2017-101 sayılı genel yazı

Hukuki Danışmanlık – 11202

Ankara, 16.06.2017

Özü: Sınai mülkiyet haklarının devri işlemlerinde karşılaşılan sorunlara ilişkin duyuru.

 

........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA

........................ NOTERLİĞİNE

 

İlgi:     a) 10.01.2017 tarihli ve 13 sayılı genel yazı.

           b) 24.04.2017 tarihli ve 72 sayılı genel yazı.

 

İlgi (a) genel yazı ile 10 Ocak 2017 tarihli ve 29944 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun yürürlüğe girdiği, aynı Kanunla 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlükten kaldırıldığı, ilgi (b) genel yazı ile anılan Kanununun 165 inci maddesinde sözü edilen Sınai Mülkiyet Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’in 24 Nisan 2017 tarihli ve 30047 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlandığı duyurulmuş, noterlik çalışmalarını ilgilendiren kısımları da eklenmiştir.

 

Bu kez Türk Patent ve Marka Kurumu Hukuk Müşavirliğince Birliğimize gönderilen 22.05.2017 tarihli ve E.2017-OE-204993 sayılı yazıda, “Gerek sınai mülkiyet hakkı sahipleri gerek ise marka vekilleri ve patent vekilleri tarafından Kurumumuza yapılan yazılı ve sözlü bildirimlerde, sınai mülkiyet haklarına ilişkin noterler nezdinde yapılması gereken işlemlere ilişkin olarak, farklı noterlerde farklı uygulamalarla karşılaşıldığı, bu farklı uygulamaların işlemi gerçekleştirememe sonucunu doğurduğu, sınai mülkiyet haklarının münhasır yetkiler veren yapısından kaynaklı olarak bu farklı uygulamaların hak kayıplarına yol açma tehlikesinin bulunduğu bildirilmiştir. Kurumumuza yapılan bildirimlerde karşılaşıldığı ifade edilen sorunlar şunlardır:

 1.Noterlerin, sınai mülkiyet haklarına ilişkin tescil belgelerinin ıslak imzalı olmadığından bahisle devir sözleşmesini onaylamaktan imtina etmeleri.

 2.Noterlerin, marka ve tasarım haklarının devrine ilişkin sözleşmelerde devir bedelinin yazılmadığından bahisle devir sözleşmesini onaylamaktan imtina etmeleri.

 3.Noterlerin, SMK m.5/3 hükmünde yer alan muvafakat verme işlemine ilişkin Kurum tarafından hazırlanan muvafakatname formunu onaylamaktan imtina etmeleri.

 

SMK m. 148/4 hükmüne göre; devir sözleşmelerinin geçerliliği, ancak noter tarafından onaylanmış şekilde yapılmış olmalarına bağlıdır. Yönetmelik m.125/1,c hükmüne göre diğer unsurların yanında, devre konu tasarım ve patent numarası ile marka tescil numarasının ve marka adının yer aldığı devir sözleşmesinin sunulması halinde devir sicile tescil edilir. Yönetmelik m.125/2 hükmüne göre; patent devir bedelinin, devir sözleşmesinde belirtilmesi veya talep formunda beyan edilmesi zorunludur. SMK m.145 hükmüne göre; faydalı modele ilişkin açık bir hüküm bulunmadığı ve faydalı modelin özelliği ile çelişmediği takdirde SMK’ de patentler için öngörülen hükümler, faydalı modeller hakkında da uygulanır. Anılan hüküm gereğince faydalı model haklarının devrine ilişkin sözleşmelerde de devir bedelinin belirtilmesi zorunludur. Sınai hakların devrine ilişkin anılan hükümlerden başka geçerlilik şartı öngörülmemiştir.

 

Kurumumuz nezdinde ilgili sicilde tescilli sınai mülkiyet haklarının, tescilli olduklarına ilişkin düzenlenen belgeler, yalnızca sicildeki durumu açıklama işlevine sahiptir. Bu bağlamda sınai  mülkiyet haklarının varlığı ve geçerliliği söz konusu tescil belgelerine bağlı olmadığı gibi bu belgelerin kıymetli evrak ya da değerli kağıt niteliği yahut tedavül kabiliyeti de bulunmamaktadır. Tescil belgesi mevcut olmasa dahi, herkesin erişimine açık olan TÜRKPATENT veri tabanından gerçek hak sahibinin tespit edilebilmesi mümkündür ve tespit edilen hak sahipliği hukuken korunmaktadır. Ayrıca sicilde yer alan veriler hak sahipleri ve ilgililerin bildirimlerine göre güncellendiği için tescil belgesine nazaran daha güncel ve sağlıklı bilgiler içermektedir. Mevzuatta da sicildeki yer alan bilgilerin esas alınmasına ilişkin birçok hüküm bulunmaktadır. Açıklanan gerekçelerle sınai mülkiyet haklarının devrine ilişkin sözleşmelerin onaylanmasından, tescil belgesinin ıslak imzalı olmadığından bahisle imtina edilmesi hukuki dayanaktan yoksun bir işlemdir.

