2012-11 sayılı genelge

Mali Danışmanlık - 121-8960

Ankara, 25.04.2012

Özü: İmar Kanununa atıf yapan taahhütnamelerde harç ve damga vergisi hak.

 

G E N E L G E

( 11 )

 

........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA

........................ NOTERLİĞİNE

 

1994/48 sayılı genelgemiz kapsamındaki İmar Kanununun 42 nci maddesindeki ceza hükümlerine atıf yapan taahhütnameler yönünden Gelir İdaresine gönderilen 04.07.2011 günlü ve Mali Danışmanlık 376-14872 sayılı yazımızla;

“Bir örneği ekte gönderilen ve Başkanlığınızın 22.03.1994 gün ve 19247 sayılı yazısına istinaden noterliklere gönderilen 1994/48 sayılı genelgemiz ile;

- 3194 sayılı İmar Kanununun 42 nci maddesinde öngörülen cezaların kabulüne dair taahhütnamelerle ilgili noterlik işlemlerinden;

a) Maktu harç alınması,

b) Nispi damga vergisinin ise maddede öngörülen en yüksek ceza tutarından hesaplanarak alınması,

gerektiği bildirilmiştir.

Ancak Anayasa Mahkemesinin bu madde ile ilgili olarak aldığı, 05.11.2008 günlü ve 27045 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan örneği ekli iptal kararı sonrasında, bu maddede 5940 sayılı Kanunun 2 nci maddesi ile yapılan değişiklik sonucunda, idari para cezaları muhtelif fiiller itibariyle çeşitlendirilip çoğaltılarak yeniden düzenlenmiştir. (EK:3)

 

Bu durum ise sözü edilen maddeye atfen düzenlenen taahhütnamelerde hangi ceza tutarının esas alınacağı yönünden yaşanan tereddütlerin artmasına yol açmış bulunmaktadır.

Esas itibariyle, 3194 sayılı Kanunun 42 nci maddesine atıf yapılarak düzenlenen taahhütnameler, 492 sayılı Kanunun 42 nci maddesinde belirtilen “kamu idarelerine verilmek üzere ilgili mevzuatla belirlenen kurallara uyulacağına ilişkin olarak düzenlenen taahhütnameler” arasında bulunduğu açık olan söz konusu işlemlerde değer gösterilmesinin zorunlu olmayacağı düşünülmektedir. Kaldı ki düzenlenen taahhütnamelerin, maddenin son şekli itibariyle bu maddede yer alan hangi fiilleri karşıladığını tespit etmek noter açısından imkansız bir durumu ifade etmektedir.

 

Diğer taraftan, yine Başkanlığınızın, 24.01.2007 günlü ve 5193 sayılı yazısına istinaden yayımlanan 2007/12 sayılı genelgemiz ile de Çevre Kanunundaki ceza maddelerine atıf yapan ve değer gerektirmeyen taahhütnamelerden sadece maktu harç alınarak işlem yapılması gerektiği duyurulmuştur.

İncelenmesinden görüleceği üzere hem Çevre Kanunu, hem de İmar Kanunu gereği düzenlenen ve bu maddelerdeki ceza hükümlerine atıf yapan taahhütnameler arasında hukuki vasıf açısından bir farklılık bulunmamaktadır.

Bu sebeple de Yönetim Kurulumuzun 21.06.2011 günlü toplantısında görüşülen ve İmar Kanunu gereği düzenlenen taahhütnamelerde de herhangi bir değere yer verilmeksizin, sadece maktu harç alınarak işlem yapılmasının, işlem ve uygulama birliği açısından gerekli bulunduğu düşünülmektedir.”

denilerek konunun tetkiki ile İmar Kanununun 42 nci maddesine atıf yapılarak düzenlenen taahhütnamelerde, bu maddenin yeni şekline göre değer gösterilmesinin gerekip gerekmediği, değer gösterilecekse değerin neye göre belirleneceği hususundaki Başkanlığınız görüşünün Birliğimize bildirilmesi talep edilmiştir.

Gelir İdaresi Başkanlığından cevaben alınan 06.04.2012 günlü ve 37591 sayılı yazıda ise;

“İlgi (b)' de kayıtlı yazınız ve eklerinin incelenmesinden, 3194 sayılı İmar Kanununun 42 nci maddesinde 5940 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle yapılan değişiklik neticesinde söz konusu Kanunda yer alan idari para cezalarının muhtelif fiiller itibariyle yeniden düzenlendiği belirtilerek, 3194 sayılı Kanunun 42 nci maddesine atıf yapılarak düzenlenen taahhütnamelerden ne şekilde damga vergisi ve harç aranılacağı hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edildiği anlaşılmaktadır .

Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanununun 42 nci maddesinde, "Değer veya ağırlık ölçüsüne göre harca tabi işlemlerde (2) sayılı tarifede yazılı değer veya ağırlık esastır.

