayılır. Bu izinler hiçbir suretle yıllık izinden indirilemez.

İzin süresinin geçirilmesi

Noterlik Kanununun 58 inci maddesinde açıklandığı üzere haklı bir engeli olmaksızın, iznini 15 gün geçirenler istifa etmiş sayılırlar. İznini bu süreden az geçirmiş veya görevinden izinsiz olarak ayrılmış olanlar hakkında disiplin cezası uygulanır. Şu kadar ki, bu sebeple ilk defasında en çok kınama cezası verilebilir.

2.2-NOTERLERİN HASTALIKLARI HALİNDE YAPILACAK İŞLEM

Noterlik Kanununun 59’uncu maddesi hükmüne göre, noterler hastalıkları nedeniyle alacakları rapor üzerine, 5 yıl hizmeti olanlar 3 ay, 5-10 yıl arası hizmeti olanlar 6 ay, 10 yıldan fazla olanlar 1 yıl izinli sayılırlar. Bu süreler, hastalıkların devam ettiğinin raporla belgelendirilmesi halinde iki katına kadar uzatılabilir.

Noterler kendi ekranlarından cari yıl ve 01.01.2015 tarihinden itibaren kullanılan toplam rapor izinlerinin gün olarak bilgilerini görebilmektedir.

Noterlerin görev, rapor ve refakat rapor izni talep ve izin dönüşü başlama yazılarının gönderilmesi işlemleri 25.01.2016 tarihinden itibaren elektronik ortamda yapılmaktadır.

Maliye Bakanlığı tarafından çıkarılan ve 23.10.2008 - 27033 ve 31.12.2008 - 27097 (7. Mükerrer) Resmi Gazete’de yayımlanan Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliğinde belirtildiği gibi, tıbbi gereklilik halleri dışında muayene ve tedavi işlemlerinin öncelikle belediye sınırları ve mücavir alan içinde tamamlanması esastır. Noterler görev yerlerindeki birinci, ikinci veya üçüncü kademe sağlık kuruluşlarına doğrudan müracaat ederek muayene ve tedavi olabilirler. Görev yeri dışındaki bir sağlık kurumuna gidebilmeleri ise, görev yerlerindeki birinci, ikinci veya üçüncü kademe sağlık kuruluşları tarafından sevk edilmeleri halinde mümkündür.

Birinci basamak resmi sağlık kuruluşu”, “Birinci basamak özel sağlık kuruluşu”, İkinci basamak resmi sağlık kurumu”, “İkinci basamak özel sağlık kurumu” ve “Üçüncü basamak sağlık kurumu” tanımlamalarına hangi sağlık kuruluşlarının girdiği söz konusu Tebliğin 2.2 nci maddesinde açıklanmıştır.

Devlet Memurlarına verilecek Hastalık Raporları İle Hastalık ve Refakat İznine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin (29.10.2011-28099 R. G.) 6’ncı maddesi hükmüne göre, tek hekim raporu ile bir defada en çok on gün rapor verilebilir. Raporda kontrol muayenesi öngörülmüş ise kontrol muayenesi sonrasında tek hekim tarafından en çok on gün daha rapor verilebilir. Alınan raporda, “sonunda muayene kaydı (SMK) yoksa göreve başlamadan rapor süresi uzatılamaz. Kontrol muayenesi sonrası hastalığın devam etmesi sebebiyle verilecek hastalık raporlarının on günü aşması durumunda bu raporun sağlık kurulunca verilmesi zorunludur.

Bir takvim yılı içinde tek hekim tarafından verilecek raporların toplamı kırk günü geçemez. Bu süreyi geçen hastalık raporları sağlık kurulunca verilir.

Yıllık izinde hastalık raporu alınması

Yıllık iznini kullanmakta iken hastalık raporu verilen noterin hastalık izin süresinin yıllık izninin kalan kısmından daha fazla olması halinde, hastalık izninin bitimini müteakiben göreve başlaması zorunludur. Örnek: 5.6.2015 tarihinde 17 gün yıllık izin alan ve 22.6.2015 tarihinde göreve başlaması gereken noterin, 19.6.2015 tarihinde 10 gün rapor alması halinde, raporun bitimini izleyen 29.6.2015 tarihinde göreve başlaması, yıllık izinden rapor nedeniyle kullanamadığı 3 günlük iznini de daha sonra kullanması gerekmektedir.

Hastalık izni ile yıllık iznin aynı tarihte bitmesi halinde, izinlerin bittiği tarihte göreve başlanılır.

2.3-NOTERLERİN İZİN VE HASTALIK HALİNDE AYRILMA VE BAŞLAMA İŞLEMLERİ

Yıllık izin taleplerinde

Noter,

a)Noterlikte imzaya yetkili personelinin bulunması durumunda;

Türkiye Noterler Birliğinin kendilerine hazırlamış olduğu ekrandan, izin bilgilerini ve noterliğe vekâlet edecek kişi bilgilerini de içeren izin talep yazısını oluşturarak elektronik imzası ile onaylayarak evrakı elektronik ortamda gönderecektir.

b)Noterlikte imzaya yetkili personel bulunmaması durumunda ise;

Bağlı olduğu yer Cumhuriyet başsavcılığına müracaat ederek, izinli bulunduğu süreçte noterliğe vekâlet etmesi için, adalet komisyonu tarafından atanacak icra müdürü, icra müdür yardımcısı veya yeterli bir adalet memurunun görevlendirilmesini talep edecektir.

Bu gibi durumlarda; noterin izin talebine ve görevlendirmeye ilişkin bütün evrak mahalli Cumhuriyet başsavcılığının düzenleyeceği üst yazı ile birlikte UYAP üzerinden Genel Müdürlüğümüze gönderilecektir. (Ad. Bak. HİGM. 14.09.2015 - 2681/12556 Gnl.)

Mazeret, rapor ve görev izinlerinde

Adalet Bakanlığı ile Türkiye Noterler Birliği arasında tamamlanan entegrasyon nedeniyle, noterlerin “rapor ve görev iznine” ilişkin talep ve izin dönüşü başlama yazılarının da bilgi amaçlı mahal Cumhuriyet başsavcılıklarına, gereği için ise HİGM’ ne ulaşması sağlanmıştır.

Bu kapsamda;

a)Noterlerin sadece mazeret izinlerine ilişkin talep ve izin dönüşü başlayış yazıları,

b)İzin talebinde bulunacak noterimizin noterliğinde imzaya yetkili personeli bulunmaması durumunda, bağlı olduğu mahal Cumhuriyet başsavcılığına müracaat ederek izinli bulunduğu süreçte noterliğe vekâlet etmesi için adalet komisyonu tarafından icra müdürü, icra müdür yardımcısı veya yeterli bir adalet memurunun görevlendirilmesini talep edeceğinden bu noterlerimizin bütün izin işlemleri,

c)Yıllık izin kullanılırken hastalık nedeniyle istirahat raporu alınmış olunması durumunda izin ve rapor sonrası göreve başlama yazıları,

Noterliğin bağlı olduğu mahal Cumhuriyet başsavcılığının düzenleyeceği üst yazı ile birlikte UYAP üzerinden Hukuk İşleri Genel Müdürlüğüne gönderilecektir.

Ayrıca, ayrılış ya da izin dönüşü başlayış yazılarını fiziki olarak getiren noterlerin, geçerli mazeretlerinin olması durumunda söz konusu yazıların kabul edilmesi ve Bakanlığa üst yazı ile iletilmesi gerekmektedir. (Ad. Bak. HİGM. 26.01.2016 - 738/1186 Gnl.)

Raporlu olarak görevinden ayrılan noterlerin, ayrılış yazısı ile birlikte sağlık raporu ivedilikle, başlayış yazısı ise göreve başlayış tarihi ile birlikte UYAP üzerinden HİGM ‘ne bildirilecektir.

İzin veya rapor dönüş tarihinin hafta sonu veya resmi tatil gününe denk gelmesi halinde, göreve başlama tarihinin bu tarih olarak bildirilmesi gerekir.

3-GÖNDERİLMESİ GEREKEN AİDAT VE CETVELLER

3.1-YILLIK AİDAT

Noterlik Kanununun 189 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, her yıl Türkiye Noterler Birliği Kongresince tespit edilen oranda, aylık gayrisafi gelir üzerinden hesaplanan aidatın, Noterlik Kanununun 71 inci maddesi ve Türkiye Noterler Birliğinin 1. Kongresinde alınan ve 1972/1 sayılı genelge ile de noterliklere duyurulan karar uyarınca, her ayın en geç onuna kadar Türkiye Noterler Birliğine gönderilmesi zorunludur.

3.2-CETVELLER

Noterlik Kanununun 71 inci maddesinin birinci fıkrası gereğince noterler, her ayın en geç onuna kadar, bir evvelki ay içinde dairelerine gelen ve çıkan işlerin niteliğini ve sayısını ve bunlardan aldıkları ücret, harç, vergi ve diğer resimlerin miktarını ve giderlerini gösterir bir cetvel düzenleyerek Türkiye Noterler Birliğine gönderirler. Bu cetvele Noterlik Kanununun 119 uncu maddesi gereğince düzenlenen beyannamelerin ve ödeme makbuzlarının birer örneği eklenerek gönderilir.

Aynı maddenin üçüncü fıkrası gereğince de noterler, her yılın mart ayı sonuna kadar, geçen yıla ait gelir, gider ve teminat tutarını gösteren bir cetvel düzenleyerek, Adalet Bakanlığına ve Türkiye Noterler Birliğine gönderirler.

4-PERSONEL İLE İLGİLİ BİLGİLER, ÖZLÜK HAKLARI, YAPILACAK İŞLEMLER

4.1-NOTER PERSONELİ

Noterler iş durumlarına göre kendilerine yardım etmek üzere personel çalıştırırlar. Noterlik personeli (kâtip ve hizmetli) noterin emri altında çalışır. En az iki kâtip bulunan noterliklerde bunlardan bir tanesi başkâtiplik görevini yapar (NK 42 ve NKY 8. md.).

Başkâtip, noterlik personelinin şefidir, noterlik dairesinde bulunan defter, evrak, belge ve demirbaşlardan noterle birlikte sorumludur. (NK 43. md.).

Yönetmeliğin 20. maddesinde, noterlik personelinin çalışacakları servislerin;

Başkâtiplik servisi,

İşlemler (muamelat) servisi,

Hesap işleri servisi ve vezne,

Tebligat servisinden,

oluşacağı belirtilmiştir. Noter kâtipleri, ilgili servislerde görevlerine göre çalışırlar.

Noter personellerinin mesleğin ciddiyetine yakışacak şekilde kılık ve kıyafetlerine dikkat etmeleri gerekir. Bu konuda Türkiye Noterler Birliği, Noter Odaları ve Noterlik Dairelerinde Görevli Kişilerin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmelik hükümlerine uymaları zorunludur.

4.2-NOTER KÂTİBİ OLABİLME ŞARTLARI

Noter kâtibi olabilmenin koşulları, Noterlik Kanununun 44 ile Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 9 uncu maddelerinde düzenlemiştir. Buna göre noter kâtibi olabilmek için:

A - Devlet Memurları Kanununun 48. maddesine göre;

1- Genel Şartlar

a)Türk vatandaşı olmak,

b)65 yaşını doldurmamış olmak (Yönetmelik 16. md)

c)Ortaokulu bitirmiş olmak,

(Bu koşula haiz personel bulunamaması durumunda yapılması gereken hususlar Yönetmeliğin 10 uncu maddesinde düzenlemiştir.)

d)Kamu haklarından mahrum bulunmamak,

e)Türk Ceza Kanunu'nun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkum olmamak,

(NOT: 657 sayılı Kanununun 48 inci maddesinin A/5 inci bendinin 5728 sayılı Kanunla değiştirilmiş bulunması nedeniyle, NKY’ nin 9/A-1-e bendinde yer alan hükmün uygulama imkânı kalmadığından, yukarıdaki hükme göre işlem yapılması gerekmektedir.)

f)Askerlikle ilgisi bulunmamak (askerlik hizmetini yapmış, erteletmiş veya yedek subay sınıfına geçirilmiş olmak),

g)Görevini devamlı yapmasına engel olabilecek bir sakatlığı olmamak,

2- Özel Şartlar

a)Hizmet göreceği sınıf için Devlet Memurları Kanununun 36. ve 41. maddelerinde belirtilen öğretim ve eğitim kurumlarından birinden diploma almış olmak,

b)Görev ve çalışma yönetmeliklerinde belirtilen diğer şartları haiz bulunmaktır.

B - Noterliğe atanacak kâtibin ceza ve disiplin kararı ile meslekten çıkarılmamış olması gereklidir.

Bu hususlarda adayın yazılı beyanı esas alınır ve söz konusu beyanın doğruluğu daha sonra noter tarafından yetkili mercilerden teyit edilir.

4.3-SÖZLEŞME YAPILMASI

Noterlikte çalışan kâtip yoksa ve kâtip istihdam edilmek istenirse;

İşe alınacak kişi daha önce noterliklerde çalışmış ve kâtip sıfatını kazanmış ise bununla kâtiplik sözleşmesi,

İlk defa noterlikte çalışmaya başlayan kişiler için ise kâtip adaylığı sözleşmesi, yapılması gerekmektedir.

Bunların, Noterlik Kanununun 42 - 45 ve Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 8 - 13. maddelerine göre noterlik kâtibi olabilme şartlarını taşımaları zorunludur.

Hizmetli olarak çalıştırılmak istenenler için, Noterlik Kanunu Yönetmeliği 9 uncu maddesinde yazılı şartlar aranmaz.

4857 sayılı İş Kanunu'nun 'Tanım ve şekil" başlıklı 8 inci maddesinde yer alan "İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. İş sözleşmesi, Kanunda aksi belirtilmedikçe, özel bir şekle tâbi değildir. Süresi bir yıl ve daha fazla olan iş sözleşmelerinin yazılı şekilde yapılması zorunludur.” hükmü ile Noterlik Kanununun 45 inci ve Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 12 nci maddeleri hükümleri gereğince noter kâtipleri ve kâtip adaylarıyla iş sözleşmesi yapılması zorunludur.

45 inci madde gereğince kâtip adaylarının en az bir yıl süreli sözleşme ile işe alınmaları gerekir. Bu sözleşmede açıkça yazmasa bile noterin, adaylık süresinin bitmesinden itibaren 15 gün içinde feshi ihbar hakkı saklıdır. Feshi ihbar süresinde sözleşme feshedilmemiş veya adaylık uzatılmamışsa sözleşme kâtiplik sözleşmesi halinde devam eder.

Yönetim Kurulunun 25.11.2005 tarihli toplantısında alınan karar gereğince, Noterlik Kanununun 45 ve Yönetmeliğinin 12 nci maddeleri ile 4857 sayılı İş Kanunu ve Türkiye Noterler Birliği İhtiyatlar Hesabının Kullanım Esasları içinde yer alan Kıdem ve İhbar Tazminatı Yardımları Talimatnamesinin ilgili hükümleri uyarınca;

Asıl ve ek sözleşmelerinin mutlaka noter kanalıyla yapılması; bu hususun Odalarca da izlenmesi,

Ücret dışındaki yan ödemelerin sözleşmelerde açıkça ve duraksamaya meydan vermeyecek şekilde belirtilmesi,

İcap etmektedir. (Noterlik personeli ile ilgili konular başlıklı 11 sayılı birleştirilmiş genelge)

Tek noterin olduğu yerlerde sözleşmeler, Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 110’uncu maddesi hükümleri doğrultusunda asliye hukuk hâkimliğine onaylattırılır. Sözleşmelerin fesihlerinde de aynı yol izlenir.

Personelle imzalanacak sözleşmeler, “Noterlik personeli ile ilgili konular” başlıklı 11 sayılı birleştirilmiş genelgenin 13/c maddesinde açıklandığı üzere 3 nüsha olarak düzenlenir ve düzenlendiği tarihten itibaren 15 gün içinde; bir adedi noter odasına gönderilir, bir adedi noterde, bir adedi ise kâtip veya adayda kalır. (Ek.11, 12).

Odaya gönderilen nüshaya kâtibin veya adayın Devlet Memurları Kanunundaki şartlara sahip olduğuna ilişkin belgeler de eklenir. Sözleşmelerle ilgili olarak yapılacak olan değişiklikler de değişikliğin yapıldığı tarihten itibaren yine 15 gün içerisinde noter odasına bildirilir. İlk işe başlamada asgari ücretten az ücret verilemez.

Adalet Bakanlığının 2 Ağustos 1979 günlü ve 21629 sayılı yazısında yer alan görüş nedeniyle noterliklerde personel ile yapılan sözleşmeler her sene yenilenmekteydi. Ancak, 4857 sayılı İş Kanununun 22 nci maddesinde yer verilen hüküm nedeniyle, sözleşmede değişiklik yapılmadan, esaslı değişiklik niteliğinde olan iş yerine, çalışma koşullarına, iş türüne ve ücret azaltma ve artırımına ilişkin değişikliklerde, bu madde gereğince yazılı bildirim yapılması yeterli olup, ayrıca yeniden sözleşme yapılması gerekli bulunmamaktadır. (Noterlik personeli ile ilgili konular başlıklı 11 sayılı birleştirilmiş genelgenin 14 üncü maddesine bakınız.)

4.4-ATANDIĞI NOTERLİKTE GÖREVE BAŞLAYAN NOTERİN, ÇALIŞTIRMAYI DÜŞÜNMEDİĞİ PERSONELİN İŞ AKDİNİ FESHETMESİ HALİNDE, KIDEM VE İHBAR TAZMİNATININ NE ŞEKİLDE ÖDENECEĞİ

Atama nedeniyle yeni noterliğinde göreve başlayan noter, çalıştırmayı düşünmediği personelin iş akdini bir (1) ay içinde fesih ettiği takdirde, bu personelin kıdem ve ihbar tazminatlarının ödemelerinde Türkiye Noterler Birliği İhtiyatlar Hesabının Kullanım Esasları Talimatnamesi içinde yer alan Kıdem ve İhbar Tazminatı Yardımları Talimatnamesi hükümleri uygulanır.

Belirtilen Talimatname hükümlerine göre; noterin çalıştırmayı düşünmediği personelin iş akdini bir (1) ay içinde fesih etmesi halinde, tümüne kıdem ve noterin belirlediği sadece 1 personel için de ihbar tazminatı Türkiye Noterler Birliği tarafından ödenir. Bir aylık süreden sonra sözleşmenin feshedilmesi halinde, kıdem tazminatı Türkiye Noterler Birliği tarafından, ihbar tazminatı ise noter tarafından ödenir. Türkiye Noterler Birliği tarafından ihbar tazminatı ödenen personel, altı ay geçmeden tekrar aynı noterlikte veya aynı noterin görev ifa ettiği diğer bir noterlikte çalıştırıldığı takdirde; Türkiye Noterler Birliği tarafından ödenen ihbar tazminatı, noter tarafından personelin çalıştırılmasına başlandığı tarihten itibaren bir ay içinde Türkiye Noterler Birliğine geri verilir.

4.5-5510 SAYILI SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU GEREĞİNCE VERİLECEK BİLDİRİMLER

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 8 ve 11’inci maddeleri gereğince İşe Giriş ile İşyeri Bildirgelerinin yukarıda (1.9) maddesinde açıklandığı şekilde SGK’ na verilmesi gerekmektedir.

4.6-PERSONELE İMZA YETKİSİ VERİLMESİ - YEMİNİN YAPTIRILMASI

Noter, Noterlik Kanununun 36 ncı maddesi ile Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 73 üncü maddesi hükümleri doğrultusunda; kendisine yardım etmek üzere, stajının üç ayını tamamlamış bulunan stajyerine, başkâtibine veya kâtibine imza yetkisi verebilir.

