Ankara, 11.06.1998

Özü: Henüz  tescil ve ilan edilmemiş limited şirket ana sözleşmelerindeki değişikliğin harç ve K.D.V. Hk.

 

G E N E L G E

( 24 )

 

           Bir noterliğimizden Birliğimize intikal ettirilen “Henüz ticaret siciline tescil ve ilan edilmemiş Limited Şirket ana sözleşmesindeki sermaye maddesinde, sermaye miktarı aynı kalmak üzere, ortakların pay adetleri ve pay miktarları değiştirilmek istendiğinde harcın ne surette alınacağı” sorusu, Birliğimiz görüşü de belirtilerek, işlemin pay devri manasına gelip gelmediği yönünden görüş alınmak üzere 02.04.1998 günlü ve Hukuk 709 sayılı yazımızla Adalet Bakanlığına intikal ettirilmişti.

           Adalet Bakanlığının, Yönetim Kurulumuzun 2.6.1998 günlü toplantısında görüşülen 14.05.1998 günlü ve 7289 sayılı cevap yazısında;

           “Bilindiği üzere, noterliklerde evvelce düzenlenen bir noterlik işleminin tamamlanmasından sonra söz konusu işlemin değiştirilmesi veya fesih ve iptali veyahut önceki işlemin nitelik ve değeri değişmemek şartıyla düzeltilmesi evvelki işlemin yapıldığı şekilde yeni bir işlemle yapılır.

           492 sayılı Harçlar Kanununun 2 sayılı tarifesinin II/9 pozisyonunda, evvelki işin mahiyeti ve değeri değişmemek kaydıyla yapılacak düzeltmelere ait beyannamelerden beher imza için maktu harç alınacağını hükme bağlamıştır. Bu madde ile noterliklerde yapılan işlemlerin hatalı ve eksik olmaları halinde işlemin mahiyeti ve değeri değiştirilmeden yapılacak düzeltmelerde (isim, tarih gibi) maktu harç alınması esası getirilmiştir.

           Henüz ticaret siciline tescil ve ilan edilmemiş limited şirketin, ana sözleşmedeki sermaye maddesi aynı kalmak kaydıyla ortaklar arasında pay adet ve miktarlarının gerek hataen ve gerek sair sebeplerden dolayı değiştirilmek istenmesi halinde, yapılacak yeni işlemin düzeltme beyanı olarak kabul edilmesi ve bunun neticesi olarak da maktu harç alınması mümkün değildir. Zira 492 sayılı Harçlar Kanununun 2 sayılı tarifesinin II/9 pozisyonunda belirtildiği üzere evvelki işin mahiyet ve değeri değişmemesi gerekirken; bu tip işlemlerde evvelce düzenlenen şirket ana sözleşmelerindeki ortaklara ait pay adet ve miktarları değişmekle ortaklar arasındaki tesis olunan hukuki münasebetteki yükümlülükler de değişmektedir.

           Diğer taraftan, sermaye payının devri, hak ve borçlarıyla bir kül teşkil eden hukuki bir münasebetin devridir. Sermaye payının devri, Türk Ticaret Kanununun 520.maddesinde düzenlenmiş olup, adı geçen maddede öngörülen şartların gerçekleşmesiyle ortaklar arası sermaye devri yapılabilir.”

           Bu bakımdan, henüz ticaret siciline tescil edilemeyen limited şirket ana sözleşmesindeki sermaye paylarının değiştirilmesine dair işlemin ortaklar arası pay devri olarak kabul edilemeyeceği düşünülmektedir.

           denilmek suretiyle, sözü edilen işlemin, yeniden düzenlenen şirket ana mukavelesi olarak kabulü ile bu işlemden de nispi harç tahsil edilmesi istikametindeki gerekçeli görüşümüze aynen iştirak edilmiş bulunmaktadır.

           Bilgi edinilmesini ve gereğinin buna göre yapılmasını rica ederim.

           Saygılarımla.

                                                                                                           BAŞKAN

                                                                                                       Hasip DİNÇER

                                                                                                    (Ankara 24.Noteri)

A.KAHRAMAN

KY.

---