1992-51 sayılı genelge

Harçlar Kanununun 44. Maddesi ile birlikte değerlendirilmelidir.


ANKARA, 16.11.1992

Özü: Vekaleten yapılacak şirket devir sözleşmeleri

 

GENELGE 51

 

Bir sorumuz üzerine Maliye ve Gümrük Bakanlığından gönderilen 27.10.1992 tarih ve 80988 sayılı yazıda:

"Yazınızda 492 sayılı Harçlar Kanununun 44 ncü maddesinin 2 nci fıkrası hükmünün, şirket hisse devir işlemlerinde uygulanıp uygulanmayacağı, işlemde harcın bütün imzaların tasdiki kanunen şart olan muameleler gibi vekaleten imza edilmesi halinde vekil imzasının tasdikinden alınacak harcın temsil ettiği kişilerin sayısınca çoğaltılıp çoğaltılmayacağı sorulmaktadır.

Bilindiği üzere 492 sayılı Harçlar Kanununun 44 ncü maddesinin 1 nci fıkrasında (bir kişinin birden çok kişiyi temsil etmesi harcın artırılmasını gerektirmez) hükmüne yer verilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise (bütün imzaların tasdiki kanunen şart olan muamelelerde vekaleten imza edilmesi halinde vekilin imzasının tasdikinden alınacak harç temsil ettiği kişilerin sayısınca çoğaltılır) denilmektedir.

Sözü edilen kanun hükümleri çerçevesinde herhangi bir kişinin birden çok şirket ortağına ait hissenin vekaleten devrini yapması halinde, böyle bir devir işleminde her hisse sahibinin imzasının tasdikinin yasa gereği şart olan tabi olacağı açıklanmıştı.

Bu defa gönderdiğiniz yazıda söz konusu taahhütnamelerde her iki tarafın irade beyanları ile anlaştıkları ücretin esas alınmasının gerektiği ve asgari ücretin on iki ile çarpımı sonucu bulunacak rakamın asgari değer olarak gösterilmesi zorunluluğunun bulunmadığı, buna bağlı olarak da, Mimar Odalarınca tespit edilen ücretlerin değer olarak gösterilmesi, böyle bir değer gösterilmemiş ise tarafların beyan edecekleri miktarın değer olarak kabulünün yeterli olacağı belirtilmekte ve ayrıca bu işlemlerin noterde yapma zorunluluğu olmadığı ve bu takdirde değer gösterme mecburiyeti de bulunmadığı hallerde maktu damga vergisine tabi tutulmasının yasalara uygun mütalaa edilmediği belirtilmektedir.

 

Konuya ilişkin daha önceki yazımızın incelenmesinden anlaşılacağı üzere müteahhitlerle teknik elemanlar arasında düzenlenen taahhütnameler, hizmet akdi niteliğinde bir hukuki işlem olarak değerlendirilmiş ve buna bağlı olarak da yazımızda açıklandığı gibi, gösterilecek değerin, tespit veya tahmin olunan süre içerisinde ödenmesi gereken ücret tutarının olduğu herhangi bir değerin bulunmaması halinde ise Mimarlar Odasınca aylık olarak tespit ve ilan olunduğu kabul edilen aylık asgari ücretin hizmet süresi ile çarpımı sonucu bulunacak miktarın süre belli değil ise sözü edilen ücretin bir yıllık tutarının gösterilmesinin gerektiği belirtilmiştir.

Ancak, söz konusu taahhütnameler düzenleniş şekilleri itibariyle hizmet akdi niteliklerini taşımamaları ve buna bağlı olarak da istisna aktı niteliğinde düzenlenmiş olmaları halinde, bunlarda, nispi harç ve damga vergisine esas olmak üzere Mimar Odalarınca işin başlamasından bitimine kadar geçen süre için toplam olarak tespit edilen ücretin süre şartına bakılmaksızın değer olarak gösterileceği muhakkaktır.

 

Diğer taraftan, bahsi geçen taahhütnameler Türk Standartları Enstitüsünce hazırlanan Standart Yapı Ruhsatlarının açıklama bölümünde yer alan (51-taahhüdü: fenni mesulden alınacak noter tasdikli taahhütnamenin tarih ve sayısı yazılacaktır.) şartına istinaden noterliklerde düzenlenmekte veya tasdik edilmektedir. Söz konusu şartın kaldırılması halinde bu taahhütnamelerin noterliklerde düzenlenmesi veya tasdiki zorunluluğu ortadan kalkacak ve buna bağlı olarak da noterlerde düzenleme zorunluluğu bulunmayacak olan taahhütnameleri, taraftarın rızaen bir değere de yer vermemeleri durumunda maktu damga vergisine tabi tutulması gerekecektir." denilmektedir.

Bilginizi ve buna göre işlem ifasını rica ederim. Saygılarımla,

 

Türkiye Noterler Birliği

BAŞKANI

M.Muhsin BILGE

(Beyoğlu 23. Noteri)