İmza yetkisi verilen personele, noter tarafından Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 74 ncü maddesi hükmüne göre yetki belgesi verilir. Bu belgede ilgilinin adı, soyadı, sıfatı, yetkinin verildiği tarih, yemini yaptıran mahkemenin adı, yetki sınırları, yetkinin kullanılacağı zaman ve yer belirtilir. Ayrıca yetkinin öncelik sırası yazılır ve fotoğraf yapıştırılarak, belge noterce onanır. (Ek 13).

Kâtip adaylarına imza yetkisi verilemez.

Tek kâtiple çalışan noterliklerde, kâtibin üç ayını tamamlama şartı aranmaz. İlk defa noterlikte çalışmaya başlamış olanlar, Yönetmeliğin 9 uncu maddesi gereğince kâtip adayı olarak işe başlayabilirler. Bunlar, ancak altı ayın sonunda noterinin uygun rapor vermesi halinde kâtip sıfatını kazanırlar. Kâtip adaylarına imza yetkisi verilemeyeceğinden, ilk defa noterlikte göreve başlayanlara hiçbir şekilde imza yetkisi verilemeyeceğinin dikkate alınması icap etmektedir. Kâtip adayı konumunda olan görevlilerin, altı ayın veya bir yılın sonunda noter tarafından kâtip olmalarına karar verildiği takdirde bu kişilere; eğer o noterlikte başka bir kâtip bulunmamakta ise hemen, başka bir kâtip mevcut ise üç ay çalışmasından sonra imza yetkisi verilebilir.

Uygulamada en çok tereddüt edilen bir husus, daha önce kâtip sıfatını kazanan, ancak çalıştığı noterlikten ayrıldıktan sonra başka bir noterlikte çalışmaya başlayan bir kâtibe hemen imza yetkisi verilip verilmeyeceğidir. Kanunda açık bir düzenleme bulunmamakla birlikte, konu 1981 yılında Yönetim Kurulunda görüşülmüş ve 24 - 25.4.1981 tarihli toplantıda 53 sayı ile “daha önce bir noterlikte çalışıp, asaleti onaylanan noterlik memurunun yeniden adaylığa tabi tutulmadan noter kâtibi olarak atanabileceğinin ve kendisine imza yetkisi de veri­lebileceğinin Taşova C. Savcılığına yazılmasına ve keyfiyetin Samsun Noter Odası Başkanlığına duyurulmasına” karar verildiğinden, bu durumda olan bir katibe, daha önce katip olarak çalıştığına dair ilgili noter odasından gereken yazının alınmasından sonra üç ay beklemeksizin imza yetkisi verilebilir.

9 numaralı birleştirilmiş genelgenin 2/b maddesinde açıklandığı üzere; noterliğin boşalması halinde ayrılan noter tarafından verilmiş imza yetkileri kendiliğinden kalkacağından, noter vekillinin veya atanacak noterin istediğine yeniden imza yetkisi vermesi ve verilen bir yetkinin kullanılmasına esas teşkil ettiğinden, daha önce yapılan yeminlerin nazara alınmayıp yeniden yemin yaptırılması gerekmektedir.

Noter, başkâtip veya kâtiplerden birisine imza yetkisi vereceği zaman Cumhuriyet başsavcılığına yazı yazarak, bunlara yemin ettirilmesini talep eder. Cumhuriyet başsavcılığı bu yazı üzerine noterin bağlı bulunduğu asliye hukuk veya münferit sulh hukuk mahkemesinden yemin ettirilmesini talep eder. (Ek 14).

İmza yetkisi verilen personelin yemininin yapılması, Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 74 üncü maddesine göre sağlanır. Yemini yaptıran mahkeme tutanağı en az üç nüsha olarak tanzim eder. (Ek 15). Bu yemin tutanağının;

-Bir nüshası, noter odasına gönderilir.

-Bir nüshası, noterlikte,

-Bir nüshası da mahkemede saklanır.

İmza yetkisi verilen personelin, imza örnekleri Noterlik Kanununun 39/2 ve Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 64 üncü maddesine göre yetki belgesinin düzenlendiği tarihten itibaren 15 gün içinde;

-Bulunduğu yer valiliğine,

-Adalet Bakanlığına,

-Türkiye Noterler Birliğine,

-Noter odasına,

Gönderilir. (Ek 16).

Noterlik Kanununun 71/B maddesi gereğince, mirasçılık belgesi ile terk eden eşin ortak konuta davet edilmesi işlemlerinin bizzat noterler tarafından yapılması zorunludur. Ancak, noterlik dairesinde imza yetkisi verilmiş hukuk fakültesi mezunu görevli veya noter stajyeri mevcut ise belirtilen işlemler bunlar tarafından da yapılabilir.

Noterlik dairesinde çalışmak üzere işe alınan hukuk fakültesi mezunu personelin adaylık süresi dolmadan mirasçılık belgesi yanında diğer evrakı da imzalama yetkisi bulunmamaktadır. Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün 12.03.2012 tarihli ve 3247/6369 sayılı görüşünde; “... noterliklerde işe alınan hukuk fakültesi mezunları, Noterlik Kanununun 36 ncı ve Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 73 üncü maddeleri gereğince kendilerine imza yetkisi verildikten sonra, mirasçılık belgesi verilmesi ve terk eden eşe ihtar gönderilmesi işlemlerini ve mevzuatın kendilerine tanıdığı diğer işlemleri yapabilirler. Bu sebeple, noterliklerde işe alınan hukuk fakültesi mezunlarının, Noterlik Kanununun 36. ve Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 73 üncü maddeleri gereğince kendilerine imza yetkisi verildikten sonra, mirasçılık belgesi verilmesi ve terk eden eşe ihtar gönderilmesi işlemlerini ve mevzuatın kendilerine tanıdığı diğer işlemleri yapabilecekleri düşünülmektedir.” denilmiştir.

Bu görüş doğrultusunda, hukuk fakültesi mezunlarının noterliklerde işe alınmasıyla imza yetkisi verilmesinde, Noterlik Kanununun 36 ve 44 üncü; Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin de 9 ve 73 üncü maddeleri hükümleri doğrultusunda hareket edilmesi gerekmektedir.

Noter, gerekli gördüğü takdirde imza yetkisini her zaman geri alabilir. İmza yetkisini geri aldığı takdirde durumu Cumhuriyet başsavcılığı kanalı ile Adalet Bakanlığına, Noterler Birliğine, bulunduğu yer valiliğine ve noter odasına bildirir. İstediği takdirde de masrafların kendisi tarafından karşılanması suretiyle, imza yetkisinin geri alındığının bir gazetede ilan edilmesini noter odasından isteyebilir.

4.7-PERSONELİN YILLIK VE MAZERET İZİNLERİ

Personelin izninde uygulanacak kurallar

Noterlik personelinin izin kullanmasına ilişkin kurallar Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 18 nci maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre;

Yıllık izinler noterlik dairesinin işlerini aksatmayacak şekilde yapılacak plan dâhilinde kullandırılır.

Personelin izin talebini yazılı olarak sunması gerekir.

Noterlik personelinin yıllık izinleri İş Kanunu ve Noterlik Kanunu Yönetmeliği gereğince tutulacak izin defterine kaydolunur. Bazı noterliklerde, personelin izin kullanmasına karşılık izin defterine bu hususun yazılmadığı ve daha sonra o yere atama ile gelen noterlerin bu durumu belirleyemediği ve haksız uygulamalara sebebiyet verdiği anlaşıldığından, kullanılan izinlerin izin defterine işlenmesi hususunda gereken özenin gösterilmesi, personelin bu hususta denetimsiz bırakılmaması gerekmektedir.

Ayrıca her personelin izne başlama ve bitirme tarihleri özel dosyasına konulmak üzere noter odasına bildirilir.

İzin süreleri

İşçiler ile noterlik personelinin yıllık ücretli izin haklarına, izin sürelerine ve mazeret izinlerine ilişkin hükümlere 4857 sayılı İş Kanununun 53 ile Noterlik Kanununun 47 nci maddelerinde yer verilmiştir.

4857 sayılı İş Kanununun 53 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “işyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verilir” hükmü gereğince, noterlik personeli işe başladıktan sonra ilk yıl tamamlanıncaya kadar yıllık izne hak kazanamadığı için ilk yıl içinde yıllık ücretli izin kullanamamaktadır. Bir yıllık hizmet süresinin hesabında kâtiplerin adaylık süresi de nazara alınır.

Kâtip ve hizmetlilerden;

1yıldan 5 yıla kadar (5 yıl dahil) hizmeti bulunanlara 15 gün,

5 yıldan 15 yıla kadar (15 yıl dahil) hizmeti bulunanlara 20 gün,

15 yıldan fazla hizmeti bulunanlara 1 ay ücretli izin verilir.

Yıllık izinlerini noterliğin bulunduğu yerden başka bir yerde geçirecek olanlara, gidiş ve dönüşlerinde yolda geçecek süreleri karşılamak üzere 7 güne kadar ek bir izin verilmesi zorunludur.

Bu süreler toplu iş sözleşmeleri ve hizmet akitleri ile artırılabilir.

Yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemez.

Mazeret izni

Haklı bir mazereti bulunmak şartıyla katip ve hizmetlilere, noter tarafından, gidiş geliş dahil olmak üzere, yılda en çok on gün izin verilebilir. Bu şekilde alınan izinler toplamı on günü aştığı takdirde, aşan miktar yıllık izinden düşülür.

İşten ayrıldıktan sonra noterlikte yeniden işe başlayan personelin izin süresi

İşten ayrılıp daha sonra tekrar noterlikte işe başlayan personelin, önceki çalışmalarının, işçilik hakları ödenmek suretiyle tamamen tasfiye edilmiş kabul edilmesi, işçinin yeniden çalışmaya başlamasının yeni bir hizmet akdi niteliğinde olması nedeniyle, bu durumdaki personel ilk kez işe başlayan noterlik çalışanı gibi değerlendirilecek ve hizmet başlangıcı olarak yeni iş akdindeki tarih esas alınmak suretiyle yıllık izin süresi belirlenecektir.

Personelin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ilişkin ücretlerden hangi noterin sorumlu olacağı

4857 sayılı İş Kanununun 59’ncu maddesi gereği iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ilişkin ücretler sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. İzin sürelerine ilişkin ücret alacağı, iş sözleşmesinin sona ermesi ile muaccel hale gelir.

İş Kanununun işyeri devrinin esasları ve sonuçlarını düzenleyen 6’ncı maddesinde; işyerinin veya bir bölümün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceği öngörülmüştür. Feshe bağlı diğer haklar ile izin ücretinden sorumluluk son işverene (notere) ait olmakla devreden işverenin (noterin) bu işçilik alacaklarından sorumluluğu bulunmamaktadır.

Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda işyeri devri ile birlikte personelle sözleşme yenilenmemiş olsa bile personelin kullandırılmayan izinlerine ait ücretinin, iş akdini sonlandıran işveren (noter) tarafından ödenmesi gerekmektedir.

Bu durum, noterliği devralan notere mali bir külfet yükleyeceğinden, personelin yıllık izinlerini zamanında kullanmalarının sağlanması uygun olacaktır.

5-NOTERLİK DAİRESİ VE ARŞİV

5.1-NOTERLİK DAİRESİNİN ÖZELLİKLERİ, TABELA VE BAYRAK

Noterlik dairesinin bölümleri Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 6 ncı maddesinde belirtilmiş olup, bunlar; Noter çalışma, servisler, bekleme ve arşiv bölümleridir.

Noterlik dairesinin; belirtilen bölümlerin oluşturulabileceği ve iş sahiplerinin işlerini kolaylıkla yaptırabilecekleri, hizmete elverişli büyüklük ve nitelikte olması gerekir. (NKY 5-6 ncı md.). Böyle bir daire bağımsız bir daire olabileceği gibi bir iş hanı, pasaj veya bir iş merkezinin uygun bir bölümü de olabilir.

Noterlik evrak ve defterleri ile kanun ve yönetmeliklerin tespit ettiği süreler sonuna kadar saklanması öngörülen işlem, kâğıt, defter, karton, dosya, vs. malzemenin saklandığı yer olan arşiv, noterlik dairesi içinde bir yer olabileceği gibi daire dışında kiralanmış bir yer de olabilir.

Reklam niteliğinde olmamak şartı ile noterlik dairesinin dış kısmına herkesin kolaylıkla görebileceği bir yere, resmi dairelerin tabelaları niteliğinde ve noterliğin unvanını taşıyan bir tabelanın asılması zorunludur. (NKY 4. md).

Milli bayram, genel tatil ve hafta tatili günlerinde Türk Bayrak Kanununun 3. maddesi ve Türk Bayrak Kanunu Tüzüğünün 9 ve 11. maddeleri ile Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 4. maddesi gereğince noterlik dairesinde Türk bayrağı bulundurulması ve çekilmesi gerekir.

(Noterlik Dairesi konulu birleştirilmiş 10 numaralı genelgeye bakınız.)

5.2-NOTERLİK DAİRESİYLE İLGİLİ KİRA SÖZLEŞMESİ

Noterlik Kanunu 40 ıncı maddesi gereğince kira sözleşmeleri noterlik dairesi adına yapıldığından aynen devam ettirilir. İlk defa yapılan veya yenilenen kira sözleşmelerine ilişkin damga vergisinin, sözleşmenin yapılmasından itibaren 15 gün içerisinde ilgili vergi dairesine ödenmesi gerekmektedir. Bu uygulama, arşiv için de geçerlidir.

Boşalan Noterliklere Ait Daire ve Eşyaların Devri Kurallarını Tespit Eden Yönetmeliğin 8 inci maddesine göre; noterler, Türkiye Noterler Birliğinden izin almadıkça noterlik dairesinin tahliyesine sebep olabilecek taahhüt ve davranışlarda bulunamazlar. Aksi davranış disiplin yönünden işlem yapılmasını gerektirir.

5.3-MUHDES (YENİ KURULAN) NOTERLİK

Noterlik dairesinin sağlanması

Yeni kurulan bir noterliğe atanan noter, öncelikle; ihdas bölgesi içinde, Noterlik Kanununun 2 ve Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 4 ve 5 inci maddelerindeki hükümlere uygun olarak noterlik dairesi ve arşiv yerini kiralaması gerekir. Noterlik Kanununun 40 ıncı maddesi gereğince kira sözleşmelerinin noterlik dairesi adına yapılması zorunludur.

Atanan noter, ihdas bölgesi içindeki noterlik dairesini çalışmaya hazır hale getirecek ve bu durumu savcılık marifetiyle tespit ettirerek hazırlanacak tutanaktan sonra işe başlayacaktır.

Mefruşat, malzeme, defter, karton, dosya vb. sağlanması

Noterlik çalışmalarının seri ve sağlıklı bir şekilde ifası ve sürdürülebilmesi için gerekli olan vezne ve yazım sistemini çalıştıracak yeter sayıda bilgisayar, yazıcı, internet bağlantısını sağlayacak teknik donanım ve bilgisayar program lisansları ile eşya, kasa, fotokopi cihazı, matbu evrak, kaşe ve sair malzemelerin, atanan noter tarafından temin edilmesi gerekir. Bu sayılan malzemeyi noter istediği yerden alabilir. Bu konuda her türlü gider notere aittir. (NK 40, 41. md - NKY 57. md).

Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 46 ncı maddesinde sayılan defterler ile 56 ncı maddesinde sayılan kartonların bulundurulması zorunludur. Ayrıca mirasçılık belgesi dosyası ve mirasçılık belgesi talebinin reddine dair dosya da tutulmalıdır.

Noterlik makbuzları, Türkiye Noterler Birliğinden temin edilmelidir.

Mühür ve soğuk damga

Noter işlemlerinde kullanılacak resmi mühürler ile soğuk resmi mühür (soğuk damga) Devlet Darphane ve Damga Matbaası Müdürlüğünden temin edilir. Noterliklerde Devlet Darphane ve Damga Matbaasınca yapılmış beratlı resmi mühür ve soğuk mühür dışında mühür kullanılamaz. (Noterlik Dairesi konulu birleştirilmiş 10 numaralı genelgeye bakınız.)

İhdas noterlikler için Türkiye Noterler Birliği gerekli mühürleri yaptırıp o noterliğin bağlı olduğu noter odası kanalı ile bedeli mukabilinde noterliğe gönderir. İş yoğunluğu, yıpranma, kaybolma gibi nedenlerle daha sonra gereksinim duyulduğunda noter, Darphane ve Damga Matbaasından ilave mühür edinebilir. Noterliklerde kullanılacak mühürlere ilişkin hükümlere Noterlik Kanununun 39 ile Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 61-63 üncü maddelerinde yer verilmiştir.

Diğer işlemler

Yeni kurulan noterliğe atanan noter de yukarıda belirtilen, TNB, noter odası, Adalet Bakanlığı ve il valiliğine yapılması gereken bildirimleri süreleri içinde yapacak ve ilanda belirtilen tahmini gayrisafi tutar üzerinden %5 oranında teminatını 2 ay içinde yatıracaktır.

Vergi dairesi ve SGK ile ilgili işlemler, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda yerine getirilecektir.

5.4-NOTERLİK DAİRESİNİN YERİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ

Yer değiştirmek isteyen noter, bunun gerekçesini, özellikle birden fazla noterlik olan yerlerde ihdas alanı içinde kalmak kaydı ile taşınılmak istenilen adresi ve noterlik dairesi ile birlikte arşivi de taşımak istemesi halinde bu durumu da belirtmek suretiyle Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 2’nci ve 3’üncü maddeleri hükümlerine göre Adalet Bakanlığına başvuruda bulunacaktır. (Ek 17)

Bakanlık, noterin bağlı bulunduğu noter odası ve mahalli Cumhuriyet başsavcılığından görüş alır. Noter odası tarafından görevlendirilecek bir noter tarafından mevcut noterlik dairesi ve yeni noterlik dairesinin durumu tespit edilir ve hazırlanan rapor ile görüş Bakanlığa bildirilir. Yine Cumhuriyet başsavcılığı tarafından gerekli inceleme yapılarak hazırlanan rapor ve görüş Bakanlığa sunulur. Bakanlık görüş ve raporları değerlendirdikten sonra yazılı olarak noterlik dairesinin yerinin gösterilen adresteki yerle değiştirilmesine izin verebilir. Taşınmayı müteakip Cumhuriyet başsavcılığı tarafından yapılan inceleme sonucu hazırlanan uygunluk raporu Adalet Bakanlığına sunulur.

5.5-BOŞALAN NOTERLİĞE ATANAN NOTERE DAİRE VE EŞYALARIN DEVRİ

Bir noterliğin münhal (boş) hale gelmesi, noterin başka bir yer noterliğine atanması, emekli olması, vefat etmesi ya da istifası ile gerçekleşir.

Boş bulunan noterliğe atanan noter, dairenin devri işlemlerinde Noterlik Kanununun 49 uncu maddesi ile “Boşalan Noterliklere Ait Daire ve Eşyaların Devri Kurallarını Tespit Eden Yönetmelik” hükümlerine uygun hareket etmelidir.

Sözü edilen Yönetmeliğin 6 ncı maddesine göre;

Yeni noter, fiilen göreve başladıktan sonra 15 gün içinde eski noteri, eşyaların devri konusunu görüşmek üzere davet eder ve taraflar aynı süre içinde bu konudaki görüşmelerini sonuçlandırırlar. Bu süreye uyulmaması disiplin yönünden işlem yapılmasını gerektirir.

Yeni noter, resmi mühür, soğuk damga, arşiv rafları ve bu amaçla kullanılan dolaplar ile telefon ve faks hatları dışında kalan eşyaları almak zorunda olmadığı gibi eski noter veya mirasçıları da belirtilenler dışındaki eşyaları devir etmek zorunda değildir. Resmi mühür, soğuk damga, arşiv rafları ve bu amaçla kullanılan dolaplar ile telefon ve faks hatları için, Yönetmeliğin 4 üncü maddesi gereğince yapılan devir listesindeki bedel esas alınır.

