1998-3 sayılı genelge

Ankara, 22.01.1998

Özü: Kati araç satışlarının feshi işleminin devir niteliğinde olduğu Hk

 

G E N E L G E

( 3 )

 

 Kati oto satışlarının feshi işlemlerinin fesih işlemi gibi mi yoksa yeni bir devir işlemi gibi mi harç ve damga vergisi tahakkukuna esas alınacağı hususunda intikal eden tereddütler üzerine Maliye Bakanlığından görüş istenmişti.

 

 Gelirler Genel Müdürlüğünden alınan 13.11.1996 günlü 53773 sayılı yazıda sonuç olarak,

           “Borçlar Kanununun 202-207 nci maddelerinde, ayıplı mal satımlarında satış sözleşmesinin alıcı tarafından feshedilmesi hususu ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Satılan malın alıcıya tesliminden itibaren bir yıl içinde alıcı sözleşmenin feshi hakkını satıcıya karşı kullanabilir. Borçlar Kanunundaki bu düzenlemeye göre, fesih hakkı kullanıldığında taraflar sözleşme gereği elde ettikleri menfaatleri birbirlerine iade etme yükümlülüğü altına girerler. Yani, satıcı faizi ile satış parasını alıcıya, alıcı da satış konusu malı elde ettiği yararla birlikte satıcıya iade etmek zorundadır.

 

           Oto alım-satım sözleşmelerinin, Borçlar Kanununun 202-207 nci maddeleri gereğince satılan malın ayıplı olması veya başkaca nedenlerle alıcı tarafından feshedilmesi mümkündür. Bu durumda, tarafların edimlerini karşılıklı olarak yerine getirmesinde satıcı açısından bir problem yoktur. Alıcı açısından ise, satış konusu mal tescilli oto ise iadenin mutlaka Karayolları Trafik Kanununun 20 nci maddesinin (d) bendi uyarınca noterlikte yapılması gerekecektir. Noterlikte yapılacak bu işlemde ise oto alım-satım sözleşmesinden farklı bir işlem prosedürü işlemeyecektir.

 

 Kati oto satışı sözleşmelerinin feshedilmesi hallerinde, aracın satıcı adına tescili yapılarak geri verilmesi sağlanacağından, trafik sicilinde yapılacak devir işlemini temin etmek için taraflar arasında noterde düzenlenen kağıdın yeni bir oto satış (devir) mukavelesi olarak kabul edilmesi icabeder. Dolayısıyla söz konusu kağıdın 492 sayılı Kanunun 43 ncü maddesi hükmüne göre tayin olunacak değer üzerinden 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tablonun I-1/a bendine istinaden binde 6 damga vergisine, noterde yapılacak işlemlerin de 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (2) sayılı tarifenin I/1 pozisyonuna istinaden binde 0,60 nispetinde harca tabi tutulması gerekmektedir.”  denilmiştir.

 

           Yönetim Kurulunda yapılan görüşmeler sonunda, alıcı adına tescil yapıldıktan sonra feshin mümkün olmadığı, bundan sonra yapılacak fesih işleminin bir devir veya satış olarak kabulü gerektiği sonucuna varılmış, ancak alıcı adına tescil yapılmadan önce çıkan nedenlerle bu işlemin feshi istendiğinde, alıcı adına aracın tescili söz konusu olmadığından, bu safhada yapılan fesih işlemleri yönünden konunun bir kere daha değerlendirilmesi anılan Bakanlıktan istenmişti.

 

 Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğünün 27.10.1997 günlü 45587 sayılı yazıları ile, yazımız konusunda Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünden Maliye Bakanlığına gönderilen 07.10.1997 günlü 15298 sayılı yazı, Birliğimize intikal ettirilmekle , konu Yönetim Kurulunun 16.01.1998 günlü toplantısında yeniden görüşülmüştür.

 

 Adalet Bakanlığının anılan yazısında da, “2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 20/d maddesine göre, tescilli araçların her çeşit satış ve devir işlemleri, araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi esas alınarak noterlikte yapılması gerektiği hüküm altına alınmıştır.

           Ayrıca, kati satış senedi ile satılmış bir otonun, araçta meydana çıkan bazı nedenlerle veya önceden bilinmeyen hukuki sebeplerle alıcı adına tescil ve kaydının mümkün bulunmaması halinde feshine engel bir kanun hükmü de bulunmamaktadır.  ...

 Kati oto sözleşmesi ile satılan aracın teslimi ile mülkiyet alıcıya geçmektedir. Bu sözleşmenin aracın yeni sahibi adına tescili yapılmadan önce feshedilmesi halinde mülkiyet yeniden eski sahibine geçeceğinden yeniden bir iktisap söz konusu olacaktır.

 

 Bu durumda, kati oto sözleşmelerinin alıcı adına tescil yapılmadan önce feshi halinde de, noterlikte yapılacak işlemin alım-satım veya devir sözleşmesi olarak değerlendirilmesi ve buna göre damga vergisi alınması gerektiği düşünülmektedir.” denilmektedir.

 

           Bilginizi ve gereğinin buna göre yapılmasını rica ederim.

           Saygılarımla.

                                                                                                           BAŞKAN

Hasip DİNÇER

(Ankara 24. Noteri)

M.ÖZARI

GK.