 

Devir bedelinin devir sözleşmesinde yer alması yalnız patent ve faydalı model hakları için öngörülmüştür. Marka ve tasarım haklarının devrine ilişkin sözleşmelerde devir bedelinin yer alması zorunlu unsur olmayıp bu farklılık bilinçli bir tercihten kaynaklanmaktadır. Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulunun 2011 yılında yapılan 23. Toplantısında patentlerin ekonomik getirilerine ilişkin veri sağlayan bir mekanizmanın oluşturulması öngörülmüştür. Bu nedenle patent ve faydalı model haklarının devrine ilişkin sözleşmelerde devir bedelinin sözleşmede belirtilmesi zorunlu bir unsur olarak aranmaktadır. Açıklanan gerekçelerle marka ve tasarım haklarının devrine ilişkin sözleşmelerde devir bedelinin yer almamasından bahisle sözleşmenin onaylanmasından imtina edilmesi hukuki dayanaktan yoksun bir işlemdir.

 

SMK m.5/3 hükmü ile hukukumuza “muvafakat” müessesesi kazandırılmış ve Sınai Mülkiyet Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik (Yönetmelik) m.10/1 hükmüne göre; SMK m.5/3 hükmü kapsamında sunulacak muvafakatnamenin, Kurum tarafından geçerli kabul edilen imzalı form şeklinde düzenlenmesi ve noter tarafından onaylanması zorunluluğu getirilmiştir. Kurum tarafından kabul edilen form TÜRKPATENT’ in resmi internet adresinde mevcut olup, bu forma uygun olmayan şekilde hazırlanmış bir muvafakatnamenin kabul edilmesi de mümkün değildir. Açıklanan gerekçelerle Kurum tarafından hazırlanan ve geçerli kabul edilen muvafakatname formunun onaylanmasından imtina edilmesi de hukuki dayanaktan yoksun bir işlemdir.

 

Kurumumuza yapılan bildirimler neticesinde, bir kısım noterlerce gerçekleştirildiği tespit edilen yukarıdaki durumların önüne geçilmesi, uygulamada birliğin sağlanması ve hukuka aykırılıkların giderilerek mevzuat hükümlerine uyumun sağlanması açısından; SMK m.5/3 hükmü ile hukukumuza kazandırılan muvafakat müessesesine ilişkin muvafakatnamelerin TÜRKPATENT’ in resmi internet sitesinde edinilebilen ve bir örneği yazımız ekinde yer alan forma uygun şekilde hazırlanması gerektiğine ve bu şekilde hazırlanmış muvafakatnamelerin onaylanmasında hukuka aykırılık bulunmadığına, sınai mülkiyet haklarının devrine ilişkin sözleşmelerin onaylanması aşamasında, Yönetmelik m.125 hükmünde yer alan unsurlar dışında, ıslak imzalı tescil belgesi, marka ve tasarımlar için devir bedelinin sözleşmede belirtilmesi gibi mevzuatta yer almayan koşulların aranmaması gerektiğine ilişkin bilgilendirme de dahil olmak üzere noterleri bilgilendirici mahiyette gerekli işlemlerin yapılması hususunda bilgilerinizi ve gereğini rica ederim.” denilmektedir.

Üstü çizili metinler Birleştirilmiş 38 sayılı genelge ile yürürlükten kalkmıştır.


Bilindiği gibi 492 sayılı Harçlar Kanununun 42 nci maddesinde,

“Değer veya ağırlık ölçüsüne göre harca tabi işlemlerde (2) sayılı tarifede yazılı değer veya ağırlık esastır.

Menkul ve gayrimenkul mallar hakkında alım, satım, taahhüt ve rehinle ilgili her nevi mukavele, senet ve kağıtlarda değer gösterilmesi mecburidir. Rehin bordroları ile kamu idarelerine verilmek üzere ilgili mevzuatla belirlenen kurallara uyulacağına ilişkin olarak düzenlenen taahhütnameler hakkında bu hüküm uygulanmaz.”

hükmüne yer verilmiştir

Türk Patent ve Marka Kurumunun yukarıda belirtilen yazısında sözü edilen,

- Patent,

- Faydalı model,

- Marka,

- Tasarım,

492 sayılı Harçlar Kanununun 42 nci maddesinde belirtilen manada menkul mal niteliğinde değildir. Bu nedenle bunların devrini sağlayan kağıtlarda değer gösterilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Dolayısı ile de bunların devrine dair kağıtlardan damga vergisi alınmaması, işlemden ise maktu harç tahsil edilmesi gerekmektedir

 

Ancak, 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinde de,

“Damga Vergisi nispi veya maktu olarak alınır.

Nispi vergide, kağıtların nevi ve mahiyetlerine göre, bu kağıtlarda yazılı belli para, maktu vergide kağıtların mahiyetleri esastır.

Belli para terimi, kağıtların ihtiva ettiği veya bunlarda yazılı rakamların hasıl edeceği parayı ifade eder.”

hükmü düzenlenmiştir.

Bu hüküm de dikkate alınarak, kendi mevzuatı gereğince patent ve faydalı model devrine dair kağıtlarda bir bedel gösterilmesi zorunluluğu olduğundan, bu devri sağlayan kağıtlardan ve yapılan işlemlerden ilgiler tarafından gösterilen değer üzerinden nispi damga vergisi ve harç alınacağı tabiidir.

Netice olarak, marka ve tasarımların devrini sağlayan ve değer ihtiva etmediği için damga vergisini gerektirmeyen kağıtlarla ilgili işlemlerden maktu harç alınarak işlemlerin ikmali gerekmektedir.

 

Bilgi edinilmesini ve gereğini rica ederim.

Saygılarımla.

 

Yunus TUTAR                  

Başkan

 

(GENEL YAZI: 101 )

 

Ek için tıklayınız.