Noterlik Kanununun 49 uncu maddesinin dördüncü fıkrası gereğince, noter dairesinde mevcut notere ait eşya ve tesislerin, yeni notere devri halinde, ödenecek miktar üzerinde taraflar anlaşamamışsa, bu miktar oda tarafından tespit edilir.

Yeterli teknik donanım ile malzemenin bırakılması zorunluluğu

Başka noterliğe atanan noter, noterlik hizmetinin görülmesi için gerekli olan yeterli teknik donanımı ve malzemeyi bırakmak zorundadır. Bu kurala uyulmaması disiplin yönünden işlem yapılmasını gerektirir.

TNB tarafından noterliğe tahsis edilen eşyalar

Türkiye Noterler Birliği tarafından 3. sınıf noterliklere tahsis edilen eşyalarla ilgili işlemlerde aynı yönetmeliğin 9 uncu maddesi hükümleri uygulanır.

Türkiye Noterler Birliğine ait olan bu eşyalar, noter veya noter vekili tarafından teslim alınıp, buna ilişkin tutanağın gönderilmesinden sonra Türkiye Noterler Birliği tarafından tutulan özel demirbaş eşya defterine kaydedilir.

Noterliğin boşalması veya noter atanması halinde, noterden vekile, vekilden notere devri, ayrılacak olan noter ile vekil ve vekil ile göreve başlayacak olan noter arasında düzenlenecek ayrı bir tutanakla yapılır. Sonraki devirlere esas olmak üzere özel bir dosyada saklanacak olan bu tutanakların birer örneği Türkiye Noterler Birliğine gönderilir.

Devirler sırasında eşyaların kaybedildiğinin, kusurlu kullanımı nedeniyle zarar gördüğünün ve onarılmalarının veya ekonomik ömürlerini doldurmaları nedeniyle düşümlerinin yapılması gerektiğinin anlaşılması halinde tutanakta bu hususlar belirtilir.

Noter tarafından, noterlik dairesinin sigortalanması halinde bu eşyaların da sigorta kapsamına alınması zorunludur.

5-6- ARŞİV

Arşivlik malzemenin; korunması ve saklanması yükümlülüğü, gizliliği, ayıklama ve imha komisyonlarının kuruluş şekli ile çalışma esasları ve yetkileri, saklama, tasnif, ayıklama ve imha işlemleri, 18.09.1990 günlü ve 20639 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve TNB web sayfasında yer alan Noterlik Daireleri Arşiv Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine göre yapılması gerektiğinden, sözü edilen Yönetmeliğin incelenmesi ve işlemlerin zamanında yapılması ile arşivlerin bakımlı tutulması zorunludur.

6-NOTERLİKLERDE TUTULACAK DEFTER, DOSYA, KARTON VE CİLBENTLER

6.1-DEFTERLER

Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 46 ve 49’uncu maddesi uyarınca noterliklerde aşağıdaki defterlerin tutulması zorunludur.

1- Yevmiye defteri1,

2- Emanet defteri,

3- Tescil defteri,

4- Muvazene defteri1,

5- Teftiş defteri,

6- Muhabere defteri,

7- Zimmet defteri,

8- Personel sicil defteri,

9- İzin defteri,

10- Demirbaş eşya defteri,

11- Vasiyetname fihrist defteri.

(1 Yevmiye defterinin yılsonunda ciltlenmesi gerekir.

(2 Muvazene defterinin her yıl yenileme onayının yaptırılması zorunludur. (Noterlik Dairesi konulu birleştirilmiş 10 numaralı genelgeye bakınız.)

Tescil defterleri ile vasiyetname fihrist defteri

Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 46 - 55 inci maddelerinde noterliklerde tutulacak defterlere ve bu bağlamda 49 uncu maddede de tescil defterlerine ilişkin bilgilere yer verilmiştir. Bu madde gereğince noterliklerde iki adet tescil defteri tutulmaktadır. Bunlar;

1-Mülkiyetin saklı tutulması kaydıyla yapılan satışların tesciline ait defter,

2-Kanunların tescilini emrettiği akit ve işlemlerin kaydına mahsus tescil defteridir.

Mülkiyetin saklı tutulması kaydıyla yapılan satışların tescili zorunluluğu 4721 sayılı TMK’ nin 764 üncü maddesi hükmü gereğidir. Bu madde gereğince, başkasına devredilen bir malın mülkiyetinin saklı tutulması kaydı, ancak resmî şekilde yapılacak sözleşmenin devralanın yerleşim yeri noterliğinde özel siciline kaydedilmesiyle geçerli olur.

Kanunların tescilini emrettiği sözleşmelerin tesciline örnek olarak da 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine göre noterliklerde onaylanacak ya da düzenlenecek ihale sözleşmelerinin aynı Kanunun 57 nci maddesi gereğince tescil edilmesi gösterilebilir.

Yukarıda belirtilen Kanun hükümleri gereğince yapılan işlemler bu iki deftere tescil edilmektedir. Noterliklerde bu iki defter ayrı ayrı tutulabildiği gibi tek defterde iki ayrı bölüm olarak da tutulabilmektedir. İşlem yapıldıktan sonra tescil defterine işlenir ve Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 23 üncü maddesi gereğince de evrakın üzerine defterin sırası belirtilmek suretiyle tescil edildiği yazılır.

Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 49 uncu maddesinde iki tescil defterine yer verilmesinden sonra son fıkrada “Ayrıca, noterler dairelerinde yapılan vasiyetname ve sair ölüme bağlı tasarruf işlemlerini, vasiyette veya tasarrufta bulunan ilgilinin soyadına göre tutulacak bir fihrist defterine işlem tarih ve numarasını da belirtmek suretiyle kaydederler” şeklinde bir hükme yer verilmiştir.

Vasiyet Fihrist Defteri, bir tescil defteri değildir. Zira vasiyetnamelerin ya da diğer ölüme bağlı tasarrufların tescil edileceklerine ilişkin bir kanun hükmü bulunmamaktadır. Bu defter, önemli nitelikte olan bu işlemlere kolaylıkla ulaşabilme amacıyla Noterlik Kanunu Yönetmeliğiyle getirilen bir uygulamadır. Önemine binaen bu madde yerine ayrı bir maddede düzenlenmesi daha uygun olurdu, ancak burada yer verilmiştir. Gerek düzenleme şeklinde yapılan gerekse açık veya kapalı olarak saklanmak üzere noterliğe verilen vasiyetnameler ile diğer ölüme bağlı tasarruflar (miras sözleşmeleri) maddede açıklandığı şekilde bu deftere kayıt edilir.

Noterliklerde tutulacak defterlerin onaylatılması zorunluluğu

Noterliklerde tutulacak defterler kullanılmadan önce bağlı bulundukları asliye hâkimliğinde tasdik ettirilir.

İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği gereğince tutulacak Onaylı Defter

Yukarıda sayılan defterler dışında, İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği gereğince noterliklerde Onaylı Defter tutulması da zorunludur. Onaylı Defter: 29 Aralık 2012 tarihli ve 28512 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliğinin 4’üncü maddesinde “işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı tarafından yapılan tespit ve tavsiyeler ile gerekli görülen diğer hususların yazıldığı, seri numaralı ve sayfaları bir asıl iki kopyalı şekilde düzenlenmiş her işyeri için tek olan defter” olarak tanımlanmıştır. 7’nci madde hükümleri doğrultusunda tutulacak olan bu defterin, işyerinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlükleri, Genel Müdürlük veya noterce her sayfası mühürlenmek suretiyle onaylanması zorunludur.

6.2-DOSYA VE KARTONLAR

Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 56’ncı maddesi uyarınca noterliklerde aşağıdaki dosya ve kartonların tutulması zorunludur.

1- Adalet Bakanlığı ve C. Savcılığından gelen yazılar kartonu,

2-Türkiye Noterler Birliği ile noter odasından gelen yazılar kartonu,

3- Değişik işlere ait gelen yazılar kartonu,

4- Adalet Bakanlığı ve C. Savcılığına giden yazılar kartonu,

5- Türkiye Noterler Birliği ile noter odasına giden yazılar kartonu,

6- Değişik işlere ait giden yazılar kartonu,

7- Genelgeler kartonu,

8- Adalet Bakanlığı ve Türkiye Noterler Birliğine gönderilen cetveller kartonu,

9- Teminat paraları makbuz kartonu,

10- Noter kâtiplerine ait sözleşmeler dosyası,

11- Noter personeli siciline ilişkin belgeler dosyası,

12- Maliyeye yatırılan paralara ait makbuzlar kartonu,

13- Müşterek hesaplara ait makbuz ve yazılar kartonu,

14- Tavsiyeler dosyası,

15- Tercümanlara ait yemin tutanakları kartonu,

16- Noter ve imzaya yetkili kâtiplere ait yemin tutanakları kartonu.

Bu dosya ve kartonlar dışında, Yönetmelikte sayılmamakla birlikte aşağıdaki dosyaların tutulması da gerekmektedir.

17-Mirasçılık belgesi verilmesi dosyası,

18-Terk eden eşin ortak konuta davet edilmesi dosyası,

19-Mirasçılık belgesi ret dosyası,

(Mirasçılık Belgesi Verilmesine ilişkin Yönetmeliğin 5 ’inci maddesi gereğince mirasçılık belgesi verilemeyen hallerde düzenlenecek ret belgesinin ayrı bir dosya halinde saklanması uygun olacaktır.)

20-6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve Yönetmeliği uyarınca yapılacak işlemlere ait dosya.

4 Ekim 2011 tarihli ve 28074 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Mirasçılık Belgesi Verilmesi ve Terk Eden Eşin Ortak Konuta Davet Edilmesi İşlemlerinin Noterler Tarafından Yapılmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 12’nci maddesi uyarınca, mirasçılık belgesi verilmesi ve terk eden eşin ortak konuta davet edilmesi işlemleri için düzenlenen evrak, genel usullere göre saklanır. Bu evrakın imzalı örneği Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 56’ncı maddesinde belirtilen dosya ve kartonların dışında ayrıca özel bir dosyada tutulur. Bu dosyanın oluşturulmasına ilişkin usul Türkiye Noterler Birliği tarafından belirlenir.

Mirasçılık belgesine itiraz edilmesi halinde mirasçılık belgesi veya terke dayalı boşanma davası açılması durumunda ihtarname, ilgili mahkemenin talebi halinde özel dosyasından çıkartılıp mahkemeye doğrudan gönderilir.

6.3-CİLBENTLER

Kanunen noterlikte kalacak işlemlerin nüsha ve örnekleri yevmiye sıra numarasına göre kendi gruplarına ait cilt veya cilbentlerde saklanır. (NKY 56. md). Her cilbentte en çok iki yüz elli (250) dil bulunur. Cilbentte kaç dilin olduğu kullanılmadan önce noter tarafından cilbendin sonuna yazılarak onaylanır. İşlem kâğıdı ile dilin yapıştırıldığı kısımları noter mührü ile mühürlenir. Yine her cildin kaç sayfadan oluştuğu, noter tarafından cildin sonuna yazılıp onaylanır.

Noterlik Daireleri Arşiv Hizmetleri Yönetmeliğinin;

9’uncu maddesi gereğince, noterliklerde yapılan işlemler, saklama şekil ve esasları bakımından, nitelikleri dikkate alınarak A, B, C ve D olarak dört gruba ayrılır:

a)D Grubu:

1-18.1.1972 tarihli ve 1512 sayılı Noterlik Kanununun 61 inci maddesi gereğince yapılan tespitlere ilişkin tutanakları,

2-1512 sayılı Kanunun 62 nci maddesine göre yapılan emanet işlerine ait tutanakları (69 uncu madde gereğince açık veya kapalı olarak saklanmak üzere verilen vasiyetnameler hariç),

3-1512 sayılı Kanunun 70 inci maddesi gereğince yapılan imza onaylı tebligat işlerine ilişkin işlem kâğıtlarını (Azilnameler ile Terk Eden Eşin Ortak Konuta Davet Edilmesine İlişkin İhtarlar hariç),

4-1512 sayılı Kanunun 103 üncü maddesi gereğince yapılan çevirme işlemlerini,

5-Tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirlerine ilişkin sözleşmeler ile araçların tescili sebebiyle tescil işlemlerine esas olmak üzere alınacak belgeleri,

b)C Grubu: 13.1.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre yapılan protesto işlemlerini,

c)B Grubu:

1-1512 sayılı Kanunun 68 inci maddesi gereğince, özel ve tüzel kişilerin, ilgili mevzuat hükümleri veya özel kanunları uyarınca noterliklerde yaptırdıkları defter, fatura, makbuz ve benzeri diğer onaylamalara ilişkin işlem kâğıtlarını,

2-1512 sayılı Kanunun 94, 95, 96, 97, 98 ve 99 uncu maddeleri gereğince yapılan örnek işlemlerini,

3-1512 sayılı Kanunun 70 inci maddesi gereğince yapılan imza onaysız tebligat işlerine ilişkin işlem kâğıtlarını (Azilnameler ile Terk Eden Eşin Ortak Konuta Davet Edilmesine İlişkin İhtarlar hariç),

ç) A Grubu: B, C ve D grubu işlemleri dışında kalan tüm işlemleri,

kapsar.

11 inci maddesi gereğince de, noterlik işlem kâğıtları, yukarıda değinilen esaslara göre gruplandırılarak, her grup ayrı bir cilt veya cilbent içinde toplanır. İş kâğıtlarının saklanması, cilbentlere konuluş şekil ve esasları bakımından Noterlik Kanunu Yönetmeliğindeki hükümler uygulanır.

Cilt veya cilbentlerin sırt yüzeylerine yazılması gereken diğer bilgiler dışında hangi grup evraka ait olduğu, A, B, C, D harfleri konularak gösterilir.

İşlem kâğıtlarını hangi gruba giriyorsa, o gruba ait cilt veya cilbent içinde tarih ve yevmiye numaraları takip edecek şekilde saklanır.

7-NOTERLİK GÖREVİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR NOTERLERİN GÖREVLERİ VE NOTERLİK İŞLEMLERİ

7.1-GENEL OLARAK

Noterlik görevinin gereği gibi yerine getirilebilmesi için, Noterlik Kanunu, Noterlik Kanunu Yönetmeliği ve Türkiye Noterler Birliği tarafından yayınlanan genelge ve genel yazılar ve ilgili kanun ve yönetmeliklere uyularak işlemlerin yapılması gerekir. Gelen iş sahipleri güler yüzle ve mesleğin onur ve vakarına yakışır şekilde karşılanmalı, gerçek arzuları sorularak noterliğe hangi işlem için geldikleri belirlenmelidir. İşlem anında ilgili iradesini serbestçe ve kendi isteğine uygun olarak beyan etmelidir.

7.2-İLGİLİLERİN KİMLİĞİNİN, YETENEĞİN, OKURYAZAR OLUP OLMADIĞININ TESPİTİ

TANIK BULUNDURULMASI VE YASAKLILIK

BAŞKALARI ADINA İŞLEM YAPTIRACAKLAR

ENGEL HALİNDE İŞLEMİN HÂKİMLİKÇE YAPILMASI

Kimlik tespiti

Noterlik Kanununun 72 nci maddesi uyarınca noterler, iş yaptıracak kimselerin kimlik, adres ve yeteneğini ve gerçek isteklerini tamamen öğrenmekle yükümlüdür. Bu itibarla, işlem ilgilisinin kimliği dikkatlice incelenmeli, kimlikteki fotoğraf ile gelen şahıs karşılaştırılmalı ve fotoğrafın soğuk mühürlü olup olmadığı kontrol edilmelidir. Kimlik tespiti, nüfus cüzdanı ve buna dayalı sürücü belgesi, pasaport, evlenme cüzdanı, resmi kimlikler, 12.04.2013 tarihinden itibaren değerli kâğıtlar kapsamında olan mavi kart gibi resmi mercilerden verilen belgelerle saptanır. (NKY 90.md.) Eğer ibraz edilen kimlikten şüpheye düşülmüşse ikinci bir kimlik istenebilir.

(“Noterlik işlemlerinde kullanılacak kimlikler” konulu 1 numaralı birleştirilmiş genelgeye bakınız.)

Okuryazar olup olmadığının tespiti ve tanıklarla ilgili yasaklılık halleri

Kimlik tespiti yapıldıktan sonra ilgilinin okuryazar olup olmadığı tespit edilir. Düzenleme işlemlerde ilgili okuryazar değilse NK 87 nci maddede belirtildiği gibi işlem iki tanık huzurunda yapılır.

Ölüme bağlı tasarruf işlemi yapılıyorsa (vasiyetname gibi) ilgili okuryazar olsun veya olmasın tanık bulundurma zorunluluğu vardır.

Vasiyetname düzenlenmesine katılma yasağı bulunan kişiler Türk Medeni Kanununun 536’ncı maddesinde belirtilmiştir.

Tanıkların (noter, tercüman ve bilirkişilerin de) hangi durumlarda noterlik işlemine katılamayacakları Noterlik Kanununun 76 ncı maddesinde açıklanmıştır.

Ayrıca aynı Kanunun 78’inci maddesinde belirtildiği gibi;

-Reşit olmayanlar,

-Mahcurlar,

-HMK. ye göre yeminli tanık olarak dinlenmeleri mümkün olmayanlar,

-Noterin kâtip ve hizmetlileri,

Tanık olamazlar.

İşitme, konuşma veya görme engellilerin işlemlerinde tanık bulundurulması usulü

Noterlik Kanununun 73’üncü maddesinde 5378 sayılı Kanunla 2005 yılında yapılan değişiklikle, noterin, ilgilinin işitme, konuşma veya görme engelli olduğunu anlaması halinde, işlemlerin engellinin isteğine bağlı olmak üzere iki tanık huzurunda yapılacağı hükmü getirilmiştir.

Kanun koyucu tarafından bu maddede değişiklik yapılmasına rağmen, Noterlik Kanununun düzenleme işlemlere ilişkin 84 -89’uncu ve dolayısıyla “İlgilinin okuma ve yazma imkânına sahip olmaması” başlıklı 87’nci maddesinde herhangi bir değişiklik yapılmamıştır.

Bu itibarla;

a)Tanıklar huzurunda yapılması zorunlu olan düzenleme işlemlerde (TMK’ nın 532’nci maddesinde belirtilen vasiyetnamede olduğu gibi);

İlgilinin işitme, konuşma veya görme engelli olması halinde 73’üncü maddenin uygulanması imkânı bulunmamakta ve dolayısıyla bu nitelikteki işlemlerin, engellilerin talepleri dikkate alınmadan tanıklar huzurunda yapılması gerekmektedir.

b)Tanıklar huzurunda yapılması zorunlu olmayan düzenleme işlemlerde;

İlgilinin işitme veya konuşma engelli olması halinde:

Okuma yazma imkânına sahiplerse ve 73’üncü maddenin ikinci cümlesinde belirtildiği üzere kendileri ile yazı ile anlaşma imkânı bulunmakta ise, işlemlerinin, istedikleri takdirde iki tanık huzurunda, talep etmedikleri takdirde ise tanıksız yapılması,

Okuma yazma imkânına sahip değillerse ve dolayısıyla 73’üncü maddenin ikinci cümlesinde belirtildiği üzere kendileri ile yazı ile anlaşma imkânı bulunmamakta ise, işlemlerinin, 73’üncü madde gereğince iki tanık ve yeminli tercüman huzurunda 87’nci maddede açıklandığı usulde yerine getirilmesi gerekmektedir.