Menkul ve gayrimenkul mallar hakkında alım, satım, taahhüt ve rehinle ilgili her nevi mukavele, senet ve kağıtlarda değer gösterilmesi mecburidir. Rehin bordroları ile kamu idarelerine verilmek üzere ilgili mevzuatla belirlenen kurallara uyulacağına ilişkin olarak düzenlenen taahhütnameler hakkında bu hüküm uygulanmaz. "hükmü yer almaktadır.

 

Kanun hükmünün incelenmesinden de görüleceği gibi, menkul ve gayrimenkul malların alım, satım, taahhüt ve rehin işlemlerini kapsayan her nevi mukavele, senet ve kağıtlarda değer gösterilmesinin zorunlu olduğu belirtilmiştir.

 

Diğer taraftan, 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun I inci maddesinde, bu Kanuna ekli (I) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; 4 üncü maddesinde, bir kağıdın tabi olacağı verginin tayini için o kağıdın mahiyetine bakılacağı ve buna göre tabloda yazılı vergisinin bulunacağı, kağıtların mahiyetlerinin tayininde, şekli kanunlarda belirtilmiş olanlarda kanunlardaki adlarına, belirtilmemiş olanlarda üzerindeki yazının tazammun ettiği hüküm ve manaya bakılacağı 10 uncu maddesinde de, damga vergisinin nispi veya. maktu olarak alınacağı, nispi vergilerde kağıtların nevi ve mahiyetlerine göre, bu kağıtlarda yazılı belli paranın, maktu vergilerde kağıtların mahiyetlerinin esas olduğu, belli para teriminin kağıtların ihtiva ettiği veya bunlarda yazılı rakamların hasıl edeceği parayı ifade edeceği hükümlerine yer verilmiştir.

 

Kanuna ekli (1) sayılı tablonun 1/A-I fıkrasında belli parayı ihtiva eden mukavelename, taahhütname ve temliknamelerin damga vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır. 2009/15725 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 01.01.2010 tarihinden geçerli olmak üzere Kanuna ekli (1) sayılı tablonun I/A-I fıkrasındaki kağıtlar için damga vergisi oranı binde 8,25 olarak belirlenmiştir.

488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yer alan taahhütnamelerin vergiye tabi tutulabilmesi için bu kağıtların belli ve hesap edilebilir bir parayı ihtiva etmesi ya da başka bir kağıda atıf yapılmışsa, atıf yapılan kağıdın içeriğinden belli paranın hesaplanabilmesi gerekmektedir.

3194 sayılı İmar Kanununun 42 nci maddesinde imar mevzuatına aykırılık teşkil eden fiil ve hallerin tespit edilmesi halinde bu maddede belirlenen idari müeyyidelerin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

 

Bu maddenin uygulamasına ilişkin olarak belediyelerin, 42 nci maddede öngörülen fiillerinin işlenmesi halinde tüm cezai sorumluluğun kabul edileceğine ilişkin ilgililerden taahhütnameler alındığı görülmektedir.

 

Söz konusu taahhütnamelerde genellikle belli veya hesap edilebilir bir değerin bulunmadığı görülmektedir.

 

Buna göre, 3194 sayılı Kanunun 42 nci maddesine ilişkin olarak düzenlenen taahhütnamelerde belli ve hesap edilebilir bir değerin yer almaması halinde noterde yapılacak işlemin, 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (2) sayılı tarifenin II/I pozisyonu gereğince maktu harca tabi tutulması ancak söz konusu kağıt için damga vergisi aranılmaması gerekmektedir.”denilmektedir.

 

Gelir İdaresi Başkanlığının bu görüşünden 3194 sayılı Kanunun 42 nci maddesindeki ceza hükümlerine atıf yapan taahhütnamelerle ilgili 1994/48 sayılı genelgemize konu görüşlerindeki değer uygulamasından vazgeçildiği sonucu çıkmaktadır.

 

Kaldı ki 3194 sayılı Kanunun 42 nci maddesinin yeni metnine göre hangi fiilin hangi cezaya denk geldiğini noterin bilmesi imkanı da bulunmamaktadır.

 

Dolayısıyla düzenleme ve tasdik anında bir değere yer verilmeyen, yanısıra bir değer tespit ve hesabına da imkan bulunmayan taahhütnamelerden damga vergisi aranılmaması, işlemden sadece maktu harç tahsil edilmesi gerekmektedir.

 

Bilgi edinilmesi, gereğinin buna göre yapılması ve 1994/48 sayılı genelgemizin de uygulamadan kaldırıldığının bilinmesini rica ederim.

Saygılarımla,

 

 

BAŞKAN

Fahri KÖSE

(Beyoğlu 37. Noteri)