İlgilinin görme engelli olması halinde ise;

Fiziksel olarak normal okuma imkânına sahip olmamaları nedeniyle Noterlik Kanununun 86’ncı maddesinde belirtilen tutanağı okumaları mümkün bulunmadığından, 87’nci madde uyarınca işlem yapılması, diğer bir ifade ile görme engellilerin düzenleme şeklinde yapılan işlemlerinde tanık dinlenmesi icap etmektedir.

c)Görme engellilerin onaylama işlemlerinde

Yürürlükten kaldırılan 21.03.2014 tarihli ve (2) sayılı genelge ile okuryazar olmayanların tüm işlemlerinin düzenleme yapılması zorunluluğu getirilmiş ve buna istinaden de bu tarihten sonra görme engellilerin tüm işlemleri düzenleme şeklinde ve tanıklar huzurunda yapılmıştır.

Ancak, görme engellilerin noterlik işlemlerinde tanık bulundurma zorunluluğu hakkında Görme Engelliler Federasyonu, Adalet Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı temsilcilerinden oluşan çalışma grubu raporunun görüşüldüğü TNB Yönetim Kurulunun 27.02.2018 tarihli toplantısında;

“Görme engellilerin tüm işlemlerinin düzenleme olarak yapılması uygulamasının değiştirilerek, okuma yazma bilen, imza atabilen görme engellilerin Noterlik Kanununa göre onaylama şeklinde yapılabilecek işlemlerinde iki tanık bulundurma zorunluluğunun aranmamasına, ilgilinin talebi halinde ise işlemin iki tanık huzurunda yapılmasına” karar verilmiştir.

Bu sebeple, okuma yazma bilen, imza atabilen görme engellilerin görme engellilerin; zorunlu olarak düzenleme yapılması gereken (vasiyet, taşınmaz satış vaadi gibi) işlemleri dışında kalan ve onaylama yapılması yeterli bulunan işlemlerinde tanık aranmayacaktır. Görme engellinin kendisinin talep etmesi halinde ise onaylama işlemlerde iki tanık bulundurulması mümkün bulunmaktadır.

(“Onaylama ve düzenleme işlemler ile imza ve parmak izi kullanımı” konulu 5 numaralı birleştirilmiş genelgeye bakınız.)

Yeteneğin tespiti

Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 91 inci maddesi hükmü uyarınca, noterin ilgilinin yeteneği hakkında bir kanı sahibi olması gereklidir. Temyiz kudretine sahip bulunan ve işlemin niteliğine göre gerekli yaşa girdiği anlaşılan (evlenme kişiyi reşit kılar) herkes hukuki işlemleri yapmaya ehildir. Bu yaş resmi belge ile saptanır.

İlgilinin yeteneğinden şüphe edilirse ya da bu konuda ihbar ve şikâyet bulunması hallerinde temyiz kudretinin varlığı doktor raporu ile saptanır.

(“Noterlik işlemlerinde kullanılacak hukuki işlem yapma ehliyetini gösteren doktor raporları ” konulu 2 numaralı birleştirilmiş genelgeye bakınız.)

Başkaları adına işlem yaptıracaklar

Başkaları adına işlem yaptıracak olan vekil, veli, vasi, kayyım, mümessil ve mirasçı sıfatıyla veya şirket ve demek gibi tüzel kişiler adına işlem yaptıracaklar, sıfat ve yetkilerini ve işlem yapmaya izinli olduklarını bildirir belgeyi göstermek zorundadırlar. Bu belgenin gösterildiği iş kağıdına yazılmakla beraber, işlemle ilgili kısımlarını ve nereden hangi tarih ve numara ile verilmiş olduğunu gösteren, birer örneği harçsız ve vergisiz olarak gerek ilgilisine verilecek ve gerekse dairede saklanacak asıl ve örneklerine bağlanır. (NK Md. 79 - NKY Md. 92)

NK 79 uncu madde hükmüne göre;

a)İçeriğinden anlaşılacağı üzere bu madde, sadece temsilci olarak noterlik işlemi yaptırmak isteyen kişilerle ilgili bir düzenlemedir. Bu sebeple, noter talepte bulunandan yetkisini gösteren belge talep edecektir. Örneğin; vekilden vekâletname, vasiden vesayet kararı istenecek ve noter bu belgeleri gördükten sonra işlem yapacaktır.

b)Belgenin gösterildiği iş kâğıdına yazılacaktır. (Sadece “gösterildiğinin” değil, belgenin düzenlendiği merci ile tarih ve sayısının da belirtilmek suretiyle yazılması daha uygun olacaktır.)

c)Belgenin gösterildiğinin iş kâğıdına yazılması yanında, birer örneği harçsız ve vergisiz olarak gerek ilgilisine verilecek ve gerekse dairede saklanacak asıl ve örneklerine bağlanacaktır.

79 uncu maddede bu belgelerin ekleneceği iş kağıtları tahdidi olarak sayılmış ve sadece “ilgilisine verilecek ve dairede saklanacak asıl ve örneklere"ekleneceği belirtilmiş bulunduğundan bu hususun dikkate alınması gerekmektedir.

(“Noterlik işlemlerinde kullanılacak dayanak belgeler” konulu 3 numaralı birleştirilmiş genelgeye bakınız.)

Engel halinde işlemin hâkimlikçe yapılması

Noterlik Kanununun 77 nci maddesinde açıklandığı üzere; 76 ncı maddede sayılan yasaklılık halleri nedeni ile noterin yapamadığı noterlik işlemi o yerde başka bir noter yoksa bu kanun hükümlerine göre asliye hukuk hâkimi, o yerde asliye hukuk hâkimliği mevcut değilse sulh hukuk hâkimi tarafından yapılır.

Bu işlem, Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 110 uncu maddesinde açıklandığı üzere, aşağıda gösterilen esaslara göre yapılır.

Noter işlemi yapamaması nedenini bir tezkere ile hakimliğe bildirir. Hakim, evvela mahkemenin değişik işler defterinden bir numara vermek suretiyle işleme girişir. İşlemin gerektirdiği harç, damga vergisi maliye veznelerine makbuz karşılığı yatırılır. Daha sonra Noterlik Kanunu ve ilgili sair kanunlarla bu yönetmelik esaslarına göre işlem tamamlanır. İşlemin altı işleme katılanlarla birlikte hakim tarafından imzalanıp onaylandıktan sonra mahkeme mührü ile mühürlenir. İşlerin ne sebeple hakim tarafından yapıldığı da işlem kağıdında açıklanır. İşlemin noterlikte kalması gereken nüsha veya örneği mahkemece saklanır. İşlem sona erdiğinde, hakim, işlemin yapıldığı, tarih ve sayısını notere bildirir.

Noterlik işlemini yapan hakim, Noterlik Ücret Tarifesinde yer alan ücretlerden hiç birisini ve bu işlemler dolayısıyla tahsil edilen harç, vergi ve resim karşılığı olan noter hisselerini alamaz. Ancak, işlemin daire dışında yapılması halinde, Harçlar Kanununun 34 üncü maddesinde gösterilen yol tazminatının ilgili tarafından ödenmesi zorunludur.

7.3-NOTERLERİN GÖREVLERİ

Noterlik Kanununun 60 ıncı maddesinde noterlerin genel olarak yapacakları işler, 61 ila 70 inci maddelerinde özel olarak yapacakları işler ve 71/A maddesinde ise yapabilecekleri diğer işlemler sayılmıştır. Buna göre;

Noterlerin genel olarak yapacakları işler (görevler):

Yapılması kanunla başka bir makam, merci veya şahsa verilmemiş olan her nevi hukuki işlemleri düzenlemek,

Kanunlarda resmi olarak yapılmaları emredilen ve mercileri belirtilmemiş olan bütün hukuki işlemleri bu kanun hükümlerine göre yapmak,

Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapmak,

Bu kanuna uygun olarak dışarıda yazılıp getirilen kâğıtların üzerindeki imza, mühür veya herhangi bir işareti veya tarihi onaylamak,

Bu kanun hükümlerine göre yapılan işlemlerin dairede kalan asıl veya örneklerinden veya getirilen kâğıtlardan örnek çıkarıp vermek,

Belgeleri bir dilden diğer dile veya bir yazıdan başka bir yazıya çevirmek,

Protesto, ihbarname ve ihtarname göndermek,

Kanunen tescili gereken işlemleri tescil etmek,

Bu ve diğer kanunlarla verilmiş sair işleri yapmak.

Noterlerin özel olarak yapacakları işler (görevler):

Noterler; tespit, emanet, defter onaylama, vasiyetname, ölüme bağlı tasarruf ve tebligat işlerini yaparlar.

Noterlerin yapabilecekleri diğer işlemler:

Noterlik Kanununa 6217 sayılı Kanunla eklenen 71/A maddesi gereğince noterler, terk eden eşin ortak konuta davet edilmesi ve mirasçılık belgesi verilmesi işlemlerini de yapabilmektedirler. Bu işlemler, bizzat noterler veya noterlik dairesinde imza yetkisi verilmiş hukuk fakültesi mezunu görevli veya noter stajyeri tarafından yapılabilir.

7.4-NOTERLİK İŞLEMLERİNİN SEKLİ

Noterlik işlemleri:

1.Düzenleme

2.Onaylama,

3.Örnek verme,

4.Diğer işlemler (Tutanak, çevirme, protesto, ticari protesto, ihtar ve ihbarname, defter onaylaması, tescil)

Olmak üzere 4 ana başlık altında toplanır.

Bu işlemlerin, Noterlik Kanununun 200 üncü maddesi gereğince dört yılda bir yenilenen işlem formüllerine uygun olarak yapılması gerekir.

Düzenleme işlemler

Düzenleme şeklinde yapılacak işlemler, bunlarda uygulanacak şekil ve diğer hususlara Noterlik Kanununun 84 ila 89’uncu maddelerinde yer verilmiştir.

Noterlik Kanununun 89’uncu maddesi uyarınca;

a)Niteliği        bakımından tapuda işlem yapılmasını gerektiren sözleşme ve

vekâletnameler,

b)Vasiyetname,

c)Mülkiyeti muhafaza (Mülkiyetin saklı tutulması - TMK 764) kaydı ile satış,

ç) Gayrimenkul satış vaadi,

d)Vakıf senedi,

e)Tanıma senedi,

f)Diğer kanunlarda öngörülen sair işlemlerin,

düzenleme şeklinde yapılması zorunludur.

Aynı maddede, evlenme mukavelesi, evlat edinme ve mirasın taksimi sözleşmelerinin de noterliklerde düzenleme şeklinde yapılacağı belirtilmiş ise de;

Evlenme sözleşmesinin, mülga 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi’nin 170 inci

maddesinde yer alan “Evlilik Mukavelesi” olması, 4721 sayılı TMK’ nin “Dördüncü Bölümü”nde (202 vd.) “EŞLER ARASINDAKİ MAL REJİMİ” başlığı altında düzenlenmiş bulunması, 205’inci maddede ise mal rejimi sözleşmelerinin, noterliklerde düzenleme veya onaylama şeklinde yapılabileceği hükmüne yer verilmesi,

Miras taksim (paylaşım) sözleşmesine 4721 sayılı Kanunun 676’ncı maddesinde yer verilmiş olması ve bu maddenin son fıkrasında da “Paylaşma sözleşmesinin geçerliliği yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır.” denilmesi,

Nedeniyle bu sözleşmelerin düzenleme şeklinde yapılması zorunluluğu bulunmamaktadır.

Mülga 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin 256 ncı maddesinde yer alan evlât edinme sözleşmesinin resmi senetle yapılacağına dair hükme, 4721 sayılı TMK ‘da yer verilmemesi, 4721 sayılı Kanunun 315 inci maddesinde evlât edinme kararının, evlât edinenin oturma yeri; birlikte evlât edinmede eşlerden birinin oturma yeri mahkemesince verileceğinin belirtilmesi nedeniyle buna ilişkin sözleşmeler noterliklerde yapılmamaktadır.

Mülga 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanununun 8’inci maddesinde finansal kiralama sözleşmelerinin düzenleme şeklinde yapılacağına dair hükme 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanununda yer verilmemiş, 22’nci maddesi gereğince yazılı yapılması yeterli bulunmuştur. Noterliklerde yapılması zorunluluğu olmayan finansal kiralama sözleşmelerinin, ilgililerin talep etmeleri halinde noterliklerde de düzenleme veya onaylama şeklinde yapılması mümkün bulunmaktadır.

Noterlik Kanununun 84’üncü maddesi uyarınca, düzenleme şeklinde yapılan bir iş kâğıdının aslı noterlikte kalır, örneği ilgilisine verilir. Ancak, düzenleme şeklinde yapılması zorunlu olan tapuda işlem görecek vekâletnamelerde, Tapu Sicil Tüzüğü’nün 18/4 maddesi uyarınca, vekâlet verenin imzasının bulunması zorunlu olduğundan, bu vekâletnamelerde ve diğer işlemlerde de ilgililerin kendilerine verilecek olan nüshanın da asıl olmasını istemeleri halinde işlem tamamen asıl olarak yapılır.

Düzenleme işlemin içeriğinden, şekil şartından ve alınması gereken damga vergisinden noter doğrudan doğruya sorumludur.

(“Onaylama ve düzenleme işlemler ile imza ve parmak izi kullanımı” konulu 5 numaralı birleştirilmiş genelgeye bakınız.)

Onaylama işlemler

Onaylama şeklinde yapılacak işlemler, bunlarda uygulanacak şekle ve diğer hususlara Noterlik Kanununun 90 ila 93’üncü maddelerinde yer verilmiştir.

Hukuki işlemlerin altındaki imzanın onaylanması, imzayı atan şahsa ait olduğunun bir şerh ile belgelendirilmesi şeklinde yapılır. İmzası onaylanan iş kâğıdının aslı ilgilisine verilir ve imzalı bir örneği dairede saklanır. Bu örnek harca tabi değildir.

Onaylama, imzanın noter huzurunda atılması veya önceden atılmış ise kendisine ait olduğunun ilgili tarafından kabul edilmesi şeklinde yapılır.

(“Onaylama ve düzenleme işlemler ile imza ve parmak izi kullanımı” konulu 5 numaralı birleştirilmiş genelgeye bakınız.)

Örnek verme işlemleri

Örnek verme işlemlerinde uygulanacak usul, kimlere örnek verilebileceği Noterlik Kanununun 94 ila 99 ve Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 94 ve 95’inci maddelerinde düzenlenmiştir.

Bu yasal düzenlemelerin yanında dikkat edilmesi gereken bir konu da, örnek işlemleri konulu 24 numaralı birleştirilmiş genelgede açıklandığı üzere Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün 19.01.2007 günlü ve 1163 sayılı yazısı gereğince işlemde imzası bulunmayanlara veya bu konuda özel yetkisi olmayanlara daire dosyasından örnek verilemeyeceği hususudur.

(“Onaylama ve düzenleme işlemler ile imza ve parmak izi kullanımı” konulu 5 numaralı birleştirilmiş genelgeye bakınız.)

Diğer İşlemler

Noterlik Kanununun 100 üncü maddesi gereğince, düzenleme, onaylama ve örnek verme şeklinde yapılacak işlemler dışında kalan noterlik işlemleri Noterlik Kanununun 101 ilâ 108 inci maddelerine göre yapılır.

Bu işlemler için düzenlenecek tutanağın şekli 101 inci maddede açıklanmıştır.

Tespit, emanet, çevirme işlemleri, ticari protesto, ihtarname, ihbarname, defter onaylaması ve tescil işlemleri Noterlik Kanununun 101 ila 108 inci maddelerine göre yapılır.

Özellikle Noterlik Kanununun 61’inci maddesi gereğince yapılacak tespit işlemlerinde, Adalet Bakanlığının bu konudaki görüşleri ve yargı kararları göz önünde tutularak, ceza davaları ile idari davalarda kullanılmak üzere ve yine HMK gereğince mahkemelerce yapılması gereken delil tespiti niteliğinde tespit tutanağı düzenlenemeyeceğinin dikkate alınması gerekmektedir.

Defter onay işlemlerinin, konuyu düzenleyen mevzuat hükümlerine uygun olarak yapılması gerekmekte olup, özelikle TNB’ nin 2004/14 sayılı genelgesi gereğince geçmiş hesap dönemlerine ait defter onaylamalarının yapılamayacağına dikkat edilmelidir. Bu işlemlerde yetki konusuna da özen gösterilmelidir.

7.5-FOTOĞRAF YAPIŞTIRILMASI ZORUNLU OLAN İŞLEMLER

Noterlik Kanununun 80 ve Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 93 üncü maddeleri uyarınca;

a)Niteliği bakımından tapuda işlem yaptırılmasını gerektiren sözleşmelere,

b)Niteliği bakımından tapuda işlem yaptırılmasını gerektiren vekâletnamelere,

c)Vasiyetnamelere,

ç) Mülkiyeti muhafaza (Mülkiyetin saklı tutulması - TMK 764) kaydıyla satış sözleşmelerine,

d)Gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerine,

e)Vakıf senedine,

f)Evlenme mukavelesine (Eşler arasındaki mal rejimi sözleşmesi),

g)Tanıma senedine,

ğ) Mirasın taksimi sözleşmesine,

h)Boşanma davaları için düzenlenecek vekâletnamelere,

İlgilinin fotoğrafının yapıştırılması zorunludur.

Ayrıca “Noterlik işlemlerinde kullanılacak fotoğraflar” konulu 4 numaralı birleştirilmiş genelgede açıklandığı üzere; Merkez Bankasında işlem yapılmasına ilişkin vekâletnameler ile araç satış vekâletnamelerine de fotoğraf yapıştırılması zorunludur.

Yukarıda sayılan işlemler dışında kalmakla beraber, diğer kanunların öngördüğü, işlemin ve ilgilinin durumuna göre noterin gerekli bulduğu veya bizzat ilgilinin istemde bulunduğu işlem kâğıtlarına da ilgilinin fotoğrafı yapıştırılır.

Asıllarına fotoğraf yapıştırılması zorunlu noterlik işlemlerinin, çıkartılacak örneklerine de fotoğraf yapıştırılması zorunludur.

İşleme yapıştırılacak fotoğraf ilgilinin son 6 aylık halini gösterir nitelikte olmalıdır. Fotoğraf işleme tel zımba ile değil, yapıştırılarak eklenmeli ve noterlik mührü ile mühürlenmelidir.

(“Noterlik işlemlerinde kullanılacak fotoğraflar” konulu 4 numaralı birleştirilmiş

genelgeye bakınız.)

7.6-NOTERLİK İŞLEMLERİNDE ÇIKINTI, DEĞİŞTİRME, FESİH, İPTAL VE DÜZELTME

Noterlik Kanununun 81’inci maddesi gereğince, noterlik işlemlerinde, ilgilinin imzasını ve noterin onayını taşımayan çıkıntılar geçerli değildir. Çıkıntılar el yazısı ile yapılamaz.

Tamamlanmasından sonra bir noterlik işleminin değiştirilmesi veya fesih ve iptal veyahut evvelki işin nitelik ve değeri değişmemek şartıyla düzeltilmesi, evvelki işlemin yapıldığı şekilde yeni bir işlemle yapılır. Yeni işlemin tarih ve numarası, noterlik dairesinde bulunan evvelki işleme ait kâğıda yazılır.

Şu kadar ki, yeni işlem başka bir noterlikte yapılırsa, bu noterlik, yeni işleme ait kâğıdın bir nüshasını, gerekli açıklama yapılarak ilk işleme ait kâğıda bağlanması için o işlemi yapan noterliğe gönderir.

“Noterlik Kanununun 81 inci maddesinin uygulaması ” konulu 6 numaralı birleştirilmiş genelgeye bakınız.)

8-NOTERLİK ÜCRET TARİFESİNİN UYGULAMASINA İLİŞKİN GENEL BİLGİLER

8.1-NOTERLİK ÜCRET TARİFESİ

Noterlik Kanununun "Ücret Tarifesi" başlığını taşıyan 112’nci maddesi;

"Noterlerin yaptıkları işlemlere ait harç üzerinden hesaplanacak ücretleri ile vasiyetname ve vakıf senedi düzenlenmesinden alınacak ücretler, yazı, bir dilden diğer dile veya bir yazıdan diğer yazıya çevirme, karşılaştırma, tescil, emanetlerin saklanması ve kanunlarında harç, vergi ve resimden bağışık olduğu yazılı işlemler ile defter onaylanmasından kanunen ücret almayı öngördüğü sair işlemlerden alacakları ücretler ve noterlerle imzaya yetkili vekillerin yol ödeneğinin miktarı, Türkiye Noterler Birliği'nin mütalaası alındıktan sonra Adalet Bakanlığı tarafından düzenlenecek bir tarife ile tespit olunur.

Noterlik işleminin başka bir noter aracılığı ile yapıldığı hallerde, aracı notere ödenecek ücretler de tarifede gösterilir.

Tanıklık ve onaylama şerhlerinden yazı ücreti alınmaz.

Tarifede gerekli görülecek değişiklikler her yıl mart ayında yapılır. Yeni tarife yürürlüğe girinceye kadar eski tarife uygulanır." hükümlerini içermektedir.

Aynı Kanunun 113’üncü maddesinde de, ücretlerin alınmasında sayfa hesabının Harçlar Kanunundaki esaslara göre yapılacağı belirtilmiştir.

Harçlar Kanununun 135’inci maddesine göre de, harçlar sayfa üzerine hesap edildiği hallerde 20 satır bir sayfa ve 50 harf bir satır sayılır, son sayfa 20 satırdan eksik olsa da bir sayfa sayılmaktadır.

8.2-NOTERLERİN YAPTIKLARI İŞLEMLER NEDENİ İLE ALDIKLARI ÜCRETLER

Noterler yaptıkları işlemler için, her yıl Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan ve mart ayından itibaren yürürlüğe giren ücret tarifesine göre aşağıdaki ücretleri alırlar.

Noter ücreti

Noterler, yaptıkları işlemlerden Harçlar Kanununa göre aldıkları harçların % 30'u oranında noter ücreti alırlar. (Md. 1).

Düzenleme ücreti

Noterlik Ücret Tarifesinin 2’nci maddesinin başlığı “Düzenleme ücreti” olarak yazılmış ise de, madde içeriğinden anlaşılacağı üzere; burada genel olarak düzenleme şeklinde yapılan işlemler için bir ücret belirlemesi yapılmamış, sadece “Vasiyetname ve Vakıf Senetleri”nin düzenlenmesi için alınacak ücretlere yer verilmiştir. Vasiyetnamelerden ve vakıf senetlerinden vazgeçme veya bunların feshi, iptali ve değiştirilmesi halinde düzenleme ücreti olarak belirlenen ücretin üçte biri alınır. Düzenleme ücreti alınması gereken bu işlemlerde hesap edilecek noter ücreti ile düzenleme ücretinden hangisi fazla ise o ücret alınır. (Md. 2).

Yazı ücreti

Noterler her ne suretle olursa olsun yazdıkları kâğıtların dairede kalan nüshası ile iş sahibine verilen asıl ve örneklerinin her sayfasından yazı ücreti alırlar. Bu kâğıtların örneklerinin iş sahibinin istek ve onayı üzerine noterlik dairesinde fotokopi yoluyla çıkartılması halinde, bu örneklerin her sayfası da aynı ücrete tabidir. Özel kanunlarında harç, damga vergisi ve resimden muaf tutulan işlemleri noter yazdığı takdirde yine yukarıda belirtilen şekilde yazı ücreti alınır.

Tanıklık ve onama şerhlerinden yazı ücreti alınmaz. (Bu husus onaylama yapılan işlemler için söz konusu olup, düzenleme işlemlerde ise işlemin tamamı değerlendirmeye alınır.) (Md. 3).

Çevirme ücreti

Noterlik Kanunun 103’üncü maddesi gereğince, noter tarafından bir dilden diğer dile, bir yazıdan diğer yazıya çevirtilen kâğıtların her sayfasından çevirme ücreti alınır.

Bir dilden diğer dile veya bir yazıdan diğer yazıya çevrilen veya çevirtilen kâğıtların 10 veya daha az satırı içeren sayfalarından yukarıda belirtilen ücretin yarısı kadar ücret alınır. (Md. 4).

Karşılaştırma ücreti

Dışarıda yazılıp onama veya tebliğ için noterliğe getirilen kâğıtların karşılaştırılmasından asıllar hariç sayfa başına karşılaştırma ücreti alınır. Özel kanunlarında harç, damga vergisi ve resimden muaf tutulan işlemlerden de bu ücret aynen alınır. (Md. 5)

Karşılaştırma, asıl nüshanın diğer nüsha veya örneklerle karşılaştırılması demek olduğundan, karşılaştırılan asıl nüsha dışındaki, gerek noterlik dairesinde kalan imzalı örnek nüshadan ve gerekse ilgilisine verilen nüsha ve örneklerden karşılaştırma ücretleri alınır. Karşılaştırılan asıl nüsha, daire nüshası ise bundan karşılaştırma ücreti alınmaz.

Tescil ücreti

Kanun uyarınca tescili gereken işlemlere ait kâğıtlardan, işlem başına maktu olarak tescil ücreti alınır. (Md. 6).

Tescil ücreti alınan işlemlere örnek olarak; TMK’ da belirtilen mülkiyetin saklı tutulması kaydıyla yapılan satış sözleşmeleri ile 2886 sayılı Devlet İhale Kanunun 57’nci maddesi uyarınca, bu Kanun’a tabi ihalelere ilişkin yapılacak ihale sözleşmeleri gösterilebilir.

Emanetlerin saklanması ücreti

Noterler, saklayacakları emanetler için (emanet ister eşya, isterse kıymetli evrak olsun) maktu olarak yıllık emanet saklama ücreti alırlar. Tutanakta yazılı emanetler birden fazla olsa dahi, tek saklama ücreti alınır.

Emanetlerin saklanması ayrıca gideri gerektirmekte ise noter, birinci fıkra uyarınca alacağı ücretten başka, bu sebeple yapacağı gerçek gideri de ilgilisinden alır. Saklama süresi kanunda belirtilmiş olan hallerde ücret, belirtilen süre için peşin olarak alınır. Emanetler birden fazla kişilere ait ise, emanetlerin miktarına ve kapladığı yere göre, gider aralarında paylaştırılır.

Saklama süresi kanunca belirtilmiş olan hallerde ücret, belirtilen süre için peşin olarak alınır. Saklama süresi kanunca belli olmayan emanetlerin ücreti ise, her yıl peşin olarak alınır.

Noterin değişmesi halinde, ayrılan noter, aldığı saklama ücretinden geriye kalan süreye ait tutarı yeni notere devreder. (Md. 7).

Harç, damga vergisi ve resimden muaf işlemlerle kamulaştırma tebliğlerinde noter ücreti

Özel kanunlarında harç, damga vergisi ve resimden muaf olduğu bildirilen, ancak değer içeren işlemlerden, harç alınmış olsa idi alınması gereken harcın % 10'u oranında noter ücreti alınır. Değer içermeyen bu çeşit işlemler dolayısıyla noterler onadıkları her imza için her yıl belirlenen maktu ücreti alırlar.

Özel kanunlarında harç, damga vergisi ve resimden muaf olduğu belirtilen ve imza onaylaması gerektirmeyen protesto, ihtarname, ihbarname işlemlerinde ilgilisine tebliğ edilecek her nüsha için her yıl için belirlenen maktu ücret alınır. (Md. 8).

Defter onay ücreti

Defterlerin açılış onaylamaları yapılırken yüz sayfaya kadar olanlardan (yüz sayfa dâhil) , yüz sayfadan yukarı her yüz sayfadan da her yıl belirlenen onaylama ücreti alınır. Yüz sayfadan fazla olan defterlerin küsuratı elli sayfaya kadar olursa ücret alınmaz. Elli ve daha fazla olursa tarife ile belirlenen ücret alınır. Ara ve kapanış onaylamalarından maktu olarak ücret alınır. Özel kanunlarına göre harç, damga vergisi ve resimden muaf olanlara (örneğin kooperatiflere) ait defterlerin onaylanmasında da, yukarıdaki fıkralar uyarınca ücret alınır. (Md. 9)

Bildirim yazı ücreti

Noterler, kanunlarda öngörülen bildirim yükümlülükleri doğrultusunda yazacakları her yazı için tarifede belirlenen bildirim yazı ücretini alırlar. (Md. 10).

Yol ödeneği

Noterler veya imzaya yetkili vekilleri, noterlik dairesi dışında iş yapmak veya Noterlik Kanununun 55’inci maddesi hükmü uyarınca evrak ve defterleri götürmek için daireden ayrıldıklarında gerekli yol giderinden başka her işten, her gün için tarifede belirlenen yol ödeneğini alırlar.

Noterlik dairesi dışında piyango, özel ve resmi kuruluşların kur'a, seçim ve toplantılarında hazır bulunarak, tutanak düzenlemeleri halinde, noterler ve imzaya yetkili vekilleri gerekli yol giderinden başka her işten, her gün için tarifede bu işlemler için belirlenen yol ödeneğini alırlar. (Md. 11).

Aracılık ücreti

Aracı noter, işin gerektirdiği her türlü giderden başka, her işlem için maktu olarak tarifede belirlenen aracılık ücretini alır. (Md. 12).

Terk eden eşin ortak konuta davet edilmesi ve mirasçılık belgesi verilmesi işlemlerinden alınacak ücret

Terk eden eşin ortak konuta davet edilmesi ve mirasçılık belgesi verilmesi işlemlerinde, noter ücreti ile yazı ücreti Noterlik Ücret Tarifesinin 1 inci ve 3 üncü maddelerinde yer alan hükümler doğrultusunda alınır. (Md. 13).

Memur eliyle tebliğ ücreti

Bu ücretle ilgili düzenleme Noterlik Ücret Tarifesi’nde değil 7201 sayılı Tebligat Kanununun 4 üncü maddesinde yer almaktadır. Buna göre; ilgililerin talebi üzerine muhataplarına memur eliyle tebliğ yapılması halinde, o yer noterliğinin bulunduğu yer il idare kurulu tarafından her yılbaşında belirlenen ücret alınır.

9-NOTERLERİN CEZAİ VE HUKUKİ SORUMLULUĞU NOTERLER HAKKINDA VERİLEBİLECEK DİSİPLİN CEZALARI

9.1-NOTERLERİN CEZAİ SORUMLULUĞU

1512 sayılı Noterlik Kanununun 1 inci maddesinde açıkça belirtildiği gibi, noterler, hukuki güvenliği sağlamak ve anlaşmazlıkları önlemek için işlemleri belgeleyen kamu görevlileridir.

Türk Hukuk Sisteminde noterlerin ve noterlik personelinin cezai sorumluluğu özel olarak düzenlenmiştir. Bundan dolayı gerek noterler, gerekse personel kamu görevlisi sayıldığından yargılamaları buna göre yapılmaktadır. Aynı şekilde noter ve noterlik personeline karşı, görevlerini yerine getirirken, görevleri sebebiyle işlenen suçlarda da TCK’ nin Devlet memurlarına karşı işlenen suçlara ilişkin hükümler uygulanır. (NK. Md. 151, 152)

Noterlerin, görevden doğan ve görev sırasında işledikleri suçlardan dolayı kovuşturma yapılabilmesi Adalet Bakanlığının iznine bağlanmıştır. (NK. Md. 153)

9.2-SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMA

Noterlik Kanununa göre bir noter hakkında adalet müfettişlerine veya Cumhuriyet başsavcılıklarına herhangi bir şikâyet yapılır veya bu merciler noterin yolsuz bir işleminden haberdar olurlarsa, derhal gerekli soruşturmayı yaparak düzenleyecekleri evrakı Adalet Bakanlığına gönderirler.

Adalet Bakanlığı düzenlenen soruşturma evrakının suç niteliğinde olmayıp disiplin kovuşturmasını gerektiren eylemler ile ilgili kısımlarının bir örneğini Türkiye Noterler Birliği Disiplin Kuruluna intikal ettirir. Soruşturma sonucu eylemin suç olabileceği ihtimalinde Noterlik Kanununun 153 üncü maddesi gereğince Adalet Bakanlığının vereceği izin ile noter hakkında kovuşturma başlatılır.

Noterlik Kanununun 154 üncü maddesinde düzenlenen kovuşturma usulü gereğince;

Soruşturma dosyası suçun işlendiği yer ağır ceza mahkemesine en yakın yer ağır ceza mahkemesi başkanlığına gönderilir.

Cumhuriyet savcısı beş gün içinde, iddianame düzenleyerek dosyayı son soruşturmanın açılmasına veya açılmasına yer olmadığına karar verilmek üzere ağır ceza mahkemesine verir.

İddianamenin bir örneği, Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri gereğince, hakkında kovuşturma yapılan notere tebliğ edilir. Bu tebliğ üzerine noter, CMK’ nin 177 nci maddesi gereğince, tanık veya bilirkişinin davetini veya savunma delillerinin toplanmasını istediğinde, bunların ilişkin olduğu olayları göstermek suretiyle bu husustaki dilekçesini duruşma gününden en az beş gün önce mahkeme başkanına veya hâkime verir. Gerekirse soruşturma mahkeme başkanı tarafından derinleştirilir.

Haklarında son soruşturmanın açılmasına karar verilen noterlerin duruşmaları, suçun işlendiği yer ağır ceza mahkemesinde yapılır.

Mahkemenin tutuklama veya salıvermeye yahut son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına dair kararlarına karşı, Cumhuriyet savcısı veya şüpheli noter tarafından genel hükümler uyarınca itiraz olunabilir. (NK. Md. 155).

Noterlik Kanununun 156’ncı maddesi gereğince, ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren bir suçtan dolayı suçüstü halinde soruşturma ve kovuşturma genel hükümlere göre yapılır.

Aynı Kanununun 123’üncü maddesi gereğince, hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılan noterler, soruşturma ve kovuşturmanın selameti bakımından Adalet Bakanlığı tarafından gerekli görüldüğü takdirde, soruşturma veya kovuşturma kesin bir karar veya hükümle sonuçlanıncaya kadar işten el çektirilirler.

Noterler aleyhine açılan ceza davalarının çoğunluğunu;

a)Gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek sahte kimlikle ve diğer sahte belgelerle başvuranların işlemlerini yapmak suretiyle veya diğer bir şekilde görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstermek, (TCK Md. 257)

b)Harç, damga vergisi, değerli kâğıt bedellerinin zamanında yatırılmaması nedeniyle zimmet,

c)Sahte evrak tanzimi,

suçlarından dolayı açılan davalar oluşturmaktadır.

9.3-NOTERLERE ÖZGÜ SUÇLAR

Noterlik Kanunun 157, 158, 159 ve 160 maddelerinde, noterlere özgü suçlara yer verilmiştir. Buna göre Noterlik Kanununun;

157’nci maddesinin birinci fıkrasında, 50’nci maddenin üçüncü fıkrasında yer alan yasaklara aykırı davranmakla oluşan suçlar ve cezası, ikinci fıkrasında noterin bu eylemine aracılık eden üçüncü şahsın işlediği suç ve cezası, dördüncü fıkrasında başkalarının noterler arasında rekabet olacak eylemleri ile işledikleri suç ve cezası,

158’inci maddesinde, eski tarihle evrak düzenlemek, yevmiye defterinde numara ayırmak, harç, damga vergisi ve sair vergi ödemelerine ilişkin beyannamelerde veya bunlara eklenen makbuzlarda tahrifat suçu ve cezası,

159’uncu maddesinde, 109’uncu madde gereğince noterlikler ortak cari hesabı uygulaması nedeni ile yükümlü bulundukları görevlerini gereği gibi yerine getirmeyen noter odası başkan ve yönetim kurulu üyelerine özgü suç ve cezası,

160’ıncı maddesinde de, noterlik dairesinde çalışan personelin, görevleri sırasında ve görevleri nedeni ile işledikleri suça iştiraki bulunmayan noterin, bunlar üzerinde gözetim ve denetim görevini yerine getirmeme suçu ve cezası,

düzenlenmiştir.

9.4-NOTERLERİN HUKUKİ SORUMLULUĞU

Hukuki anlamda sorumluluk, bir zarardan doğan bir borcu yerine getirme yükümlülüğünü ifade eder.

Noterlik Kanununun 162 nci maddesi gereğince, stajyer, kâtip ve kâtip adayları tarafından yapılmış olsa bile, noterler bir işin yapılmamasından veya hatalı yahut eksik yapılmasından dolayı zarar görenlere karşı sorumludurlar. Bu sorumluluk nedeni ile işlemin eksik ve hatalı yapılmasına sebep olanlara karşı rücu hakkı vardır.

Sözü edilen maddede yer alan bu hüküm nedeni ile Türk hukuk sisteminde noterlerin hukuki sorumluluğunun kusura dayalı bir sorumluluk mu olduğu yoksa kusursuz sorumluluk mu olduğu hususu, gerek doktrindeki görüşler ve gerekse yargı kararları arasındaki farklılıklar nedeniyle tartışma konusudur. Yargıtay kararlarında çoğunlukla noterlerin hukuki sorumluluğunun “kusursuz sorumluluk” olduğu kabul edilmiştir. Ancak gerek Yargıtay kararlarında gerekse doktrinde kabul edilen görüşlere göre, noterin hukuki sorumluluğunun oluşabilmesi için aşağıda belirtilen dört şartın birlikte olması gerekir:

a)Bir Noterlik eylemi olmalı,

b)Eylem hukuka aykırı olmalı,

c)Zarar olmalı,

d)Zarar ile eylem arasında illiyet bağı bulunmalıdır.

9.5-DİSİPLİN SUÇLARI VE CEZALARI

Noter ve noterlik personeli hakkında uygulanacak disiplin cezaları ve disiplin soruşturma ve kovuşturmasının şekli Noterlik Kanununun 125 ila 150’nci maddelerinde düzenlenmiştir.

Noterlik Kanununun 125’inci maddesine göre, mesleğin vakar ve onuruna aykırı eylem ve hareketlerde bulunanlarla, görevlerini yapmayan veya kusurlu olarak yapan yahut ta görevinin gerektirdiği güveni sarsıcı hareketlerde bulunan noterler hakkında, noterlik hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesi amacı ile durumun niteliği ve ağırlık derecesine göre kanunda belirtilen disiplin cezaları verilir.

Noterlik Kanununun 126. maddesi gereğince noterlere verilebilecek disiplin cezaları;

Uyarma,

Kınama,

Para cezası,

Geçici olarak işten çıkarma ve

Meslekten çıkarmadır.

Aynı Kanunun 127’nci maddesi uyarınca;

157’nci maddeye göre, notere, iki defa hüküm giymesi halinde ve kanunun emrettiği diğer hallerde “meslekten çıkarma cezası “ verilmesi zorunludur.

Bir noter, bir disiplin cezası aldıktan sonra 5 yıl içinde aynı disiplin cezasını gerektiren bir eylem ve harekette bulunursa kendisine sıraya göre daha ağır olan ceza verilir.

Disiplin kurulu, vereceği cezayı sıraya bağlı olmaksızın serbestçe takdir eder.

Noterin, noterlikten ayrılması görevi sırasındaki eylemlerinden dolayı disiplin kovuşturması yapılmasına engel olmaz. (NK. Md. 129).

10-BAZI NOTERLİK İŞLEMLERİNE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR

10.1-TESPİT İŞLERİ

Noterlik Kanunu’nun 61 inci maddesi gereğince noterler, bir şeyin veya bir yerin hal ve şeklini, kıymetini, ilgili şahısların kimlik ve ifadelerini, davet edildiklerinde piyango ve özel kuruluşların kur'a, seçim ve toplantılarında hazır bulunarak durumu tespit edip belgelendirebilirler.

Bu madde dışında, 6572 sayılı Kanunla Noterlik Kanununa eklenen 198/A maddesiyle tespit konusunun genişletilmesi yanında tespitin yapılış şekline ilişkin de yeni bir düzenleme yapılmış ve bu işlerin elektronik ortamda da yapılmasına olanak sağlanmıştır.

Noterliklerde yapılacak tespit işleri, ilgililerin el ürünü imzasıyla kâğıt ortamında yapılabileceği gibi güvenli elektronik imzayla elektronik ortamda da yapılabilir.

Ancak noterlerin yapabilecekleri tespit işleri, Noterlik Kanunu’nun 60 ıncı maddesi ile sınırlandırılmıştır. Noterlerin görevlerinin sayıldığı bu maddenin birinci ve ikinci fıkrası hükümlerine göre;

a)Yapılması kanunla başka bir makam, merci veya şahsa verilmiş olan,

b)Kanunlarda resmi olarak yapılmaları emredilen ve mercileri belirtilmiş olan, hukuki işlemleri noterler yapamazlar.

Noterlerin yaptıkları tespitlerin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 106’ncı maddesi uyarınca bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesine ilişkin mahkemelere açılan tespit davaları ile bir ilgisi bulunmamaktadır.

Noterlerin yaptıkları tespitler diğer noterlik işlemleri gibi aksi sabit oluncaya kadar doğru kabul edilen resmî işlemlerdendir. Noterce tespit edilen hususlarda doğruluk karinesinin çürütülmesi için daha kuvvetli bir delil gerekir. Noterce yapılan tespitin doğru olmadığı adli mercilere karşı iddia ve ispat edilebilir.

Noterlerce düzenlenen bu tür belgelerin mahkemelerde delil olabileceği ve dolayısıyla yargı organlarının işlerini kolaylaştıracağı dikkate alınarak yapılacak tespitlerin hukuki niteliğe sahip bulunmasına dikkat edilmelidir.

Noterlik Kanununun 102 nci maddesi gereğince, her türlü tespit işleminin, Noterlik Kanununun 101 inci maddesinde kapsamı gösterilen tutanak şeklinde yapılması zorunludur.

(“Tespit iş ve işlemleri ” konulu 19 numaralı birleştirilmiş genelgeye bakınız.)

10.2-EMANET İŞLERİ

Noterlerin görevlerinin gösterildiği Noterlik Kanununun Sekizinci Kısmının İkinci Bölümünde yer alan “özel olarak” yapacakları işlerden biriside emanet işleridir. Aynı kanunun 62 nci maddesi gereğince; noterler, saklanmak, ileride tevdi edene veya üçüncü bir kişiye verilmek üzere getirilen emanetleri belirlenen usul doğrultusunda alır ve muhafaza ederler.

Noterlik Kanununun;

62nci maddesinde; emanete alınanlarla ilgili olarak düzenlenecek tutanağın bir örneğinin emaneti veren kişiye verileceğine, bir örneğinin de emanet kimin için yatırılmışsa ona tebliğ edileceğine,

63üncü maddesinde; emanet eşyanın ne şekilde saklanacağına,

64üncü maddesinde; emanetin para olması halinde uygulanacak usule,

65inci maddesinde; emanetlerin zamanında alınmaması veya giderlerinin ödenmemesi halinde yapılacak işlemlere,

66ncı maddesinde; emanetlerin ne şekilde Hazine’ye intikal ettirileceğine,

67nci maddesinde de; emanetlerin tutanakta yazılı şartlar dışında bir kimseye verilebilmesinin, tarafların muvafakatine veya mahkeme kararına bağlı olduğuna,

İlişkin hükümlere yer verilmiştir.

Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 106 ncı maddesi gereğince;

Emanete alınabilecek mal ve eşyalar;

Para, paradan gayri her türlü taşınır mal, hisse senedi, tahvil, kıymetli evrak, ziynet eşyası, kapalı ya da açık vasiyetname ve kanunlarında noterliklerce saklanması öngörülen evrak, defter ve beyanname gibi şeyler olabilir.

Emanete alınamayacak mal ve eşyalar;

Bulundurulması ve taşınması kanunla yasak edilmiş mal ve eşyalar ile zamanla bozulması muhtemel maddeler emanet olarak kabul edilemez.

Yönetmeliğin aynı maddesi gereğince, emanete alınan mal ve eşyalar, noter veya noterlikçe hiçbir suretle kullanılamaz ve bunların hasar ve kaybından da noter sorumludur.

Noterlik Kanununun 102 nci maddesi gereğince, her türlü emanet işleminin, Noterlik Kanununun 101 inci maddesinde kapsamı gösterilen tutanak şeklinde yapılması zorunludur.

Mülga 2821 Sayılı Sendikalar Kanununun 42 nci maddesinde yer alan mal bildirimlerinin noterliklerde saklanması görevine, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununda yer verilmemiş olması nedeniyle noterlerin bu konudaki görevleri sona ermiştir.

(“Emanete alma işleri ” konulu 22 numaralı birleştirilmiş genelgeye bakınız.)

10.3-VASİYET İŞLEMLERİ

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun Miras Hukuku ile ilgili Üçüncü Kitabında yer alan hükümler gereğince;

Mirasbırakan, tasarruf özgürlüğünün sınırları içinde, malvarlığının tamamında veya bir kısmında vasiyetname ya da miras sözleşmesiyle tasarrufta bulunabilir.

Vasiyet, resmî şekilde veya mirasbırakanın el yazısı ile ya da sözlü olarak yapılabilir.

Resmî vasiyetname, iki tanığın katılmasıyla resmî memur tarafından düzenlenir.

Resmî memur, sulh hâkimi, noter veya kanunla kendisine bu yetki verilmiş diğer bir görevli olabilir.

Fiil ehliyeti bulunmayanlar, bir ceza mahkemesi kararıyla kamu hizmetinden yasaklılar, okuryazar olmayanlar, mirasbırakanın eşi, üstsoy ve altsoy kan hısımları, kardeşleri ve bu kişilerin eşleri, resmî vasiyetnamenin düzenlenmesine memur veya tanık olarak katılamazlar.

Resmî vasiyetnamenin düzenlenmesine katılan memura ve tanıklara, bunların üstsoy ve altsoy kan hısımlarına, kardeşlerine ve bu kişilerin eşlerine o vasiyetname ile kazandırmada bulunulamaz.

Resmî vasiyetnameyi düzenleyen memur, vasiyetnamenin aslını saklamakla yükümlüdür.

El yazılı vasiyetnamenin yapıldığı yıl, ay ve gün gösterilerek başından sonuna kadar mirasbırakanın el yazısıyla yazılmış ve imzalanmış olması zorunludur.

El yazılı vasiyetname, saklanmak üzere açık veya kapalı olarak notere, sulh hâkimine veya yetkili memura bırakılabilir.

Vasiyet yapabilecekler

4721 sayılı TMK’nın 502’nci maddesi gereğince, vasiyet yapabilmek için ayırt etme gücüne sahip ve onbeş yaşını doldurmuş olmak gerekir.

Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar vasiyet yapabilirler.

Küçükler ve kısıtlılar adına yasal temsilcilerinin vasiyet yapmaları mümkün değildir. Kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olması nedeniyle vekil vasıtasıyla da vasiyet yapılamaz.

Vasiyetnamelerin saklanış şekilleri

Vasiyetnameler, düzenleme şeklinde yapabileceği gibi, el yazısıyla yazılan vasiyetnamelerin açık ya da kapalı olarak saklanmak üzere noterliklere verilmesi de mümkündür.

Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü 22.02.2018 gün ve 2989/3672 sayılı görüşlerinde de açıklandığı üzere;

Düzenleme şeklinde yapılan vasiyetnameler ilgili cilbendinde,

Açık ya da kapalı olarak saklanmak üzere verilen vasiyetnameler ise, Noterlik Kanununun 63 üncü maddesi hükmü doğrultusunda, emanet hükümleri doğrultusunda, Saklanır.

Düzenleme şeklinde yapılan vasiyetnamelerin, vasiyetçinin ölümü halinde ne şekilde bildirileceği

Noterler, vasiyetçinin ölümünün nüfus idaresi tarafından bildirilmesi veya resmi bir belge ile ispatı halinde, aslı cilbentte bulunan vasiyetnamenin örneğini, yetkili sulh hâkimine verilmek üzere Cumhuriyet başsavcılığına gönderirler.

Uygulamada vasiyet düzenlendiği sırada, vasiyetçinin ölümünün bildirilmesi durumunda işlemin örneğinin çıkarılmasının yaratacağı zorluk, örnek ücretinin tahsil edilemeyeceği dikkate alınarak yapılan işlemden bir örnek fazladan çıkarılmakta ve zarfa konularak saklanmaktadır. Bu, vasiyetin veya ölüme bağlı tasarrufun aslı olmayıp, örneğidir. Öldüğü bildirilen vasiyetçinin, zarf içinde ayrı bir dosyada veya kasada, çelik dolapta ya da işleme ekli olarak saklanan bir vasiyetname örneği mevcut değilse, cilbentte bulunan asıldan bir örnek çıkarılarak mahkemeye gönderilmelidir.

Emanete alınmak üzere verilen vasiyetnamelerin, vasiyetçinin ölümü halinde ne şekilde bildirileceği

Bu tür vasiyetnameler vasiyetçinin el yazısı ile yazılanlardır. Sadece emanet hükümleri uygulanmak suretiyle emanete alınmalıdır. Açık veya kapalı olarak verilebilir. Noterlik Kanununun 63 üncü maddesi hükmü doğrultusunda saklanır. Uygulamada genellikle zarf içinde teslim alınmakta ve Noterlik Kanununun 101 nci maddesine uygun tutanak düzenlenmektedir.

Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün 17.04.2013 tarihli, 3936/9237 sayılı görüşünde açıklandığı üzere; emanete alınarak saklanan vasiyetname noterliğe ne şekilde teslim edilmişse o haliyle ve zimmetle Cumhuriyet savcılığına teslim edilmesi gerekmektedir. Bu sebeple, sözü edilen vasiyetnamelerin örneklerinin çıkarılarak gönderilmesi mümkün bulunmamaktadır.

Devir teslimlerde vasiyetnameler yönünden ne şekilde hareket edilmelidir

Devir teslim sırasında, emanet suretiyle alınanlar dışında kalan ve daha önceden örnek olarak hazırlanıp kasada, çelik dolapta ya da klasör içinde saklanan zarflar teslim alınan vasiyetnameler olarak kabul edilmekte ise de, bu vasiyetnamelerin tamamının teslim alındığı anlamını taşımaz. Zira düzenleme şeklinde yapılıp da örneği çıkarılmamış vasiyetnamelerin bulunabileceği de unutulmamalıdır. Alınanların, vasiyetname örnekleri olduğu belirtilmelidir.

Vasiyetnamelerde fihrist defteri kayıtları esas alınmalı ve incelemeler buradan yapılmalıdır.

Vasiyetnamenin        tüm sayfalarının tanıklar tarafından imzalanıp

imzalanmayacağı

Vasiyetnamelerde dinlenen tanıkların işlemin tüm sayfalarını imzalayıp imzalayamayacakları hususunda noterliklerde farklı uygulamalar yapılmaktadır. Bazı noterliklerde, birden çok sayfayı içeren vasiyetnamelerde tanıklara da her sayfanın imzalatılmasına karşılık bazı noterliklerde sadece isimlerinin yer aldığı kısımlar imzalatılmaktadır. Bu farklılık çoğu kez iş sahiplerinde de kuşkulara yol açmaktadır.

Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 132 nci maddesi “Düzenlenme veya onaylama şeklinde yapılan noterlik işlemlerinin birden fazla sayfayı kapsaması halinde, kanunen ilgili tarafından imzalanması zorunlu asıl veya örneklerin her sayfasının ilgili ve noter tarafından imzalanması gereklidir”, NK 72 nci maddesinin ikinci fıkrası da “ilgili, belgelendirme isteminde bulunan kişidir.” hükümlerini içermektedir.

Tanık işlemi yaptıran ‘belgelendirme isteminde bulunan/vasiyet yaptıran” kişi değil, TMK’nın 532 nci maddesi gereğince işleme katılan kişi olup, NK’nin 72 ve 132 nci maddelerinde sözü edilen “ilgili” kapsamına girmemektedir. Bu sebeple, birden fazla sayfayı içeren vasiyetnamelerde tanıkların her sayfayı imzalamaları gerekmemekte, sadece tanık olarak isimleri açılan yerleri imzalamaları yeterli bulunmaktadır.

Ayrıca, her sayfanın tanıklara imzalatılmasının vasiyetnamenin içeriğinin tanıklarca bilinmesinin istenilmediği durumlarda (TMK 534) tanıklarca öğrenildiği anlamını da taşıyabileceği ve bunun da noterin sorumluluğuna yol açabileceği unutulmamalıdır.

(Ölüme bağlı işlemlerle ilgili diğer açıklamalar için 18 numaralı birleştirilmiş genelgeye bakınız.)

10.4-VEKÂLET VE VEKÂLETTEN AZİL İŞLEMLERİ

Vekâletnamelerde yetkilerin bir başkasına devri (tevkil) yetkisi verilmesinde dikkat edilecek hususlar

6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 506 ncı maddesinde yer alan “Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir” hükmü gereğince vekilin yetkilerini bir başka kişiye devir etmesi mümkün bulunmaktadır.

Daha ziyade konularına göre bölümlere ayrılmak suretiyle yazılan vekâletnamelerde, son bölüm altına yazılan tevkil yetkisinin diğer bölümleri kapsayıp kapsamadığının anlaşılmaması ve bazı vekâletnamelerde de tevkil yetkisinden sonra da bazı yetkiler yazılması nedeniyle uygulamada sorunlar yaşanmaktadır.

Vekaletnamelere ilişkin 13 numaralı birleştirilmiş genelgenin 20 inci maddesinde açıklandığı üzere; ileride herhangi bir soruna meydan verilmemesi bakımından vekâletnamelerde “başkalarını vekil etme” yetkisinin tüm yetkilerin en sonuna yazılması, tüm bölüm ve yetkileri kapsayıp kapsamadığının açıkça belirtilmesi, tevkil (alt vekil tayin etme) yetkisinin yazılmasından sonra yazılmış başka yetkiler de varsa bu yetkinin bunları da kapsayıp kapsamadığının açık bir şekilde metinde ifade edilmesi uygun olacaktır.

Bu sıkıntılara yer açılmaması bakımından vekâletnamelerde (TEVKİL YETKİSİNİN KAPSAMI:) başlığı altında gereken açıklamanın tam ve anlaşılır şekilde yazılmasına dikkat edilmeli ve imzalanmadan önce de bu husus da mutlaka kontrol edilmelidir.

Vekâletin sona ermesi ve kısmi azil

TBK’nin 512 nci maddesi gereğince, vekâlet veren ve vekil, her zaman sözleşmeyi tek taraflı olarak sona erdirebilir. Bu durum, vekâlet verenin vekili azletmesi, vekilin ise vekillik görevinden çekilmesi (ayrılması) suretiyle yapılmaktadır.

Azil ve vekillikten çekilme özel bir şekil şartına tabi olmamakla birlikte, iradenin karşı tarafa ulaşması gerekmektedir. TBK’nin 45 inci maddesi gereğince, temsilci, yetkisinin sona ermiş olduğunu bilmediği sürece, temsil olunan veya halefleri, temsilcinin yapmış olduğu hukuki işlemlerin sonuçlarıyla bağlıdırlar.

Aynı vekâletname içinde birden fazla kişiye, temsil yetkisini birlikte kullanmak üzere yetki verilmiş ise birlikte vekâletten söz edilir. Bu tür vekâletlerde vekillerden birisinin azli halinde diğerleri de azledilmiş sayılır.

Münferit yetkili vekâletlerde ise hangi vekil azledilmiş ise sadece onu bağlar.

Azil, bütün yetkilerin kaldırılması şeklinde olabileceği gibi, bir kısım yetkilerin geri alınması (kaldırılması) şeklinde de olabilir. Kısmi azilde, kaldırılan yetkilerin açık şekilde belirlenmesi ve vekile bildirilmesi gerekir.

Vekilin azil yetkisinin kapsamı

Vekâletnamelerde vekile “gerektiğinde başkalarını tevkil ve azle” ibaresi kullanılarak tevkil ve azil yetkisi verilmektedir. Burada yer alan azil yetkisi sadece vekilin kendisinin belirlediği alt vekil için kullanılabilir. Uygulamada bir kısım vekiller, kendilerine verilen bu azil yetkisinin, tevkil yetkisi ile belirledikleri alt vekiller için kullanabileceklerini dikkate almadan, müvekkillerinin daha önce başka kişilere verdikleri vekâletnameler için de kullanmak istemektedirler. Ancak vekillerin bu yetkiyi kullanabilmeleri için vekâletnamelerinde, müvekkili tarafından kendilerine başkalarına verilen vekâletnameleri de azil edebileceğine ilişkin açık yetkilendirme olmalıdır. Aksi takdirde, sadece kendisinin belirlediği alt vekiller için kullanabileceği azil yetkisi ile müvekkilinin belirlediği diğer vekilleri azledemez.

Vekâletnamelerde on yıllık bir süre sınırlaması var mıdır?

Vekâletin, tarafların iradesiyle sona erdirilmemesi ya da kendiliğinden sona ermesini gerektiren durumlar olmaması halinde, on yıl veya belirli bir süre geçmesinden sonra sona ereceği hususunda kanunlarda bir hüküm bulunmamaktadır. Uygulamada bankaların ya da başka kurumların, tanzimlerinden itibaren belirli bir süre geçen vekâletnameleri kabul etmemeleri tamamen kendi uygulamaları olup, bu tür vekâletlerin geçersiz olduğu anlamına gelmemektedir.

Vekil tarafından yetkilendirilmiş alt vekilin, asıl vekâlet veren tarafından da azledilebileceği

Uygulamada tereddüt edilen hususlardan birisi de, vekilin yetki verdiği alt vekilin asıl vekâlet veren tarafından azledilip edilemeyeceğidir. Alt vekil, kendisine tevkil yoluyla vekâlet veren vekil tarafından azledilebileceği gibi, TBK’nin 507’nci maddesinin 3 üncü fıkrasında yer alan “ “Vekâlet veren, her iki durumda da vekilin kendi yerine koyduğu kişiye karşı sahip olduğu hakları, doğrudan doğruya o kişiye karşı ileri sürebilir” hükmü gereğince ilk vekâleti (asıl vekâleti) veren tarafından da azledilebilir.

Temsil yetkisinin, kendiliğinden sona ereceği durumlar

TBK’nin 43 üncü maddesi gereğince “Hukuki işlemden doğan temsil yetkisi, aksi taraflarca kararlaştırılmadıkça veya işin özelliğinden anlaşılmadıkça, temsil olunanın veya temsilcinin ölümü, gaipliğine karar verilmesi, fiil ehliyetini kaybetmesi veya iflas etmesi durumlarında sona erer. Bu hüküm, bir tüzel kişiliğin sona ermesi durumunda da uygulanır.” Vekâlet ilişkisi için de 513 üncü maddede aynı hüküm konulmuştur.

Zaman zaman çok uzun süre önce verilmiş ve işlem tarihi itibariyle yaşı ilerlemiş kişilerin vekâletnameleriyle de noterlik işlemleri yaptırılmak istenilmesi halinde tereddüde düşülmektedir. Bu durumda, bir zorunluluk bulunmamakla birlikte, vekâlet verenin kısıtlanıp kısıtlanmadığının, sağ olup olmadığının, tüzel kişiliğin sona erip ermediğinin araştırılması uygun olacaktır.

“Zincirleme alt vekâlet ilişkilerinin varlığı halinde, alt vekâlet verenlerden birisinin ölümü, ölen alt vekilin daha önceden kurmuş olduğu alt vekâlet ilişkisinin de sona ermesi sonucunu doğurmaz; çünkü kendisine alt vekâlet verilmiş olanlar alt vekâlet verenlerin değil; müvekkilin (asıl iş sahibinin) vekili konumundadırlar.” (Noterlik Açısından Vekâlet (Temsil) - Prof. Dr. Süha Tanrıver - NOTEV-(Noterlik Hukuku Araştırma Enstitüsü Ankara 2000)

(“Vekâletnameler ” konulu 13 ve 14 numaralı birleştirilmiş genelgelere bakınız.) (“Azil, ihtar, ihbar ve istifa ile ilgili tebliğ işlemleri” konulu 21 numaralı birleştirilmiş genelgeye bakınız.)

Ayırt etme gücüne sahip küçük ve kısıtlıların yasal temsilcileri olmadan avukata vekâlet verebilecekleri işler

Vekâletnameler” konulu (13) sayılı birleştirilmiş genelgenin “Vekâlet verebilecekler” kısmının (3) üncü maddesinde, “Ceza davalarıyla ilgili olarak”, “Evlenmeye izin verilmesi istemiyle ilgili olarak” ve “Nafaka davalarında olmak üzere üç başlık altında ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar tarafından bizzat verilebilecek vekâletnamelerle ilgili açıklamalara yer verilmiştir.

4721 sayılı TMK’ nin 16 ncı maddesinin birinci cümlesinde yer alan “Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar, yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça, kendi işlemleriyle borç altına giremezler. Karşılıksız kazanmada ve kişiye sıkı sıkıya bağlı hakları kullanmada bu rıza gerekli değildir. ” hükmü uyarınca, hukukumuzda sınırlı ehliyetsizler olarak tanımlanan ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar, sadece borç yüklendikleri hukuki işlemleri temsilcilerinin rızası ile yapabilmektedirler. Borç yüklenimi bulunmayan diğer hukuki işlemleri ise bizzat yapmaları mümkün bulunmaktadır.

Sözü edilen genelgede yer verilen Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün 22.9.1992 tarihli ve 41146 sayılı yazısında sadece ayırt etme gücüne sahip küçük konu edinmiş ise de, metinde yer verilen 4721 sayılı TMK’ nin 16, 453, 455 inci maddelerinden de anlaşılacağı üzere bu açıklama ayırt etme gücüne sahip kısıtlıları da kapsamaktadır.

Ayırt etme gücüne sahip kısıtlılar; reşit olmayan ve velisi bulunmayan küçükler olabileceği gibi, TMK’ nin 407 nci maddesinde belirtilen “bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkûm olan” ve cezasının infazı yapılan hükümlüler de olabilir.

Bu açıklamalar ve Kanun hükümleri doğrultusunda;

a)On altı yaşını dolduran ayırt etme gücüne sahip küçüklerin evlenmeye izin davası açmaları ve bu hususta yasal temsilcinin (velisinin veya vasisinin) muvafakati aranmaksızın vekâlet vermeleri mümkün bulunmaktadır.

b)Ayırt etme gücüne sahip küçükler, kendilerini borç veya yükümlülük altına sokacak nitelikte olmayan diploma veya nüfus cüzdanından örnek çıkartma gibi işlemlerini noterliklerde yasal temsilcilerinin (velisinin veya vasisinin) muvafakatini almadan bizzat yaptırabilirler.

c)4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 329 uncu maddesinin son fıkrası uyarınca, ayırt etme gücüne sahip olan küçükler de nafaka davası açabileceklerinden, bu hususta da avukata bizzat vekâlet verebilirler.

ç) Bakanlık görüşünde açıklandığı üzere; haklarında ceza mahkemelerinde sanık sıfatıyla dava açılan ayırt etme gücüne sahip küçükler ile kısıtlıların, açılmış bir ceza davasında yasal temsilcilerinin rızası olmadan da, kendilerini bir vekil marifetiyle savunmak üzere bizzat vekil tayin etmeleri (avukata vekâlet vermeleri) mümkün bulunmaktadır. Bu durumda dikkat edilmesi gereken husus, vekâletnamenin sadece ayırt etme gücüne sahip küçük ve kısıtlı hakkında açılmış bir ceza davasıyla ilgili olarak ve bu dava ile sınırlı şekilde verilecek olmasıdır. Bunun için de, bu tür vekâletnamede ceza mahkemesinde açılmış olan ceza davasının esas numarasının belirtilmesi gerekir. Bunun dışında, NBS’ de yer alan “Hakkımda açılmış ve açılacak bilumum davalardan... ” ibaresini taşıyan vekâletnamelerin ise sadece ceza davalarıyla ilgili olmaması nedeniyle vasi tarafından verilmesi zorunluluğu bulunmaktadır.

Uygulamada genellikle ayırt etme gücünün ne şekilde belirleneceği hususunda tereddüt edilmektedir. TMK’nin 13 üncü maddesinde ayırt etme gücü “Yaşının küçüklüğü yüzünden veya akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk ya da bunlara benzer sebeplerden biriyle akla uygun biçimde davranma yeteneğinden yoksun olmayan herkes, bu Kanuna göre ayırt etme gücüne sahiptir. ” şeklinde tanımlanmıştır. Akla uygun biçimde davranma yeteneği, insandan insana ve olaydan olaya değişebilen, göreceli bir kavramdır. Burada, Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 91 nci maddesi uyarınca noterin gözlemi önemli ve hatta yeterli olmakla birlikte, yaratacağı olası sıkıntılar dikkate alınarak bu hususta gerektiğinde doktor raporu aranması uygun olacaktır.

10.5-YABANCI ÜLKELERDE DÜZENLENEN BELGELERLE İŞLEM YAPILMASI

1512 sayılı Noterlik Kanununun 195 inci maddesi “Yabancı memleketlerde usulü uyarınca yapılan noterlik işlemlerinin altındaki o memleketin yetkili merciinin imza ve mühürü, konsolos tarafından onanır. Özel kanun hükümleri saklıdır.” hükmünü içermektedir.

Bu hüküm gereğince, özel Kanun hükümleriyle yapılan düzenlemeler dışında yabancı bir ülkede yapılan noterlik işleminin noterliklerimizde kullanılabilmesi için o memleketin yetkili merciinin imza ve mührünün mutlaka o ülkede bulunan Türk konsolosluğu tarafından onaylanması gerekir. Bunun istisnası özel Kanun hükümleriyle yapılan düzenlemeler olup, bu düzenlemede Lahey'de 5.10.1916 tarihinde imzaya açılan ve hükümetimiz tarafından 8.5.1962 tarihinde imzalanmasını müteakip 16 Eylül 1984 gün ve 18517 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan (“Yabancı belgelerde tasdik şerhi” konulu 25 sayılı birleştirilmiş genelgede yer verilen) Yabancı Resmi Belgelerin Tasdiki Mecburiyetinin Kaldırılması Sözleşmesidir.

Bu sebeple, yabancı ülkeler makamlarınca düzenlenen belgelerin Ülkemiz noterliklerinde kullanılması sırasında;

-İşlemin yapıldığı ülkenin, Yabancı Resmi Belgelerin Tasdiki Mecburiyetinin Kaldırılması Sözleşmesi’ne taraf ülke olup olmadığı araştırılmalı,

-Sözleşmeye taraf olduğu anlaşıldığı takdirde kendilerinin belirlediği mercilerce (bizdeki valiler gibi) verilmiş tasdik (apostil) şerhi bulunup bulunmadığına bakılmalı,

-Sözü edilen sözleşmeye taraf ülke olmadığının anlaşılması halinde ise 1512 sayılı Noterlik Kanununun 195’inci maddesi gereğince o ülkede bulunan Türk konsolosluğunun onayı aranmalıdır.

“Yabancı belgelerde tasdik şerhi” konulu 25 sayılı birleştirilmiş genelgede, ülkelerin bu sözleşmeye taraf olup olmadıklarının ne şekilde araştırılması gerektiği, tasdik (apostil) şerhinin şekli ile hangi bilgileri içereceği ve Arnavutluk, Avusturya, Gürcistan, Hırvatistan, Kuveyt, Litvanya, Macaristan, Makedonya, Özbekistan, Polonya, Rusya, Tacikistan, Ukrayna yetkili makamları tarafından tanzim edilmiş, verilmiş veya onaylanıp resmi mühür taşıyan belgeler ile bunların onaylı örneklerinde tasdik (apostil) şerhinin aranmaması gerektiği açıklanmıştır.

5 Ekim 1961 tarihli Lahey Sözleşmesi gereğince işleme konulan o ülkenin ulusal dili ile yazılmış tasdik (apostil) şerhinde Fransızca olarak “Apostille” (Convention de La Haye du Octobre 1961) yazısının olmasına dikkat edilmelidir.

10.6-KUZEY        KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİNDE DÜZENLENEN

BELGELER

"Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Adalet ve içişleri Alanında işbirliği Anlaşması" Bakanlar Kurulunca onaylanmakla 07.01.2003 günlü Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. Bu anlaşmanın;

13 üncü maddesinde içişleri alanında işbirliğine ilişkin düzenlemelere,

27 nci maddesinde de “Taraflar evlenme akitlerinin karşılıklı tanınması ve tescili amacıyla yasal ve idarî tedbirleri alacaklar, bilgi değişimi ve işbirliği yapacaklardır.

Taraflardan birinin ülkesinde düzenlenmiş ve onaylanmış ve resmi mühür taşıyan belgeler diğer Tarafın yetkili makamları önündeki işlemlerde tasdikten muaf tutulacak ve Taraflardan birinin resmi makamlarınca düzenlenen belgeler, diğer Taraf ülkesindeki resmi belgelerle aynı ispat gücüne sahip olacaktır."

Hükümlerine yer verilmiştir.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti makamlarınca düzenlenmiş ve onaylanmış belgelerin Türkiye Cumhuriyeti makamlarınca düzenlenen belgeler hükmünde tutulması ile ilgili kısmının kapsamı ile Noterlik Kanununun 195 inci maddesi de nazara alınarak noterliklerde kabul edilmelerine ilişkin esaslar ve başka bir merci tarafından onaylanmasına gerek olup olmadığı hususlarında Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünden görüş sorulmuştur.

HİGM’nin 05.02.2004 günlü ve 03016 sayılı cevap yazısı ekinde gönderilen ve Yönetim Kurulunun 20.02.2004 günlü toplantısında görüşülen Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünün 26.01.2004 gün ve 5483 sayılı yazısının sonuç bölümünde;

“Konu incelendiğinde; söz konusu Anlaşmanın “içişler Alanında işbirliği ” bölümünde düzenlenen 27. maddenin 1. fıkrasında “Taraflar, evlenme akitlerinin karşılıklı tanınması ve tescili amacıyla yasal ve idari tedbirleri alacaklar, bilgi değişimi ve işbirliği yapacaklardır ” 2. fıkrasında ise, “Taraflardan birinin ülkesinde düzenlenmiş veya onaylanmış ve resmî mühür taşıyan belgeler diğer tarafın yetkili makamları önündeki işlemlerde tasdikten muaf tutulacak ve taraflardan birinin resmî makamlarınca düzenlenen belgeler, diğer taraf ülkesindeki resmî belgelerle aynı ispat gücüne sahip olacaktır” hükümlerine yer verildiği anlaşılmaktadır.

Konunun araştırılması için intikal ettirildiği Dışişleri Bakanlığından alınan ve bir örneği ilişikte gönderilen 2.9.2003 tarih ve 902.21/KKTC/2003KOEC/356105 sayılı yazı ile 30.10.2003 tarih ve 902.21/KKTC.GN/03/KOEC/439801 sayılı yazılarda; sözü edilen Anlaşmanın 26 Ekim 2003 tarihinde yürürlüğe girdiği ve anılan Anlaşma'nın 27/2. fıkrasında yer alan hükmün, tüm resmî belgeler açısından geçerli olacağı belirtilmektedir denilmiştir.

Bir soru üzerine, Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından gönderilen 09.07.2012 tarihli ve 878/63066 sayılı cevabi yazıda da belirtildiği üzere; Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Adalet ve İçişleri Alanında İşbirliği Anlaşması’nın 27/2 fıkrasında yer alan hüküm, tüm resmî belgeler açısından geçerli bulunmakta, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti makamlarınca düzenlenmiş belgelerin ayrıca bu yerdeki konsolosluklarımızca onaylanması da gerekmemektedir.

11-NOTERLİK MEVZUATI

Özellikle Türk Medeni Kanunu, Türk Borçlar Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, Harçlar Kanunu, Damga Vergisi Kanunu, Değerli Kâğıtlar Kanunu, Tebligat Kanunu, Karayolları Trafik Kanunu olmak üzere, diğer kanunlar, tüzükler, yönetmelikler, usulüne göre onaylanarak yürürlüğe giren uluslararası anlaşmalar ile bilimsel ve yargısal içtihatlar ilgili oldukları ölçüde noterlik hukukunun genel kaynaklarını oluşturur.

Kanun, tüzük ve yönetmeliklerin bir kısmında işlemlerin noterliklerde yapılması zorunluluğu getirilmesine karşılık, bir kısmında da bu husus ilgililerin isteğine bırakılmıştır.

11.1- 1512 SAYILI NOTERLİK KANUNU

Noterlik hukukunun asıl kaynağı olan 1512 sayılı Noterlik Kanunu, 18.01.1972 tarihinde kabul edilmiş, 05.02.1972 tarih ve 14090 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış, 05.05.1972 tarihinde de yürürlüğe girmiş ve daha sonra değişik tarihlerde yayımlanan 18 adet kanunla da değişikliğe uğramıştır.

11.2-ADALET BAKANLIĞI GENELGELERİ

Adalet Bakanlığına ait 31.12.2005 tarihinden önce yayımlanan tüm genelgeler yürürlükten kaldırılmış ve 01.01.2006 tarihi itibariyle yeni genelgeler yayımlanmıştır.

Bu genelgelerden;

Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 01.01.2006 tarihli ve 14 sayılı genelgesinde “Noterler hakkında yapılan inceleme ve soruşturma işlemleri”

Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün 20.01.2006 tarihli ve 101 sayılı genelgesinde “Noterlik işlemleri ile denetimlerinde Cumhuriyet başsavcılıkları tarafından dikkat edilmesi gereken hususlar”

açıklanmıştır.

Bunlara ve diğer genelgelere, Bakanlık web sayfasında yer alan ilgili birimler üzerinden ulaşılabilmektedir.

11.3-YÖNETMELİKLER VE DİĞER MEVZUAT

01- Noterlik Kanunu Yönetmeliği

(Noterlik Kanunu’nun 198. maddesinde belirtilen konuların düzenlendiği bu yönetmelik 13.07.1976 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.)

02- Noterlik İşlemlerinin Elektronik Ortamda Yapılması Hakkında Yönetmelik

03- Mirasçılık Belgesi Verilmesi ve Terk Eden Eşin Ortak Konuta Davet Edilmesi İşlemlerinin Noterler Tarafından Yapılmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik

04- 119 uncu Maddenin Uygulanmasıyla İlgili Yönetmelik

05- Araçların Satış, Devir ve Tescil Hizmetlerinin Yürütülmesi Hakkında Yönetmelik

Türkiye Noterler Birliği tarafından çıkarılan yönetmelikler

01- Türkiye Noterler Birliği İç Çalışma Yönetmeliği

02- Türkiye Noterler Birliği Denetleme Kurulu Yönetmeliği

03- Türkiye Noterler Birliği Personel Yönetmeliği

04- Türkiye Noterler Birliği, Noter Odaları ve Noterlik Dairelerinde Görevli Kişilerin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmelik

05- Noterlik Daireleri Arşiv Hizmetleri Hakkında Yönetmelik

06- Türkiye Noterler Birliği Alım Satım ve İhale Yönetmeliği

07- Yurt Dışında Görevlendirilecek Noterlerin Tespiti ve Uygulanacak Esaslar Hakkında Yönetmelik

08- Türkiye Noterler Birliği Burs Yönetmeliği

09- Türkiye Noterler Birliği Noterler Ölüm Yardımı Anlaşması Yönetmeliği

10-Türkiye Noterler Birliği Personeli İle Noterliklerde Çalışan Kâtip ve Hizmetlilerin Yararlanacakları Ölüm Yardımı Anlaşması Yönetmeliği

11-Boşalan Noterliklere Ait Daire ve Eşyaların Devri Kurallarını Tespit Eden Yönetmelik

12-Türkiye Noterler Birliği Kongre ve Noter Odaları Genel Kurulları İç Çalışma Yönetmeliği

13-Türkiye Noterler Birliği Üyelerinin Dayanışma Yardımlaşma Emeklilik Meslek İçi Birikimlerinin Sağlanması ve Değerlendirilmesi Sistemine İlişkin Yönetmelik

14-Türkiye Noterler Birliği ile Noter Odalarına Ait Arşiv Hizmetleri Yönetmeliği

Talimatname

01- İhtiyatlar Hesabının Kullanım Esasları Talimatnamesi

Etik Kurallar

Noterlik Mesleğinde Uyulması Zorunlu Etik Kurallar. (17 Aralık 2008 tarihinden itibaren yürürlüğe konulmuştur.)

Yukarıda belirtilen yönetmelikler ile diğer mevzuat Türkiye Noterler Birliği web sayfasında bulunmaktadır.

T.C.

CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI

TEBLİĞ VE TEBELLÜĞ BELGESİ

Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü’nün         tarih ve

  sayılı yazısı ile         Noterliği’ne        tayin edildiğime dair yazıyı        tarihinde tebellüğ ettim.

TEBELLÜĞ EDEN

CUMHURİYET BAŞSAVCISI

T.C.

NOTERLİĞİ

Sayı :

Konu: Atama nedeniyle işe başlama,

T.C. ADALET BAKANLIĞI
HUKUK İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NE
SUNULMAK ÜZERE

 CUMHURİYET        BAŞŞAVCILIĞI'NA

Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü'nün        tarih        ve         sayılı

yazısı ile        Noterliği'ne        atanmış ve        tarihinde        göreve başlamış

bulunmaktayım.

Bilgilerinize arz olunur. Saygılarımla,

  NOTERİ

Ek - 03

DEVİR, TESPİT VE TEFTİŞ TUTANAĞI
(Noterin ayrıldığı ve yeni başladığı noterliklerde noterden vekile,
vekilden notere yapılacak devirlerde)

Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Müdürlüğünün        tarih ve         sayılı yazıları ile

 Noterliğine atanan Noter        ’nın, atama yazısını        tarihinde tebellüğ ettiği, (         tarihinde                 Noterliği görevinden ayrıldığı) (        tarihinde        Noterliğinde

göreve başladığı) anlaşılmakla, Noterlik Kanununun 49. maddesi hükmü doğrultusunda he­sap ve işlemler incelenerek aşağıdaki şekilde saptanmış ve teslimi gereken mühür, evrak, def­ter, karton, belge ve emanetler de aşağıda gösterildiği şekilde belirlenmiştir.

1-EMANET PARA KASA HESABI:

(Emanete bırakılmış bir para mevcutsa yazılacak, yoksa kayıtlara göre mevcudunun bulunmadığı belirtilecektir.)

2-HARÇ, DAMGA VE DEĞERLİ KÂĞIT HESABI :

A) Bedelleri yatırılan son beyanname dönemi:

Dönemi         :

İlk ve son yevmiye no        :

Harç tutarı        :

Damga vergisi tutarı        :

Değerli kağıt satış bedeli        :

M.A. Tescil Belgesi bedeli        :        +                

Toplam        :

 ’nın        tarihli        sayılı        dekontu ile        

Vergi Dairesi hesabına yatırıldığı,

B) Bedelleri yatırılmayan dönemler:

Süresi tamamlanmış ancak bedelleri yatırılmayan dönem:

(Bu bölüm, dönem tamamlanmış olmasına karşılık, sürenin dolmaması

nedeniyle bedellerin yatırılmamış olması halinde doldurulacaktır.)

Dönemi         :

İlk ve son yevmiye no         :

Harç tutarı         :

Damga Vergisi tutarı        :

Değerli kâğıt satış bedeli        :

M.A. Tescil Belgesi bedeli         :        +                

Toplam        :

İçinde bulunulan (süresi tamamlanmamış olan) dönem :

Dönemi         :

İlk ve son yevmiye no        :

Harç tutarı         :

Damga vergisi tutarı         :

Değerli kağıt satış bedeli         :

M.A. Tescil Belgesi bedeli        :        +                

Toplam        :

3-KDV HESABI:

A)Bedeli yatırılan son ay:

Ay         :

İlk ve son yevmiye no         :

KDV tutarı         :

Mahsubu yapılan         :        -                

Fark        :

 ’nın        tarihli        sayılı        dekontu

(mahsup fişi) ile        Vergi        Dairesi         hesabına yatırıldığı,

0 2424        Vergi

B)Bedeli yatırılmayan aylar:

Bedeli yatırılmayan önceki ay:

Ay        :

İlk ve son yevmiye no        :

KDV tutarı        :

Mahsubu yapılan        :

İçinde bulunulan ay:

Dönemi         :

İlk ve son yevmiye no        :

KDV tutarı         :

Kayıtlara göre bulunması gereken        :

Kasada sayılan        :

Banka Mevcudu        :

Fark        :

Son Noterlik Makbuzunun        tarihli                no.lu,

olduğu anlaşıldı.

Hesap işlemlerinde yapılan inceleme sonunda, atama nedeniyle        Noterliğinden

ayrılan Noter        ’nın ilişiğinin çıkmadığı saptanmakla,        Bankası hesabında bulunan

teminat parasının kendisine iade edilebileceği anlaşıldı.(Bu bölüm başka bir noterliğe atanan noterin ayrılması ile ilgili düzenlenecek tutanağa yazılacaktır.)

Noterlik işlemlerinin Kanun, Yönetmelik ve genelgeler hükümlerine uygun olarak yü rütüldüğü, her türlü evrak, defter, dosya ve kartonun mevcut olduğu ve usulüne uygun tutul duğu anlaşıldı. Ayrıca cilbentler ve 1512 sayılı Noterlik Kanunu hükümleri ve Adalet Bakan lığının bu yoldaki genelgelerine uygun olarak noterlikte tanzim edilen makbuzlar, yasal def terler, dosyalar ve özel kasasında saklı kapalı zarf içinde vasiyetnameler ve mal bildirimleri nin kasada saklanmakta olduğu ve ayrıca         adet mühür ve beratlarının bulunduğu sap

tandı.

Kanun ve Yönetmelik hükümlerine göre halen tutulmakta olan ve aşağıda listesi bulu­nan defter, belge, evrak ile noterlik mühür ve beratları hazır bulunan (Vekil        )        (Noter

 ). tarafından Noterlik Kanunu 49. maddesi gereğince teslim alındı.

Bir nüshası Adalet Bakanlığına gönderilmek, bir nüshası Noterlikte ki dosyasına kon­mak, bir nüshası Noter Odasına gönderilmek, bir nüshası da (Vekil        .) (Noter        .) ve­rilmek üzere düzenlenen işbu tutanak birlikte imza altına alındı        yılı        ayı        günü.

..../..../        

CUMHURİYET SAVCISI        DEVREDEN        DEVRALAN

  NOTERLİĞİ’NDE        (VEKİL        ) (NOTER        ) DEVİR EDİLEN MÜHÜR, DEFTER, KARTON, DOSYA, CİLBENT VE EMANETLER İLE EŞYA LİSTESİ

A - MÜHÜR VE KAŞELER:

01 -        adet beratlı madeni mühür,

02-        adet noterlik kaşesi,

B - DEFTERLER:

01 - Yevmiye Defteri

02 - Emanet Defteri,

03 - Tescil Defteri,

04 - Vasiyetname Fihrist Defteri,

05 - Teftiş Defteri,

06 - Muhabere Defteri,

07 - Zimmet Defteri,

08 - Personel Sicil Defteri,

09 - Personel İzin Defteri,

10- Demirbaş Eşya Defteri,

11- İş Sağlığı ve Güvenliği - Onaylı Defter,

C - KULLANILAN KARTON VE DOSYALAR (N.K.nun Yön.Mad.56)

01 - Adalet Bakanlığı ve Cumhuriyet başsavcılığından gelen yazılar kartonu,

02 - Türkiye Noterler Birliği ile Noter Odasından gelen yazılar kartonu,

03 - Değişik işlere ait gelen yazılar kartonu,

04 - Adalet Bakanlığı ve Cumhuriyet başsavcılığına giden yazılar kartonu,

05 - Türkiye Noterler Birliği ile Noter Odasına giden yazılar kartonu,

06 - Değişik işlere ait giden yazılar kartonu,

07 - Genelgeler kartonu,

08 - Adalet Bakanlığı ve Türkiye Noterler Birliğine gönderilen cetveller kartonu, 09 - Teminat paraları makbuz kartonu,

10- Noter kâtiplerine ait sözleşmeler dosyası,

11- Noter personeli siciline ilişkin belgeler dosyası,

12- Maliyeye yatırılan paralara ait makbuzlar kartonu,

13- Müşterek hesaplara ait makbuz ve yazılar kartonu,

14- Tavsiyeler dosyası,

15- Tercümanlara ait yemin tutanakları kartonu,

16- Noter ve imzaya yetkili kâtiplere ait yemin tutanakları kartonu,

17- Mirasçılık belgesi dosyası,

18- Mirasçılık talebinin reddine dair dosya,

19- İş Sağlığı ve Güvenliği dosyası,

Ç - KULLANILMIŞ DEFTERLER:

01 -        adet yevmiye defteri,

02 -        adet tescil ve benzeri defter,

D - EMANETLER:

(Varsa saklanmakta olan -emanete alınmış vasiyet ve mal bildirimleri dâhil- eşyalar liste halinde yazılacaktır.)

E - DEMİRBAŞ EŞYA LİSTESİ:

F - VASİYETNAME ÖRNEKLERİ:

(Varsa kapalı zarf içinde saklanan ve ölüm halinde NK. 69. maddesi uyarınca işlem yapılacak vasiyetname örnekleri yazılacaktır.)

 

T.C.

NOTERLİĞİ

Sayı :

Konu: Noterin yemin etmesi

SULH HUKUK MAHKEMESİNE

Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün         tarih ve

  sayılı        yazısı ile         Noterliğine atanmış ve        tarihinde bu göreve başlamış bulunmaktayım.

Noterliğe atanmam nedeni ile 1512 Sayılı Noterlik Kanunu 37. maddesi gereğince yeminim yaptırılmasını;

Buna ilişkin düzenlenecek tutanağın; bir nüshasının Adalet Bakanlığına gönderilebil- mesi, bir nüshasının Cumhuriyet Başsavcılığında, bir nüshasının da Noterliğimiz dosyasında saklanabilmesi için üç nüsha olarak tarafıma verilmesini;

arz ederim.

Saygılarımla,

  NOTERİ

 

 

T.C.

NOTERLİĞİ

Sayı : .

Konu: İmza ve mühür örnekleri

VALİLİK MAKAMINA

Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün        tarih ve         sayılı yazı

ile        Noterliğine atanmış ve        tarihinde göreve başlamış

bulunmaktayım.

1512 Sayılı Noterlik Kanununun 39 ve Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 64. maddele­ri gereğince         Noterliğinde        kullanılan         adet        mührün örnekleri ve

imza örneklerim ekli olarak gönderilmiştir.

Bilgilerinize arz ederim.

Saygılarımla,

  NOTERİ

 

 

MÜHÜR VE İMZA ÖRNEKLERİ

NOT: Adalet Bakanlığına, Türkiye Noterler Birliği Başkanlığına ve Noter Odasına gönderi­lecek yazılar için de başlık değiştirilmek suretiyle bu yazı kullanılacaktır.

  NOTER        ODASI

ÜYE KAYIT BİLDİRGESİ

Noterliğin Adı

 

Noterin Sınıfı

 

Sicil No.su

 

Adı ve Soyadı

 

Baba Adı

 

Doğum Tarihi

 

Doğum Yeri

 

İlk Tayin Tarihi

 

Bulunduğu Yere Tayin Tarihi

 

Giriş Aidatına Ait Makbuzun Tarih ve No.su

 

Mühür ve İmza

T.C.

NOTERLİĞİ

Sayı :

Konu: Noterlik teminatı

T.C. ADALET BAKANLIĞI
HUKUK İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE
SUNULMAK ÜZERE

 CUMHURİYET        BAŞŞAVCILIĞINA

1512 Sayılı Noterlik Kanununun 38. maddesi gereğince yatırılması gereken noterlik teminatı,         tarihinde         Bankası         Şubesi                 numaralı hesaba,

kanuni süresi içinde        Noterliği        yılı gayri safi geliri olan        -TL nin %

5’i        -TL olarak yatırılmıştır.

Gereği bilgilerinize arz olunur.

Saygılarımla,

  NOTERİ

Ek : Banka cüzdan örneği

NOT: Türkiye Noterler Birliği Başkanlığına gönderilecek yazı için de başlık değiştirilmek suretiyle bu yazı kullanılacaktır.

 

 

 

 

T.C.

NOTERLİĞİ

Sayı :        .../.../,

Konu: Teminat için ek süre talebi

T.C. ADALET BAKANLIĞI
HUKUK İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE
SUNULMAK ÜZERE

 CUMHURİYET        BAŞŞAVCILIĞINA

1512 Sayılı Noterlik Kanununun 38. maddesi gereğince yatırılması gereken noterlik teminatını, temininde güçlük çekmem nedeniyle süresi içerisinde yatıramayacağımdan, aynı maddenin son fıkrası gereğince ek süre verilmesini arz ederim.

Saygılarımla,

  NOTERİ

 

 

 

 

 

 

T.C.

NOTERLİĞİ

Sayı :        ..../.../.

Konu: Atama nedeniyle işe başlama,

VERGİ DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜNE

Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün        

sayılı yazısı ile atanmış bulunduğum        Noterliğinde        

başladım.

Gereği için bilgilerinize sunulur. Saygılarımla,

  NOTERİ

T.C. Kimlik No Adres

1512 SAYILI NOTERLİK KANUNUNUN 45. MADDESİNE GÖRE SÖZLEŞME

  Noteri        ile        halen Noterlik dairesinde çalışmakta olan ve sözleşmede personel diye geçecek olan        arasında aşağıda yazılı

olduğu şekilde hizmet sözleşmesi yapılmıştır.

1.Personel,        Noterliğinde        BAŞ KATİP / KATİP olarak çalışacaktır.

2.Personel, Noterin emri altında ve 1512 Sayılı Noterlik Kanunu ile bu kanun yönetmeliği ve diğer kanunların yüklediği ve amirlerinin vereceği görevleri yapacaktır.

3.Personel, Noterlikte iş kabulü bakımından 1512 Sayılı Kanunun 51.maddesine göre Noter Odasınca saptanacak günlük çalışma saatlerine uyacak, vereceği hizmet bakımından ise İş Kanununda öngörülen sürelere uyacaktır.

4.Personelin bu hizmetine karşılık aylık brüt        -TL.

(        ) ücret ödenecektir. Ücret ay sonunda ve işlemiş

olarak verilir.

5.Personel,Tebligat Kanununa göre elden tebliğ işlemi yapabilecektir.

6.Personel, bu sözleşmede yazılı ücret ve hakların dışında herhangi bir hak ve Noterlik ücret tarifesinde geçen yol ücreti talebinde bulunamaz.

7.Hastalık halinde personel hastalığını Sosyal Sigortalar Kurumu hastanelerinden veya bu kurum doktorundan (olmayan yerlerle resmi hastane ve resmi tabipten) alacağı raporla tevsik edecektir. Acil haller ayrık olmak üzere hastane ve doktora başvurma noterlikten alacağı belge ile mümkündür. Raporlu hastalık iki aydan fazla devam ederse Noter sözleşmeyi feshedebilir, yönetmelik hükümleri saklıdır.

8.Taraflar, Borçlar Kanunu ve İş Kanunu hükümleri uyarınca feshi ihbar süresi içinde sözleşmeyi feshedebilirler.

9.Bu sözleşme,        tarihine        kadar geçerlidir. Şu kadar ki, sözleşmenin

uzatılmayacağı 15 gün önce bildirilmediği takdirde aynı müddet ve şartlarla her yıl için uygulanır.

10.

11.

10.İhtilaf vukuunda         Mahkemeleri yetkilidir.

11.İşbu sözleşme,         günü taraflarca dört nüsha olarak düzenlenmiştir.

 NOTERİ

NOT: Yukarıdaki sözleşme örnek olup, taraflar dilediği gibi değişiklik yapabilir.

T.C.

NOTERLİĞİ

Sayı :        ..../.../.

Konu: Personel sözleşmesi

NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA

Noterliğimiz Personeli / leri        ait                 yılı sözleşmesi / leri ilişikte

sunulmuştur.

Bilgilerinize arz olunur.

Saygılarımla,

  NOTERİ

EK :        adet onaylı sözleşme

 

 

 

 

 

 

İMZA YETKİ BELGESİ

Adı Soyadı        :

Unvanı        :

Yetkinin verildiği tarih        :

Yemin yaptıran mahkeme adı        :

Yetkinin kullanılacağı zaman        :

Yetkinin kullanılacağı yer        :

Yukarıda kimliği yazılı ve fotoğrafı yapışık Başkatip / katip         ‘a yu­karıda belirtilen zaman ve yerlerde kullanılmak üzere        

 derecede imza yetkisi tarafımdan verilmiş ve onanmış­tır.

 NOTERİ

(imza ve mühür)

 

 

 

 

T.C.

NOTERLİĞİ

Sayı :

Konu: Personel yemini

CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA

Dairemde görev yapan kâtiplerden         ‘ya; 1512 Sayılı Noterlik

Kanununun 36. ve Yönetmeliğinin 73. maddeleri gereğince         derecede imza yetkisi veri­

leceğinden, aynı yasanın 74. maddesine göre yetkili mahkemece yemininin yaptırılmasını,

Yemin tutanağının bir nüshasının mahkeme dosyasında saklanmasını, bir nüshasının noter odasına gönderilebilmesi ve bir nüshasının da noterlikte saklanabilmesi için iki adedinin de noterliğimize verilmesini,

Arz ederim.

Saygılarımla.

  NOTERİ

 

 

 

 

T.C.

Asliye Hukuk Mahkemesi

DEĞİŞİK İŞ

ESAS NO :

KARAR NO :

HAKİM :

KATİP :

YEMİN TUTANAĞI

 C.Başsavcılığının        tarih        ve        sayılı ve noterliğinin        tarih ve        sayılı yazıları ile        ’nın 1512 sayılı Noterlik Kanununun 37 ve Yö­

netmeliğinin 73 ve 74. maddeleri gereğince yemini yaptırılarak yemin tutanağının gönderil­mesi istenilmekle, hazır olan        huzura alındı.

 ( personelin kimlik bilgileri ve adresi.)

Yemin şekli izah edildi.

"Bana verilen bu yetkiyi kanun ve nizamlara uygun olarak tam bir tarafsızlık içinde mesleğin onur ve haysiyetini korumak suretiyle yapacağımı, vicdanım ve namusum üzerine ant içerim" demekle usulen yemini kendisine yaptırıldı.

 noterliğinin katibi        ’a yemini yaptırılmış olmakla, yukarıda belirtilen Kanun ve Yönetmelik hükümleri gereğince tanzim edilen işbu yemin tuta­nağı birlikte okunup, imza altına alındı        /..../        

NOTERLİK PERSONELİ

 

T.C.

NOTERLİĞİ

Sayı: .

Konu: İmza ve mühür örnekleri

VALİLİK MAKAMINA

1512 Sayılı Noterlik Kanununun 39. ve Yönetmeliğinin 64. maddeleri gereğince        Noterliğinde kullanılan        adet mühür ve imza yetkisi verilen noter­lik personeli         ait        imza örnekleri ekli olarak gönderilmiştir.

Bilgilerinize arz ederim.

Saygılarımla,

  NOTERİ

MÜHÜR VE İMZA ÖRNEKLERİ

 

NOT: Adalet Bakanlığına, Türkiye Noterler Birliği Başkanlığına ve Noter Odasına gönderi­lecek yazılar için de başlık değiştirilmek suretiyle bu yazı kullanılacaktır.

 

 

 

 

T.C.

NOTERLİĞİ

Sayı :

Konu: Noterlik dairesinin yerinin değiştirilmesi

T.C. ADALET BAKANLIĞI
HUKUK İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NE
SUNULMAK ÜZERE
 CUMHURİYET BAŞŞAVCILIĞI'NA

Halen        adresinde faaliyet gösteren        Noterlik        dairesi ve arşivinin

  (çok bakımsız ve küçük olması vb.) nedeniyle        adresinde bulunan daha geniş ve bakımlı olan yere taşınmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

Bu itibarla konunun değerlendirilerek, uygun görülmesi halinde gerekli işlemlerin yapılması hususunu tensiplerinize arz ederim.

Saygılarımla

  NOTERİ


Bir hukuk kurumu olan noterliğin en önemli özelliği, doğacak hukuki anlaşmazlıkları önlemek, adaletin yerine gelmesi için yargı erkinin çalışmalarına katkıda bulunmak ve kişiler arasındaki hukuki ilişkileri güvenli bir şekilde tesis etmektir. Bilindiği üzere, noterlik kurumunun bu işlevini yerine getirilebilmesi için de noterlerimiz, 1512 sayılı Noterlik Kanunu hükümleri doğrultusunda görev yapmakta ve işlemleri belgelendirmektedirler.

Türkiye Noterler Birliği de, noterlik mesleğinin etkin bir biçimde yapılmasını, mesleğin gelişmesini ve meslektaşlar arasında birlik ve dayanışmayı sağlamak amacıyla 1512 sayılı Noterlik Kanunu ile kurulmuş, tüzel kişiliğe sahip, kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşudur. Birliğimiz, kurulma amacı doğrultusunda noterlerin ve noterlik personelinin bilgiye en hızlı şekilde ulaşmalarının sağlanması ile tüm noterliklerimizde işlerin hukuka uygun, noksansız ve gecikmeksizin yapılması için yoğun bir çaba sarf etmektedir.

Özellikle mesleğe yeni başlayan noterlerimize yönelik eğitim çalışmaları yapılmakta ve Türkiye Noterler Birliği Kurumsal sayfasında “Benim Sayfam / Yardım ve Destek"sekmesi altında çeşitli makale ve çalışmalara yer verilmektedir.

Bu bağlamda, Türkiye Noterler Birliği genelgeleri, görüşleri ve Noter Odaları çalışmaları esas alınarak önceki yıllarda da yapılan bu çalışma, gereken güncelleme ve eklemelerle e-kitaba dönüştürülerek noterlerimiz ile çalışanlarımızın hizmetine sunulmuştur.

Kitabın hazırlanmasında fikir üretip çalışma yapan Birlik Başkan Danışmanı H. Necdet Tekin’e, emeği geçen ve katkı sağlayan herkese göstermiş oldukları özverili çalışmalarından ötürü Yönetim Kurulumuz adına teşekkür ederim.

Dursun CİN

Başkan


Türkiye Noterler Birliği genelgeleri, görüşleri ve Noter Odaları çalışmaları esas alınarak önceki yıllarda yapılan bu çalışma Başkan Danışmanı Haluk Necdet TEKİN tarafından gereken güncelleme ve eklemeler yapılarak yeniden hazırlanmıştır. 2020

 

Noterlik Temel Bilgileri

Hazırlama Tarihi        : Mayıs 2016

Basın Tarihi        : Haziran 2020

ISBN        : 978-975-465-005-1

2.Baskı

 

Her hakkı saklıdır. Türkiye Noterler Birliği’nin yazılı izni olmadan hiçbir yolla çoğaltılamaz.

 

Hazırlayan

Haluk Necdet Tekin

Başkan Danışmanı